ARİF ANBAR SORUYOR

ARSLAN İLE ÖZCAN YANITLIYOR:

HAFTANIN SORUSU: Revizyon İmar Planlarında yol, konut, ticaret ve turizm alanına isabet eden Hal Camii'nin yıkılacağı iddia ediliyor. Konuya ilişkin ne düşünüyorsunuz?


IbrahimArslan-1

İBRAHİM ARSLAN - Eskişehir Büyükşehir Belediyesi CHP Meclis Üyesi

Halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu işlendi!

Hal camii
; hal esnafı ve kimi hayırseverlerin yardımlarıyla, yapım çalışmalarına 1965 yılında başlanarak 1967 yılında ibadete açılan bir camimizdir.

55 yıldır hemşehrilerimizin ibadetlerini yapmalarına hizmet eden Hal camisinin imar planlarında “cami alanı” olarak tescili bulunmamakta, fiili olarak caminin yarısı yol, yarısı ise konut alanı üzerinde bulunmaktadır.

Caminin bulunduğu alan; imar plan uygulamalarında sırasıyla 1998-2002 ve 2004 yıllarında yol+konut alanı olarak, 2022 yılında yapılan revizyon imar planlarında ise yol+konut+ticaret+turizm alanı şeklinde düzenlenmiştir. 

Diğer yandan caminin mülkiyetinde de sorun olduğu, cami yaşatma derneği ve/veya müftülük adına caminin tapusunun olmadığı, zaman içinde yapılan imar uygulamaları sonucu caminin üzerinde bulunduğu alanda mülkiyet açısından çok sayıda şahsın hakkının bulunduğu bilinmektedir. 

1998 yılı ve sonrasında 4 kez planlama yapılmasına, planlama dönemlerinde herhangi bir itiraz ve karşı duruş sergilenmemesine, yine bu dönemler içinde belediye başkanlığı DYP, AKP, DSP ve CHP olmak üzere farklı siyasi düşüncelerle yönetilmesine karşın, aradan geçen 24 yıllık sürede hiçbir başkan ve idaresi tarafından Hal camisiyle ilgili herhangi bir olumsuz işlem tesis edilmediği ortadadır. 

Ancak kimi çevrelerce önceden yapılan çağrılar sonucu 7 Aralık tarihinde Hal Cami önünde “Camimize sahip çıkıyoruz, yıktırmayacağız” iddiasıyla bir toplantı ve gösteri yapılmıştır. Gerek yapılan açıklamalarda ve gerekse yazılı ve görsel haber kuruluşlarında gerçek dışı birçok değerlendirme ve yoruma yer verilirken, CHP’li belediye başkan ve meclis üyelerinin resim ve isimleri de yayımlanarak hedef haline getirilmek istenmiştir. Bu açıdan da ayrıca “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçu” açıkça işlenmiş olmasına rağmen yetkililerce hiçbir işlem yapılmamıştır.  

Hal camisine dair meclislerde yeni bir karar alınmamasına, 23 yıldır CHP’li belediye başkanları ve yönettikleri idarelerce camiye ilişkin herhangi bir yıkım karar ve girişimi olmamasına rağmen;

“CHP’li Belediyeler, Hal Camisini yıkmak için harekete geçti.”

“Yılmaz Büyükerşen bulvarındaki Hal Camisini yıkma sebebinin barlar sokağı olarak adlandırılan caddeyi caminin olduğu alana kadar genişletme isteği olduğu öğrenildi.”

“Eskişehir Belediye Meclisinde arsanın bir bölümü belediyeye ait olan caminin yıkma kararı, AKP’li ve MHP’li üyelerin ret oyuna karşın oy çokluğu ile kabul edildi.”

“Camiyi yıkıp, beton dikecekler” iddia ve söylemleri sonrası “Hal Cami” konusu; 9 Aralık tarihli Büyükşehir Meclis toplantısında görüşülmüştür.

Görüşmeler sırasında EBB Başkanı Sayın Büyükerşen; “görevde olduğu 23 yıllık sürede camiyi yıkmak gibi bir girişimlerinin olmadığını, bundan sonra da olmayacağını, ibadethanelerin siyasi malzeme hale getirilmesini ve dini inançlarımız üzerinden politika yaparak siyasi rant elde etmeye çalışanları nefretle kınadığını” belirtmiştir. Yanı sıra Tepebaşı belediye Başkanımız Sayın Ahmet Ataç’ta bu iddiaların gerçek dışı olduğunu, böyle bir düşünce ve girişimlerinin söz konusu dahi olmadığını açıklamıştır.

