Bu hafta sonu ve dün Eskişehir’de üst üste yangınlar yaşandı. Ev yangını, araç yangını, fabrikada depo yangını ne ararsanız yaşandı gerçekten. En son Bolu’da yaşanan yangında birçok vatandaşın yaşamını yitirmesiyle oluşan travmatik görüntüler hala hafızamızda çok taze. Böyle üst üste yangınlar da yaşanınca insan korkmadan edemiyor.

Yangın malumunuz deprem gibi, sel gibi nerede ne zaman yaşanacağı belli olmayan bir afet. Afetlerin yaşanmamasını sağlamak hiçbirimizin gücü dahilinde değil tabii ki ancak afetlerin vereceği zararı en aza indirmemiz çok çok olası. Bunun için de gereken önlemlerin alınması şart tabii ki.

İşyerleri açısından ele alırsak, otomatik yangın söndürücülerin çalışır vaziyette olması gerekiyor. Bolu’daki yangının mutfaktan çıktığı söyleniyor. Belki de mutfakta otomatik yangın söndürme sistemi olsa ya da varsa da çalışıyor durumda olsa bu facia yaşanmayacaktı.

Yangına müdahalede ilk 2 dakikanın önemi çok büyük. Alevler yayıldıktan sonra ve ısı arttıktan sonra müdahale etmek giderek zorlaşıyor. O nedenle özellikle işyerlerinin bu konuda denetlenmesi gerekiyor. İş yerlerinde laf olsun diye değil, gerçekten her yıl tatbikat düzenlenmesi ve eksikliklerin kontrol edilmesi ve giderilmesi gerekiyor. 3-5 kuruş az harcayacağım diyerek vatandaşların canını tehlikeye atmaya kimsenin hakkı yok.

Bir de bireysel olarak şu kafadan çıkmamız gerekiyor. Benim başıma gelmez. Yani elbette ki kimsenin başına gelmesini istemeyiz böyle bir şeyin ancak ya gelirse. Otomobillerde yangın tüpü bulundurulması biliyorsunuz ki zorunlu. Bagajda yer kaplıyor diye çıkartılıyor. Eskişehir’de trafiğe kayıtlı 367 bin araç var. Hadi bunun içinden traktör, motosiklet gibi zorunlu olmayanları çıkaralım. Neredeyse 300 bine yakın araç kalıyor geriye. Yapalım denetimi bakalım kaç tanesinin yangın tüpü aracında duruyor. Seyir halindeyken, park halindeyken yanan kaç tane aracın haberini yaptık bugüne kadar ben sayısını bilmiyorum gerçekten. O nedenle ‘Benim başıma gelmez’ demeden önlemimizi alalım.

Bireysel olarak yapabileceğimiz diğer şey ise yangın anında neler yapabileceğimizi öğrenmek. Bunun için de hem kurumların hem de itfaiyenin vatandaşlara gerekli eğitimleri sağlaması gerekiyor. Gerçi artık her şey de internette var. Youtube’a ‘yangın anında yapılması gerekenler’ yazdığınızda hem AFAD’ın hem de diğer birçok ilgilinin videolarına çok kolay bir şekilde ulaşabiliyorsunuz. Videolar da vallahi 3 dakika bilemedin 5 dakika. Hayatımızdan 5 dakikayı ayırıp, bilinçlenelim. O 5 dakika belki kendimizin, belki de başkalarının hayatını kurtarmamıza yarayabilir.

Dediğim gibi bu yazıyı yazarken bile Bolu’daki yangının görüntüleri kafamda dönüp durdu. Eskişehir’de arka arkaya 3 günde bu kadar çok yangın yaşanması da biraz korkuttu açıkçası. Tesellimiz bu yangınlarda can kaybı yaşanmamış olması. Ancak biliyoruz ki her zaman bu kadar şanslı olamıyoruz. O nedenle yangın durumunda can güvenliğini en üst düzeyde koruyabilmek adına herkes üstüne düşeni yapmalı.