Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, Balıkesir'deki 6,1 büyüklüğündeki depremin ardından Antalya'nın deprem riskine dikkat çekerek, kentin üç tarafının aktif faylarla çevrili olduğunu söyledi. Karancı, "Fethiye-Burdur fay zonunda gerçekleşebilecek bir deprem beklentilerimizin içerisindedir" diyerek, böyle bir depremin Antalya'da kalıcı hasarlar bırakabileceği uyarısında bulundu.
Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, 17 Ağustos 1999 Marmara depremlerinin 26'ncı yıl dönümüne sayılı günler kala 10 Ağustos'ta Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki deprem sonrası Antalya'nın deprem riskine ilişkin uyarılarda bulundu.
AFAD verilerine göre 11 kilometre derinlikte gerçekleşen depremin sığ olduğunu, bu nedenle enerjinin yüzeye hızlı ulaştığını belirten Karancı, sarsıntının bölge halkı tarafından şiddetli hissedildiğini söyledi. Karancı, depremin, yaklaşık 205 kilometre uzunluğundaki Simav fay hattının en kuzeybatısında, Gelenbe fay zonu ile Sındırgı fay zonunun birleştiği noktada meydana geldiğini aktardı.
" 'Bizde deprem olmaz' denilemez"
Türkiye'nin aktif tektonik levhalar üzerinde bulunduğunu vurgulayan Karancı, "Hiçbir ilimiz, hiçbir ilçemiz ‘bizde deprem olmaz' diyemez. Maraş'ta, Van'da, İzmir'de, Balıkesir'de yaşandı; geçmişte Antalya'da da yaşandı, yine yaşanabilir" dedi.
Antalya'nın üç tarafı fay hatlarıyla çevrili
Antalya'nın merkezinde aktif fay hattı bulunmadığını ancak çevresinde büyük risk oluşturan faylar yer aldığını belirten Karancı, "Batımızda 300 kilometre uzunluğunda Fethiye-Burdur fay zonu var. Geçmişte 7'nin üzerinde depremler üretmiş, Antalya merkeze 100 kilometreden yakın. Güneyimizde Kıbrıs-Helen yayı dalma-batma zonu bulunuyor, burada Afrika Levhası Anadolu Levhası'nın altına batıyor ve büyük depremler üretme potansiyeline sahip. Doğumuzda ise Aksu fayı var. Antalya üç tarafı bu faylarla çevrili bir şehir" diye konuştu.
Fethiye-Burdur fay zonunun 50 yılda bir kırıldığını ve kırılma dönemine yaklaşılmış olabileceğini belirten Karancı, "Depremlerin tekrarlama periyotları vardır. 50 yıl gibi, 100 yıl gibi, 500 yıl gibi, 1000 yıl gibi. Bugün Fethiye Burdur fay zonuna baktığımızda 50 yılda bir kırılmış ve yine kırılma dönemine yaklaşmış durumdayız, hatta belki de geçmiş durumdayız. Dolayısıyla Fethiye Burdur Fay zonunda gerçekleşebilecek bir deprem bizim beklentilerimizin içerisindedir" diyerek, böyle bir depremin Antalya'da kalıcı hasarlar bırakabileceğini ifade etti.
Antalya'nın sadece 8 ilçesinde jeoloji mühendisleri görevde
Antalya'da zemin etütlerinin yetersiz olduğunu ileri süren Mustafa Karancı, "Zemin parametreleri bilinmeden binaların güvende olduğunu söyleyemeyiz" dedi. Karancı, yeni imar alanlarında jeolojik ve jeoteknik etütlerin mutlaka yerinde yapılması gerektiğini, tarımsal alanların ve taşıma gücü düşük bölgelerin imara açılmaması gerektiğini kaydetti.
Tsunami riskine de değinen Karancı, geçmişte Antalya'nın tsunamiden etkilendiğini, AFAD'ın tsunami erken uyarı sisteminin devrede olduğunu hatırlattı. Türkiye'nin depreme hazır olmadığını dile getiren Karancı, "Halkımız korkuyor çünkü hazır değiliz. Yapılarımız hazır değil, kurumlarımız hazır değil. Şehirlerimizi dirençli hale getirmemiz gerekiyor. Kentsel dönüşüm hızlanmalı, güvenli binalar yapılmalı" dedi.