AKP sözcüleri; para toplayarak caminin tapusunun alınabileceğini ve mülkiyet sorununun ortadan kalkacağını, imar planlarının da değiştirilerek, yarısı yol üzerinde kalan cami alanının planlara işlenmesiyle sorunun çözüleceğini ifade etmektedirler. Yani planların fiili duruma göre uydurulmasını önermektedirler.

Acaba planlara aykırı olarak şu anda yarısı yol üzerinde bulunan ve tapusu olmayan caminin yerinde herhangi bir bina (konut veya işyeri) olsaydı AKP sözcülerinin tutumu ne olurdu?

İmar Kanunu’nun 2’inci maddesine göre; “belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve dışında kalan yerlerde yapılacak planlar ile inşa edilecek resmi ve özel bütün yapılar” imar mevzuatı hükümlerine tabidir.

Ancak konunun önemi ve hassasiyeti nedeniyle aradan geçen 55 yıllık zaman diliminde görev yapan belediye başkan idareleri; İmar mevzuatına uygun olmadığı halde Hal Camisiyle ilgili herhangi bir olumsuz tasarrufta bulunmamıştır.

İl Müftülük verilerine göre ilimiz genelinde 789 camimiz bulunmaktadır. Bu camilerden 171’i Odunpazarı, 174’ü ise Tepebaşı ilçelerimizdedir. Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı başta olmak üzere CHP’li tüm belediye başkanlarımız; camilerimizin, temizlik, ışıklandırma, cami avlu çadırlarının temini, bakım ve onarım işleri gibi ihtiyaçlarını dün olduğu gibi bugünde karşılamaktadır.

Bütün bu gerçekler ortada ve ayrıca EBB tarafından Asri Mezarlıkta tüm hemşehrilerimize hizmet verecek büyük bir cami yapımı bitmek üzereyken

“CHP’li belediye başkanları cami yıkıyor” iddiaları açık bir siyasi provokasyondur. Ancak akıldan çıkarılmamalıdır ki; bu tür provokasyonlar sonucunun nereye varacağı dahi kestirilemeyen son derece tehlikeli eylemlerdir.

Tarihimiz ne yazık ki bu tür provokasyonlardan kaynaklı kapkara ve acı hatıralarla doludur.Maraş, Çorum, Malatya ve Sivas’ta yaşanan olaylarda “Cami bombalandı”, “Cami yakıldı” gibi gerçekdışı haberler; olayların büyümesinde en önemli faktörlerden olmuştur. 

Yazının kaleme alındığı bu hafta (19-26 Aralık) Maraş Katliamının 44’üncü anma yıldönümüdür. Maraş’ta provokasyon sonucu yaşanan olaylarda yüzlerce insanımız katledilmiş, bini aşkın insanımız yaralanmış, yüzlerce konut ve işyeri tahrip edilerek kullanılamaz hale getirilmiştir. Bu vesile ile Maraş katliamında yaşamını yitiren insanlarımızı saygıyla anıyor, bu katliamı gerçekleştirenleri, provoke edenleri ve göz yumanları lanetliyorum.

“Hal Cami CHP’li Belediyeler tarafından yıkılıyor” iddiasında sağduyulu Eskişehirli hemşehrilerimiz; oynanmak istenen bu kirli siyasi oyunu ve kumpası görmüşprovokasyona gelmemiştir.

Bugün ülkemizde gergin bir seçim atmosferi yaşanmasının temel nedeni; kimi siyasi kurum ve kişilerin toplumsal kimlikler üzerinden siyaset yapmasından kaynaklanmaktadır. Siyaset; toplumsal kimlikler üzerinden değil, toplumsal sorunlar üzerinden yapılmalıdır.

Siyasal iktidar; önceki dönemlerde kendisine oy veren ancak son dönemde başta ekonomik olumsuzluklar nedeniyle kendisinden uzaklaşan seçmeni tekrar kazanmak ve iktidarını sürdürebilmek amacıyla bilinçli bir şekilde milliyetçi-muhafazakâr politikalara sarılmaktadır.

Bunun sonucunda iktidar ve destekçileri tarafından sürdürülen ayrıştırıcı ve ötekileştirici söylem ve eylemler; sürekli gerginlik ve provokasyon ortamları yaratmakta, çatışmacı ve ayrıştırıcı dil, toplumun huzur ve güvenini ortadan kaldırmaktadır.

Toplumsal hayatımızın ortak ve kutsal değerlerini siyasi ikballeri için asılsız iddialarla pervasızca kullanarak kirli siyasetlerine alet edenleri, toplumun siyasi sinir uçlarıyla oyun oynamaya çalışanları ve bunlar üzerinden siyasal kazanım elde etmeye çalışanları kınıyor, bu gerçekler ışığında yaşananları çok kıymetli hemşehrilerimin takdirine bırakıyorum.




MuratÖzcan-1

MURAT ÖZCAN - Eskişehir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Meclis Üyesi

Hal Camii’nin olduğu ada, park ve cami yapılmalıdır!

Son zamanlarda Hal Camii yıkılacak mı yıkılmayacak mı tartışmaları kamuoyunun gündemine oturmuştur. Bu konuda objektif bir değerleme yapılacaksa Hal Camii’nin yıkılacağına dair öngörünün nereden kaynaklandığına bakmak lazım. Bunu açıklamadan evvel öncelikle Hal Camii’nin tarihsel gelişimini açıklamak gerekir. Hal Camii1964 tarihinde tamamlanan ve hal esnafının büyük yardımlarıyla çevredeki halkın da ibadet etmesini sağlayacak bir şekilde inşa edilmiştir. Fakat bu esnada önemli bir detay atlanılmış, caminin inşa edildiği arsa bağışçıları tarafından müftülüğe bağış olarak kaydedilmemiştir. Dolayısıyla caminin bulunmuş olduğu arsa maalesef özel mülkiyette gözükmektedir. 1998,2000,2004 yıllarında yapılan 1/1000’lik imar planları içerisinde yol ve konut alanı olarak gözüken yer 2022 yılında 1/5000’lik revizyon imar planlarında yol-ticaret-konut-turizm alanı olarak gösterilmektedir. Bugün tartışmaya sebep olan konu 1/5000’lik revizyon imar planları içerisinde söz konusu Hal Camii’nin alanı ibadethane olarak gösterilmemesinden kaynaklanmaktadır.

BELEDİYE BAŞKANLARI KANUNİ SÜRECİ BEKLEYECEKLERDİR

İmar planlarından da anlaşılacağı üzere ibadethane olarak belirtilmemiş bu alanda, yarın dönüşüm yapıldığında otomatik olarak caminin yıkılması yerine de ibadethane taraması olmadığı için, yeni bir caminin yapılmaması açıkça görülmektedir. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ve Tepebaşı Belediyesinin açıklamalarını da dikkate alırsak fabrikalar bölgesinde ayrılan cami alanında, yeni bir caminin yapılasıya kadar bu caminin yıkılma şansı olmadığını söylemeleri, zaten hal camisi yıkıldıktan sonra yerine bir caminin yapılamayacağının bir ispatıdır. Meclisteki konuşmamda belirttiğim gibi hiçbir belediye başkanı tarihe cami yıkan başkan olarak geçmemek için ve bu tarz eleştirilere muhatap olmamak için, konunun kanuni süreç içerisinde çözülmesini bekleyeceklerdir.

İHALEYİ ALAN KİŞİ HAL CAMİİ’NİN YIKIMINI İSTEYEBİLİR

Bu süreç de nasıl işleyecek, onu da anlatalım… Hal camisinin bulunduğu arsa hala özel mülkiyette olduğu için ve 18 uygulamasıyla beraber parsel bazlı imardan ada bazlı imara geçilmiştir. Dolayısıyla caminin içinde bulunduğu parsel dahil adanın içerisinde bulunan bütün parseller ada içerisinde bir hisseye dönüştürülmüş ada bazlı tek tapu haline dönüştürülmüştür. Yıllar boyunca mirasçılıktan dolayı yüzlerce kişinin hisse sahibi olduğu bu ada da kişilerle görüşüp anlaşma olanağı az olduğu için muhtemel ki adanın çözümü izaleyi şuur yöntemiyle hisselerden birinin başvurmasıyla mahkeme eliyle satışı istenecektir. Arsanın tamamı ticaret,konut, turizm olduğu için ve ibadethane taraması olmadığı için ihaleyi alan kişi arsada bulunan diğer yapılar gibi Hal Camii’yide işgalci olarak görüp yıkımını isteyebilir. Buradan da anlaşılacağı gibi imardan kaynaklı olarak belediye eliyle değil kanunen hakkı olarak özel mülkiyetten kaynaklı yıkım gerçekleşebilir. Fakat unutulmaması gereken bir durum var ki bunu sağlayacak olan şey de belediyelerin yapmış olduğu imar çalışması ve o çalışmanın içerisinde ibadethane taramasının olmayışıdır.

