İnşaat Mühendisi olan, faal olarak mesleğini yapan, aynı zamanda üniversitede prof. dr. unvanıyla ders veren bir hocam var.

Uzun yıllardır tanışırız ve görüşlerine çok değer veririm.

Geçtiğimiz günlerde bir konuya ilişkin görüş alışverişinde bulunmak üzere buluştuk. Gündem maddemiz üzerinde tartıştıktan sonra, haliyle 10 ili derinden etkileyen deprem felaketine ilişkin konuştuk.

Ardından, Eskişehir’in deprem gerçeğiyle yüzleşmeden önce ne yapılması gerektiğini masaya yatırdık.Bu görüşmede çıkan sonuçları ilerleyen günlerde siz değerli okurlarımıza aktaracağım.

Fakat bu yazımda, hocamın, sohbet esnasında aktardığı dikkat çeken bir bölümü paylaşmak istiyorum.

Diyor ki hocam:

PHOTO-2023-02-21-12-47-54

“Yılmaz Büyükerşen ve Ahmet Ataç olmasaydı, bugün hepimiz en az 10-15 katlı tabutlarda yaşıyor olacaktık. Maraş, Adıyaman ve Hatay gibi bir Eskişehir olacaktı. Şunu çok iyi biliyorum. Büyükerşen yıllar önce ayak takımı müteahhitlere, ‘siz kimsiniz ki 10-15 katlı bina yapacaksınız benim memleketime’ diye fırça atarak onları kovmuştu. Eğer Büyükerşen, üç kuruş parayla sağdan soldan Eskişehir’e gelip müteahhitlik yapmak isteyenlerin önünü açsaydı, o ipsiz sapsızlar hepimizi tabuta sokacaklardı, hem de bizim paramızla. Ataç da bu kan emici müteahhitlere izin vermedi, hepsini kovdu. Allah hem Büyükerşen’den hem Ataç’tan razı olsun. İyi ki bizi yönetenler gibi yerli ve milli değillermiş!”

*

Yazımın başlığını hatırlayalım: Büyükerşen ile Ataç kimleri Eskişehir’den kovar?

Hocamın dediği gibi: Bizleri yüksek katlı ve dayanıksız tabutların içine kendi paramızla sokmak isteyen ayak takımı, kan emici ve ipsiz sapsız müteahhitleri!