Tepebaşı Belediyesi’nde görünen bir çok faaliyetin yanında görünmeyen ama izlendiğinde heyecanlandıran faaliyetler de var. Bunlardan birisi 2009 yılında başlayan doğayı korumak ve çevre duyarlılığını arttırmak için hayata geçirdiği atık kağıtlardan eritilerek kağıt hamuruna dönüştürülmesiyle bir el sanatı uygulamasıyla da eski bir zanaat olan kağıt yapımının kendine özel dokusu ve çeşitliliği ile yeni bir kağıt türü ortaya çıkarılması. Buna “Sukurusu” diyorlar. Belediyede bunu uygulamak için bir Sukurusu Uygulama Merkezi kurulmuş burada üretilen kağıtla Belediye yılbaşı, bayram kutlamaları gibi kutlama kartlarına dönüşüyor. Bugüne kadar 110 bin civarında bu kartlardan kullanıldığı söyleniyor.
Geçtiğimiz gün Tepebaşı Belediyesi hizmet binasındaki sergi salonunda ülkemizin önde gelen değişik şehirlerden ressamlarının eserleriyle yer aldığı “Geri Dönüşüm-Oluşum Sergisi” açıldı. Sergide ressamlar Sukurusu kağıtların üzerine kimi ressam baskıresim olarak kimi ressam da akrilik boya, suluboya, pastel boya, çini mürekkebi gibi değişik resim teknikleriyle çalışmalar yapmışlar ve her ressam ikişer eseriyle yer almış. Sergi açılışında serginin hikayesini Başkan Ahmet Ataç şöyle anlattı: “iki yıl önce Belediyenin düzenlediği Uluslararası Pişmiş Toprak Sempozyumunda yer alan sanatçılar Sukurusu Uygulama Merkezi’ni gezerken sanatçı Necati Seydi Ferahoğlu bu kağıtlara bir de sanatçıların eli deysin, sanat adına nasıl değerlendirebiliriz diye bir öneride bulundu. Sonra bu projeye dönüşmüş ve bu sergi ortaya çıktı” diye anlattı ve şunuda övünerek ekledi “Ülkemizde bir ilki gerçekleştirdik” Sergi öncesi Başkanın odasında sergide eserleri olan sanatçılarla sohbet edildi. Başkan Ataç Eskişehir’de gerçekleştirdiği etkinlikleri anlattı. Onu dinlerken üç dört resim öğretmeninin sergi açtığı, tiyatrosu, senfoni orkestrası olmayan kasaba gibi Eskişehir’den gelişmiş bir Avrupa şehri gibi sanatın her alanında etkinliklerin yaşandığı, uluslararası festivalleri olan gerek ülkemizin gerekse dünyanın değişik ülkelerinden sanatçıların yer aldığı etkinliklere gelinen bir Eskişehir film şeridi gibi gözümün önünden geçti.
Ayşegül Türedi Özen’in Kuşları, Evleri, Ağaçları
Sanatçı hayranlıklarıyla ve dert edindikleri arasında yaşar. Hayranlıkları doğadaki renkler, biçimler,seslerdir.Onları eserlerine taşır, birbiriyle buluşturur, yeniden yorumlar. Dert edindikleri kendi kişisel sorunları değil, insanın, yaşamın sorunlarıdır. Daha güzel yaşam istediğidir. Dünün sanatçıları hayranlıklarını eserlerine taşımış. Herşeyi sevmiş. Daha sanayileşme zarar vermemiş. Oysa bugün sanayileşme canavarlaşmış, çevreye zarar veriyor. Canlıların nesri tükeniyor, ağaçlar kesiliyor. Doğal ortam betonlaşıyor. İnsan dar alanlara sıkıştırıldı, insani değerlerini yitiriyor, vahsileşiyor. Ve sanat insanın insanlığını geliştirmek için insanı kendine göstermek, duygularını yitirmemesi içindir.Sanatçı da insanın ve yaşamın ağırlaşan sorunlarına kayıtsız, duyarsız değildir. Sanatçı eserlerini nasıl anlatırsa anlatsın,içerisinde insan, yaşam ve yaşamın geleceğine bir işaret vardır.
Ünlü seramik sanatçımız Füreya “Seramik dünyayı ifade etmek için bir araç, bir kitap gibi, müzik gibi” der.
Seramik sanatçımız Prof. Ayşegül Türedi Özen, Odunpazarı Belediyesinin Şehrin Ateşi Seramik Galerisinde 27.kişisel sergisi olan “Kuşlar, Evler, Ağaçlar” Seramik Sergisi açtı. Gerçekten, sergi ve konusu ciltler dolusu kitapların yazılacağı kadar anlatacağı olan bir konu. Doğanın hayranlığı ve iç içe girmiş insanın ve doğanın sorunlarını düşündürüyor.
Seramik sanatımızın en üretken sanatçımızdan olan Ayşagül Türedi Özen: “Seramik çamurunu ne zaman elime alsam, parmaklarımın arasında ya tek tek ya da birbirine karışmış biçimde, evlere, ağaçlara, kuşlara dönüşüveriyor. Bu üçlemenin girdabına öylesine kapıldım ki yıllardır bu aşk ile dönüp duruyordum. Ağaçlarım doğayı, kuşlarım barışı ve özgürlüğü, evlerim ise insanları betimliyor.” diyor.
Ayşegül Türedi Özen, 1985 yılında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümünden mezun olmuş. Fransa’da ve Amerika’da seramik üzerine çalışmalar yapmış 1986 yılında Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümüne gelmiş 2003 yılında profesör olmuş. Yurt içinde, yurt dışında bir çok projede yer almış, sergiler açmış, sergilere katılmış,Bir çok yayınlanmış makalesi ve ödülleri var.
Seramik sanatçımız Prof. Ayşegül Türedi Özen Anadolu seramik sanatını, gelişimini ve birikimini iyi tanıyan onu geliştiren, çağdaş formlar kazandıran sanatçılarımızdan birisi.Kırmızı ve şamotlu çamurdan kendine özgü rengini ve dokunuşlarıyla eserler veriyor…