KARMAŞIK İMAR İHTİMALİNE KARŞI UYARI

Bu konunun çözümü adına AK Parti grubu mecliste çözüm önerisini ret sunmuştur. Caminin bulunmuş olduğu adanın komple ibadethane taraması olmasını önerdik. Eğer bu yapılırsa Hal Camii’ninbulunduğu adada bir parkın içerisinde ortaya yapılacak güzel bir cami yapılabilir. Cami ve parkın dışında o adada bir şey yapılamayacağı için devlet ve millet bir araya geliriz. Adadaki hisseleri satın alırız. Hem o bölgeye nefes aldırmış oluruz hem de eski camiyi yıkarak yerine de yeni cami yaparak her iki tarafı da üzen bu tartışmalardan uzaklaşmış oluruz. Üstelik orada yapılması gereken yol genişleme çalışmasının da önünü açmış oluruz. Unutmayalım ki o bölgede alternatif bir cami çok uzak bir mesafede olduğu için bölgede yaşayan vatandaşlarımızın ibadet ihtiyaçlarını da karşılaması açısından Hal Camiiönem arz etmektedir. Belediyenin alternatif cami alanı olarak göstermiş olduğu fabrikalar bölgesindeki yer bu bölgede yaşayan vatandaşların hem uzaklık hem de kapasite anlamında ihtiyacı karşılayacağı konusu şüphe oluşturmaktadır. Caminin tescilli bina ilan edilip edilmeyeceği konusu mahkemeler aracılığı ile teknik bir tartışmaya dönüşmüştür. Yerel mahkemelerle üst mahkemeler arasında kültür varlıkları koruma kurulunun yetkili olup olmadığı konusunda anlaşma sağlanamamıştır. Fakat kültür varlıkları koruma kurulu ve mahkemeler yetki konusunda hemfikir olursala ve Hal Camii tescillenirse o zaman yıkım söz konusu olmaz.Bu seferde adanın imar durumu farklı bir hal alır. Karışık bir imar adası haline dönüşür, caminin olduğu parsel ibadethane olarak anılır, adanın diğer parselleri farklı imar uygulamasına alınır. Bu da karmaşık bir imar durumu ortaya çıkartır.

BÖLGEDEKİ YOĞUNLUK DAHA DA ARTAR

AK Parti grubu olarak mecliste teklif ettiğimiz adanın park ve ibadethane olarak yeniden düzenlenmesi, bu konunun bizce en doğru çözümüdür. Ayrıca orada Eskişehir’in en büyük AVM’sinin olması o bölgedeki yoğunluğu artırdığı gibi, AVM’nin yanındaki rekreasyon alanının Tepebaşı Belediyesinin Büyükşehir Belediyesine açmış olduğu davayla ticaret alanına dönüştürülmesi, o bölgedeki yoğunluğu daha da artıracaktır. Bu mahkeme kararının meclisteki oylaması sırasında Sayın Büyükerşen, Eskişehir’e ihanet yorumu yapmıştır. Eğer bu bölgelerin ticaret artı konut imarıyla yoğunlaşması artırılıyorsa ve buna da ihanet olarak bakılıyorsa ki katılıyoruz, bu ihaneti ortadan kaldırabilmek için Hal Camii’nin olduğu ada park ve cami yapılması daha elzem gözükmektedir. Bölgedeki vatandaşların bize bildirdiklerine göre Hal Camii’nin yıkıldıktan sonra orada yapılmama fikri o bölgede bulunan içkili yerler ruhsatlı işletmelerin olması ve kanun gereği ibadethanelere olan uzaklığı da konuşulmaktadır. Takdir kamuoyunundur.