Çok üzgünüm ama aynı zamanda öfkeliyim de. Yazılacak o kadar çok şey var ki… Bir takım şeyleri yazmayı sonraya bırakacağım, bir kısmını da şimdi sizlerle paylaşacağım. Öncelikle tüm Eskişehirlileri gösterdikleri büyük dayanışmadan dolayı kutluyorum. İlk günden bu yana tüm şehir kenetlendi, var gücüyle çalıştı. Yapılan yardım çağrılarının hiçbiri karşılıksız kalmadı. Çok hızlı organize olundu ve yardımlar depremden zarar gören illere gönderilmeye başladı. Türk Kızılayı’nın kan bağışı çağrısına öyle yoğun bir destekle karşılık verdi ki Eskişehir, Türk Kızılayı’nın kapasitesi aşıldı. İsmet İnönü Caddesi’ndeki kuyruğu görmeniz gerekirdi. Arama kurtarma çalışmalarına destek için hemen yola çıkıldı, ek ekipler gönderildi. Sanayicisinden tüccarına, esnafından öğrencisine, işçisinden memuruna herkes seferber oldu. Eskişehir’den giden arama kurtarma ekiplerimizin kurtardıkları canlarla umutlandık. Umutlandıkça yardım etmek için daha çok çabaladık. Eskişehir her olayda olduğu gibi bu kez de duyarlılığını kanıtladı. Tüm Eskişehir’e teşekkür ediyorum.

GERÇEKTEN ÇOK ZOR

Yıllardır mesleğimi yaparken hiç bu kadar zorlandığı hatırlamıyorum gerçekten. Bir yandan televizyon açık, bir yandan haber ajanslarını takip ediyorum bir yandan sosyal medyayı takip ediyorum. Can kaybı haberi geldikçe yıkılıyorum, biri kurtarıldığında umutlarım biraz yeşeriyor. Önceki gün sosyal medyada Sıdıka adında bir depremzedenin videosu paylaşıldı. 4 gündür enkaz altındayken yardım gelen Sıdıka görevlilere diyor ki ‘‘Tanımadığınız insanlar için buralara kadar geldiniz. Teşekkür ederim. Tam ümidimi kesiyordum. Üzerimizden insanlar geçiyordu. Artık gelmeyecekler herhalde dedim. Buralar çok tehlikeli olduğu için gelmiyorlar herhalde. Onlar da haklı.’’ 4 gün enkaz altında kalan bir insanın ağzından çıkan naif cümlelere bakar mısınız? Sonunda kurtarıldığını da öğrendim, çok sevindim. Gerçekten orada değiliz ve yaşananların tamamını bilmiyoruz. Sıdıka gibi kaç kişinin daha üstünden geçildi, kaç kişi ümidini yitirdi o enkazlar altında. Çok zor çok.

1-2 YILLIK BİNALAR YIKILDI

6 bin 444. Son resmi açıklamaya göre yıkılan bina sayısı. Bu rakamı duyduğumda dedim ki, demek ki unutmamak yetmiyormuş. Her 19 Ağustos’ta 99 depremi için her yerde paylaşımlar görüyoruz. Basın açıklamaları yapılıyor. Unutmadık, Unutturmayacağız diye sloganlar söyleniyor. Unutmadık evet, kimse unutmadı. Unutmadık ama ders de almadık. 1-2 yıllık binalar yıkıldı depremde. Depremin ilk günü bir kızını kaybetmiş bir annenin dediklerini unutamıyorum. ‘‘Kızıma ev aldım sanıyordum, mezar almışım’’ dedi. Gerçekten o yeni binalar insanlara mezar oldu. Bu konuda yazacağım çok şey var ama bu haftalık burada bırakıyorum, daha sonra hepsini yazacağım. Depremde tüm hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, ailelerine baş sağlığı ve sabır diliyorum. Yaralılarımıza acil şifalar dilerim. Enkaz altında yaşam savaşı verenlere de dayanma gücü diliyorum, umarım kurtarılırlar ve güzel haberlerini alırız. Yardımlarını esirgemeyen herkese de tekrar tekrar çok teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız.