Eskişehirli deri ustası Bayram Önce, hem deri sektörü hakkında hem de kış aylarının yaklaşması ile başlayan tamirat süreci hakkında konuştu. Yaklaşık 46 yıl önce terzi çıraklığından yetişerek bu mesleğe adım attığını dile getiren 55 yaşındaki Önce, 1991 yılından itibaren açtığı dükkanda deri işi yaptığını söyledi. Vatandaşların deriye eskisi kadar rağbet etmediğine dikkat çeken usta Önce, “Ufak tefek deri onarım işleri ile geçimimizi idame ediyoruz fakat siparişlerin sayısı ise epey düştü” dedi.

“Akşam ezanı okunmadan dükkanı kapatıyoruz”
Sıfırdan bir yelek diktirmek isteyen bir vatandaşın bin ile bin 500 lirayı gözden çıkarması gerektiğini söyleyen Önce, “Deri mont fiyatları 15-20 bin liradan başlıyor. Geçtiğimiz senelerde bu mevsimler geldiğinde seviniyorduk ve hatta geç saatlere kadar siparişleri yetiştiremediğimizi hatırlıyorum. Şimdi ise akşam ezanı okunmadan dükkanı kapatıyoruz. Dericiliğin eski tadı tuzu kalmadı. En ufak tamir ve onarım işlemleri bile insanlara maliyetli geliyor. Açıkçası derinin malzemesi arttığından dolayı biz de müşterileri bu durumu yansıtmak zorunda kalıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Derinin tutuşması için çakmağın uzun süre yanması gerekiyor”
Orijinal ve imitasyon deriler hakkında da konuşan Önce, “İnsanlar alışveriş merkezlerine giriyor ve ürünün üzerinde ‘deridir’ ya da ‘imitasyon’ yazısına bakmadan satın alıyor. Bir derinin çakmakla anlaşılabilmesi halk arasında klişeleşmiş bir konu oldu ama bu iş tam olarak böyle değil. Çünkü derinin tutuşması için o çakmağın uzun süre yanması gerekiyor. Fakat imitasyon malzeme ise naylon gibi hemen büzüşür. Buna ilaveten piyasada satılan imitasyon ceketlerin sayısı oldukça fazla ve onların da yıpranma payı, orijinallere göre daha kısa sürede gerçekleşiyor. Misal imitasyon 2 yılda hasar alırken orijinal bir deri 20 yıl kullanılabiliyor” diye konuştu.