Bildiğiniz gibi 06 şubat 2023 tarihinde gece 04.17 de  7,6 aynı günün öğleninde 7,7 şiddetinde merkez üssü Pazarcık ve Elbistan olan ardışık depremler yaşandı.

Doğu Anadolu fay zonu üzerinde yaşanan yıkım 18 ilimizi doğrudan etkilerken, yurdun birçok ilinde de hissedildi. 11 ilde ağır yıkıma neden olan depremler, 13 milyon vatandaşımızın hayatını doğrudan etkiledi. Ekonomik anlamda ise tüm ülke vatandaşları bu depremlerin etkisi altında zor günler yaşadı. Hala da ekonomideki etkilerini yaşamaya devam ediyoruz.

Bir anda yitip giden canlar, yılların emekleri, umutlar bir gece yarısı ansızın yerle bir oldu. Binlerce konut, iş yeri yıkıldı, 2,7 milyon insan bir gecede evsiz kaldı.

Depremden hemen sonra Çevre Şehircilik Ve İklim Değişikliği bakanlığı bölgede 1,5 milyonun üzerinde binada hasar tespit çalışmaları yaptı. Acil yıklıması geregen binaları belirledi. Binalar yıkıldı. Deprem; ülke ekonomisine 103 milyarın üzerinde yük getirdi. Giden canlar ise asla geri dönmeyecek. Ebeveynlerini kaybeden, kimsesiz kalan çocuklara devlet şefkat nazarı ile yaklaştı. Travmaları ise uzun yıllar atlatmak zor olacak bölge halkı için.

1900 yıllardan bu güne dek 7 şiddeti üzerinde 20 deprem meydana geldi ülkemizde. Bunların en büyüğü Maraş Depremi oldu. 50 bin üzerinde kardeşimizi kaybettik bu depremde. 1999 Marmara depreminde ise 17 binden fazla can kaybı yaşadık. Biraz daha geri gidersek 1939 Erzincan Depreminde 33 bin yurttaşımızı kaybettik.

Her deprem, gerek can gerek mal kayıpları, kalanların ise zorlu hayatlarına sahne oldu kuşkusuz. Devlet ve necip Türk Millet el ele vererek yaraları sarmak için canhıraş mücadeleler verdi.

Maraş depreminden etkilenen bir başka ülke de Suriye oldu. İç çatışmaların, Esed zulmünün gölgesi altında yaşanan depremde; kimi kaynaklara göre 3 bin kimine göre 8 bin insan öldü. Suriye’den hissedilen bu depremde 10 binden fazla bina yıkıldı on binlerce insan yaralandı. Bölgedeki siyasi istikrarsızlık sebebi ile yaralar bir türlü sarılamadı. Birbirine düşürülmüş, kendi iç çatışmaları ile birlik beraberlikten uzaklaşmış, dönemin Baas rejimi, halkından kopuk hatta halkına zulmeden bir yapıda olduğu için bitip tükenmek üzere olan insanlık onuru depremle daha da trajik hale dönüştü. Suriye bugün Türkiye’nin gücüyle de yeniden varoluş mücadelesi veriyor.

Gelelim depremzedelerimiz için Türkiye’de yapılan konutlara.

Bölge; 3500 e yakın devam eden şantiyeleri ile dünyanın en büyük dönüşümüne sahne oluyor. Devletin gücüyle, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı marifeti ile 182 bin personel gece gündüz demeden çalışarak, 2025 yılı sonunda kadar bölgede evsiz tek insan kalmasın diye olağanüstü bir performans sergiliyor. 250 binden fazla noktada devam eden bağımsız konut ve işyeri yapımları yıl sonuna kadar bitirilerek sahiplerine teslim edilecek inşallah.

Şu ana kadar teslim edilen konut, köy evleri ve işyerleri sayısı 201 bini geçti. 2025 yılı bakanlık tarafından ‘final yılı’ ilan edildi. Yıl sonuna kadar toplamda yapılması planlanan konut sayısı 452 bin 983. Bu sayı ile tek bir vatandaş dahi açıkta kalmayacak. Hatta yapılacak olan fazla konutlarla bölgede kiracı olarak yaşayan vatandaşlarımız da uygun ödeme koşulları ile ev sahibi olacak.

Devlet ve Millet el ele verince üstesinden kalkamayacağımız bir olay yok. Allah çaresiz bırakmasın. Birliğimizi, dirliğimizi bozanlara fırsat vermesin. ‘’Birlikte hayır, ayrılıkta azap vardır diyor sevgili Peygamberimiz(s.a.v) Fi ma kal ev kema kal.

Hacı Bektaşı Veli’nin dediği gibi ‘’Bir olalım, iri olalım, diri olalım.’’ ki yurdumuz şen olsun.

Hoşçakalın Efendim…