Namazın için namaz öncesi yapılması gereken zaruri hükümler vardır. Bu hükümler altı tanedir. Bu hükümlere namazın şartları denir. Hadesten taharet, necasetten taharet, satrul avret, vakit, niyet ve istikbali kıbledir. Bu altı hüküm namazın dışında olduğu için onlara namazın şartları denir. Bu altı hüküm yerine getirilmeden kılınan namaz geçerli namaz olmaz.

Abdestsiz namaz olur mu? Pislik içerisinde namaz olur mu? Saygısız biçimde edep yerlerini kapatmadan kılınan namaz olur mu? Namaz ne için ve kimin için kılınır? Namaz Allah’a kulluk borcu olarak kılınır. Namaz sadece Allah için kılınır. Niyetsiz ibadet olur mu? Niyet demek, kişinin ne yapması gerektiğini bilerek yapması demektir. Ne yaptığını kimler bilmez? Akli dengesi yerinde olmayanlar ne yaptığını bilmez. Kıblesiz namaz olur mu? Namaz kılarken namazın kabul görmesi için özür durumu hariç kıbleye yönelmesi şarttır. Aksinde kılınan namaz, namaz olmaz. 

Namazın dâhilindeki hükümlere, o namazın rükünleri denir. Bu hükümlerde altı tanedir. İftitah tekbiri, kıyam, kraat, ruku, sücud ve tahiyyattır. İslam göre namazın kabul görmesi için namaz öncesi altı şartın yapılma mecburiyeti varsa; namazın içerisinde yapılması gereken altı hüküm daha vardır. Bu altı hükme de, namazın rükünleri denir. Bu altı rükünden biri eksik olursa namaz, istenen namaz olmaz. Namaz ibadetinin geçerli olabilmesi için yirmi yedi ana esasın olması lazım:

  1-Hadesten temizlik; cünüplük, hayız, nifas ve abdestsizlikten temizlik.

  2-Necasetten temizlik; namaz kılınacak yerin, elbisenin ve vücudun temiz olması.

  3-Avret mahallinin örtülü olması... Avret, kelime anlamı olarak ayıp ve kusur demektir. İnsan vücudunun bazı yerlerine avret denmesi o yerlerin başkasına gösterilmesi ya da başkalarınca görülmesi ayıp ve çirkin olmasındandır. Görmesinde sakınca olan kişilere edep yerlerinin gösterilmesinde tahrik, tahkir ve taciz söz konusu olur.

 Erkeklerin diz kapağı altı ile göbek arası, arka aksam dâhil avret mahallidir. Hür kadınlar da ise; yüz, eller ve ayakların dışında diğer bölgeler avret mahalli kabul edilmiştir. Kadınların yüzleri ve elleri dâhil tanınmayacakları şekilde kapanmaları doğru değildir. İslam bu tür kapanmayı hoş karşılamıyor. Çünkü Hukuki bir vakıada kişinin tanınmaz durumu adaletin tecellisine manidir. O kişiyi görenin hâkim huzurunda: “Evet, benim gördüğüm kişi bu idi.” diyebilmeli.

  4-Kıbleye yönelmek; günümüzde teknoloji ileri düzeyde olduğu için kıble tespitleri oldukça kolay oluyor. Çeşitli cihazların varlığı büyük kolaylık sağlıyor.

  5-Müslümanların kıblesi Kâbe’dir. Müslümanlar her nerede olursa olsun namaz kılarken Kâbe’ye karşı yönlerini dönerek namaza dururlar.

  6-Namaz vaktinin girmesi; hiçbir namaz vaktinden önce kılınamaz. Sahih değildir. 

  7-Vaktin girdiğine kanaat getirmek…

  8-Niyet etmek; hangi vaktin namazını kılacaksa o namaza niyet etmek.

  9-Tahrime tekbirini, yani namaza duruş tekbiri olan iftitah tekbirini ayakta almak.  

10-Niyeti, iftitah tekbirinden önce yapmak.

11-İftitah tekbirini kendisi işitecek kadar sesli okumak.

12-Cemaat halinde kılınan namaza niyet edenin imama tabi olduğuna dair de niyet etmesi.

13-Kılınan namazın hangi vaktin ne namazı olduğunu, sünnet veya farz olarak belirtmek.

14-Niyette namazların farz, vitir, adak ve sünnet namazları olduğunu belirtmek. Nafile namazlarda belirtmek gerekmeye bilir.

15- Farz ve vacip olan namazları ayakta kılmak.

16-Farz namazların ilk iki rekâtında Kur’an’dan en az bir ayet okumak. Müekket ve gayri müekket nafile ile vitir namazlarının bütün rekâtlarında Kur’an’dan okumak.

17-İmama tabi olanlar ise namazda Kur’an okumazlar. İmamın açıktan okuduğu zamanlar okunan kıraati dinler. Gizli okuduğu zamanlarda sukut hâlinde olurlar. İmama uyanın Kur’an okuması tahrimen mekruh olur. Tahrimen harama yakın olan demektir.

18-Rükûa varmak. Sırt ve baş düzgün bir şekilde eğilmek. Evlâ olan rüku halinde iken eller diz kapakları üzerine konur. Parmaklar aralıklı durur. Gözler, ayak parmak uçlarına bakar. 

19-Secde etmek. Alnı yere koymak. Yerin sertliğini hissetmek. Vacip olan durum ise alın ile burunu yere birlikte koymaktır.

20-Secde mahallinin ayakların bastığı yerden yaklaşık 25 cm. den fazla yüksekte olmaması. Cemaatin kalabalık durumunda cemaatin birbirinin sırtında secde etmesi caizdir. Ancak bir başkasının sırtında secde yapanın, sırtında secde yaptığı kişi ile aynı namazı kılıyor olması gerekir. 

21-Secde hâlinde iken iki dizi, iki eli ve ayak parmaklarının bir kısmını yere koymak. Ayakların ya da ayak parmaklarının üstünü yere temas ettirmek kâfi değildir.

22-Rükûu secdelerden önce yapmak.

23-İki secde arasında oturuşta, oturuşa yakın bir vaziyet hâli almak.

24-İkinci secdede birincisi gibi farzdır. İkinci secdeyi birincinin hemen akabinde ikmal etmek... 25-Namaz sonunda “ettahıyyatüyü” okuyacak kadar oturmak.

26-Namazı gaflet halinde değil dikkatle ifa etmek.

27-Namazın sünnetlerini, namazın farzlarından ayırt edebilecek bilgiye sahip olmak. Farz namazın farz olduğunun bilgisi ve bilincinde olmak. Sünnet ve nafile namazların farz niyetiyle kılınması geçerlidir. Fakat farzların sünnet ve nafile niyetiyle kılınması geçerli değildir. Devam edecek!                                  Ömrünüz uzun, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!