Malum seçim süreciyle birlikte bizim de işlerimiz yoğunlaştı. Eh bir de seçim sürecinin Ramazan ayına denk gelmesiyle milletvekili aday adayları iftarlar düzenlemeye başladı. Onların da ayrı bir yoğunluğu var. Hem kendi programlarını düzenliyorlar hem de diğer aday adaylarının programlarına katılıyorlar. Hal böyle olunca İYİ Parti Milletvekili Aday Adayı Melih Aydın, değişik bir çözüm bularak basın mensuplarını birlikte sahur yapmaya davet etti. Gece 01.00’den 03.00’e kadar hem sahur yaptık, hem muhabbet ettik. ‘Deneyimli’ dediğimiz siyasetçilerden farklı bir havası var Melih Bey’in. Çok öyle ölçüp, biçip konuşmuyor kafasında. Doğru bildiği neyse onu söylemekten çekinmiyor. 2 saatlik sohbet süresince Eskişehir ve ülke gündemine dair sohbetler sırasında bunu fark ettim. Gençlerin siyasette daha çok rol almasını istiyor. Ülkenin içinde bulunduğu durumu gördüğünü ve bu nedenle siyasete girme kararı aldığını da belirtti. Hatta ‘Bir 30 yıl daha ağabeylerimizin çekilmesini beklemeye sabrımız kalmadı’ gibi bir cümlesi de oldu. Yani diyor ki artık yeter, şu sahneyi biraz da gençlere bırakın. Temayül ile ilgili de biraz konuşuldu. Eskişehir’de temayül olmasından memnun olduğunu belirtti. Sıralaması konusunda ise ‘‘Çok iyi bir liste hazırlanırsa ve ben 4. sırada olursam, ilk 3 için var gücümle çalışırım’’ dedi. Yani işin özü adam bir şeyler değişsin istiyor ve bunun için de elini taşın altına koymuş. Kendisi değiştirecek bir yere getirilirse değiştirecek, getirilmezse de kim değiştirebilecekse onun için çalışacak. Sözlerinde bana samimi geldi açıkçası. Temayül yoklaması ve listenin belirlenmesinin ardından yaşanacaklara bakıp, yeniden bir değerlendirme yaparız.

İSTEYEN GİTSİN DEMEKLE OLMAZ

YÖK Başkanı Erol Özvar, 3 Nisan itibarıyla üniversitelerde uzaktan öğretimle birlikte isteyen öğrencilere devam şartı aranmaksızın sınıflarda yüz yüze eğitim verilebileceğini açıkladı. Yaklaşık 60 bin öğrenciyi kentte barındıran Eskişehir için önemli bir açıklama. Üniversiteler kapalı olduğunda Eskişehir büyük darbe oluyor. Bunu pandemi döneminde yaşadık. Ancak ben 2 ay için öğrencilerin büyük bir çoğunluğunun üniversitelerine geri dönmeyeceğini düşünüyorum. Hadi diyelim dönmek istedi. Yurtlarda depremzede vatandaşlarımız var. 2 ay için kimse evini kiralamaz. Bu işin altyapısını kurmadan ‘İsteyen gitsin’ demek çok da doğru değil. Eğitimin yüz yüze olması gerektiğini sonuna kadar savunuyorum ancak bu işin önce altyapısını oluşturun. Gençlere kalacak yeri tahsis edin. Ondan sonra ‘İsteyene’ değil herkese yüz yüze eğitimi sağlayın. Eğitimde fırsat eşitsizliği de oluşuyor. Yüz yüze dersi dinleyen öğrencinin daha çok verim alacağı da bir gerçek. Gidemeyen öğrencinin suçu günahı ne. O yüzden acilen bu karar gözden geçirilmeli ve öğrencilere yeterli destek sağlanmalı.

İNDİRİMLER FİYATA YANSIMAZ

Nisan ayından itibaren elektriğe yüzde 15, doğalgaza ise yüzde 20 indirim yapıldı. Doğalgaz bazında hanelere çok bir etkisi olacağını düşünmüyorum. Biz bile Eskişehir’de Nisan’da kaloriferleri kapatırız büyük ihtimalle. Sanayici ve esnafa bir nebze de olsa bu indirim yansıyacaktır. Bunun ürün fiyatlarına bir etkisi olur mu diye sorarsanız bence olmaz. Ha ne olur belki zam gelecek olan ürünlere zam gelmez ama indirim olacağını sanmıyorum. Seçim öncesi yapılan bu hamle açıkçası pek etkili olmayacak. Ekonomi bu şekilde gittiği sürece vatandaşın fikirleri değişmez. Bir kilogram peynir 200 lira. Bir kilogram kıyma 260-270 lira. Önceden yurtdışıyla birim bazında fiyat karşılaştırırdık. Örneğin şu an 1 kilogram kıyma 8 dolar. Yani biz 260 birime kıyma alırken onlar 8 birime kıyma alıyor. Şu an iş bambaşka bir boyuta ulaştı. Artık TL’ye çevirdiğimizde bile bizden ucuza alıyorlar. İşin vahameti ortada. Birkaç indirimle çözülecek şeyler değil. Komple ekonomi politikasının değişmesi lazım.