Emirdağ Şehitleri adlı kitabını Fikret Fıçıcı’nın 2016 yılında Türk yayın hayatına kazandırdığı görülüyor. Fıçıcı, 1948 yılında Afyonkarahisar ilinin Emirdağ ilçesine bağlı Salihler köyünde dünyaya gelmiş. Değişik yerlerde çeşitli tahsil ve iş hayatında bulunmuş. Bu esnada edebi çalışmaları da sürdürmüş bir edebiyat adamıdır.

            Fikret Fıçıcı, Emirdağ Şehitleri adlı kitabına, kitabın başında Bakara suresinin 154 ile Âl-i İmran suresinin 169 ve 171 inci ayet meallerini derkenar notu alarak başlıyor. Böylece vatanperver insanların dikkatlerini vatan toprağı uğruna şehitler ile gazilerin önemi üzerine çekiyor.

            Yazarın bu kitabında genelden yerele ve yerelden genele bir çalışma ile milli ve manevi değerlerin kutsiyetini bütün ağırlığıyla araştırmaya giriştiği anlaşılıyor. Fıçıcı’nın şehitler hakkındaki hassasiyeti her vatanseverde olduğu gibi çocukluk yaşında başladığı belli oluyor. Fıçıcı, ailesinin köylerindeki köy odasına sıkça gittiğini ve köy odasına büyüklerinden dinlediği savaş hatıralarının kendisinde derin izler bıraktığını belirtiyor. Fıçıcı’nın, büyüklerinden savaş hatıralarını dinleyişi yüreğindeki milli ve manevi galeyanı ateşleyen mühim unsurlardan biri olmuş.

Çocukluğumda, milletimiz adına Kıbrıs Barış Harekâtı hariç diğer savaşların yaşandığı o günlerin aziz hatıralarını büyüklerimizden çok sık dinlerdik. Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında lisede öğrenci olduğumuz için harekâtın o günlerini ayrıntılı biçimde hatırlarım. O dönemler köy odalarında, köy kahvelerinde, ev sohbetlerinde ve daha da özeti sohbetlerin genelinde savaş ile askerlik hatıraları anlatılırdı. O hatıraları dinleyen vatanına, milletine, bayrağına ve devletine sadakatle bağlı her yiğidin yüreğinde o milli ve manevi heyecanı alevlenirdi. Milli duygular galeyana gelirdi.

Fıçıcı, köyündeki büyüklerin anlattığı savaş hatıralarından esinlenerek başlattığı çalışmada Emirdağ ilçesi ve bağlı köyleri dâhil şehit ve gazilerin isim tespitine başlamış. İsim tespit çalışmasında kaynak olarak Milli Savunma Bakanlığının yayınladığı isim listesinden yararlanmış.

Fıçıcı, kitabının ön sözünde Osmanlı İmparatorluğunun katıldığı o savaşlarda yaklaşık üç milyon insan kaybettiğini belirtiyor. Emirdağ ile köylerinin bu savaşlarda 518 şehit verdiğini ve yine bu savaşlara bağlı olarak 404 İstiklal Madalyalı gazinin olduğunu hatırlatıyor.

Fıçıcı, bu savaşları da başta Yemen, Balkanlar, Galiçya, Çanakkale, Kurtuluş Savaşı ve Kıbrıs Barış Harekâtı olarak sırası ile dile getirmiş. Fikret Fıçıcı, 146 sayfadan oluşan bu kitabını oluştururken oldukça zaman harcamış.  Zaman harcadığı bu kitabında o dönemlere ait yanlış bilinen doğruların ya da doğru bilinen yanlışların daha kapsamlı aydınlığa kavuşturulmasını Milli Savunma Bakanlığından beklediğini vurguluyor.

Fıçıcının bu kitabından övgüyle söz ederken üzülerek yergiyle belirtmek istediğim şu hususun ikinci baskıda yeniden incelenerek düzeltileceğini tahmin ediyorum. Al bayrağımızın üzerindeki hilal ve yıldız gri renkli değil beyaz renkli oluşuna özen gösterileceğini ümit ediyorum.

Tüm şehitlerimizin ruhları şad olsun! Mekânları cennet osun! Hakkın rahmetine kavuşan tüm gazilerimizin üzerine de Allah’ın rahmeti olsun! Vatan gibi diyar, ana gibi yar olur mu? Diyen, ne de güzel söz söylemiş. Hayatta olan bütün gazilerimize de huzur ve sağlık dolu uzun ömürler diliyorum.

Fikret Fıçıcı, kitabın sonunda:

            “Bize bugün olduğumuz yer yakışmaz

             İçimizde bölücüler, dışarıda düşman durmaz.

             Yine gaflete dalıp, hayallere dalarsak,

             Başımız belalardan, kazalardan kurtulmaz.

             O zaman şehitlerimiz bizi asla affetmez.” diyor.

Ömrünüz uzun, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!