Son yıllarda Eskişehir’de, sadece şehir düzeni açısından değil, sosyal yaşamın her alanında gözle görülür bir dönüşüm yaşanıyor. Bu dönüşümün ardında, Valimiz Hüseyin Aksoy’un öncülüğünde yürütülen sistemli, planlı ve kararlı bir yönetim anlayışı var. Özellikle çocukların korunması, dilencilikle mücadele ve okul çevrelerinin güvenli hale getirilmesi konularında yapılan çalışmalar, Eskişehir’in sadece fiziki değil, insani anlamda da nasıl bir kent vizyonu taşıdığını ortaya koyuyor.

Valiliğin iki yıldır kararlılıkla sürdürdüğü “Dilencilikle Mücadele” uygulamaları, hem sosyal düzenin korunmasına hem de vatandaşın huzuruna önemli katkı sağladı. 5 bini aşkın uygulama yapıldı, 700’den fazla kişi hakkında işlem gerçekleştirildi ve 711 bin liranın üzerinde idari para cezası uygulandı. Ayrıca 214 bin lira civarındaki dilencilik geliri kamuya geçirildi. Bu sadece bir rakam değil; kamu düzenine, emeğe ve adalete verilen önemin bir göstergesi. Çünkü bu çalışmalarla, dilenciliğin bir gelir kapısı değil, sosyal bir yara olduğu açıkça ortaya konuldu.

Ama asıl takdir edilmesi gereken nokta, Eskişehir Valiliği’nin bu konuyu sadece “ceza” boyutunda değil, insani bir perspektifle ele alması. Sağlık taramaları, ekonomik destek sağlanan haneler, çocukların yeniden eğitime kazandırılması gibi adımlar, sosyal devlet anlayışının yerelde nasıl başarıyla uygulanabileceğini gösteriyor. Valiliğin başlattığı “Sokakta Çalıştırılan, Dilendirilen ve Dış Çevrenin Olumsuzluklarına Maruz Kalan Çocukların Korunması Projesi” kapsamında bugüne kadar 176 çocuk yeniden okula kazandırıldı. Bu sayı, tek başına bile Eskişehir’in geleceğine yapılan en anlamlı yatırım.

Vali Hüseyin Aksoy’un “Çocukların sokak riskinden uzaklaştırılması ve güvenli bir geleceğe hazırlanması temel amacımız.” sözleri, bu çalışmaların özünü anlatıyor. Bugün bir çocuk daha okuluna dönebiliyorsa, bir anne çocuğunu güvenle okula gönderebiliyorsa, bu şehirde yönetimin önceliği doğru belirlenmiş demektir.

Valilik sadece sosyal konularda değil, eğitim çevresinde güvenliğin sağlanması noktasında da son derece titiz bir çalışma yürütüyor. 11 binden fazla denetim yapıldı, okul çevresinde risk oluşturan 281 metruk bina yıkıldı, tütün veya alkol satışı yapan işletmelere cezalar uygulandı. Bu sayede, öğrencilerin eğitim ortamı sadece akademik değil, fiziksel olarak da güvenli hale geldi.

Trafik uygulamalarından bağımlılıkla mücadele eğitimlerine kadar uzanan bu geniş kapsamlı çalışmalar, bir ilin geleceğini şekillendiriyor. Çünkü çocuklarımızın güvenliği, sadece bugünün meselesi değil, yarının teminatı.

Eskişehir Valiliği’nin son iki yılda ortaya koyduğu bu kararlı duruş, Türkiye genelinde örnek alınması gereken bir modeldir. Hüseyin Aksoy’un liderliğinde yürütülen çalışmalar, kamu yönetiminde koordinasyonun, ciddiyetin ve insana dokunan politikaların ne kadar etkili olabileceğini kanıtladı.

Kısacası, Eskişehir’de bugün sokakta dilendirilen bir çocuk daha azsa, okul çevresi daha güvenliyse, vatandaş kendini daha huzurlu hissediyorsa; bu, kararlı bir yönetimin, sahada çalışan ekiplerin ve en önemlisi, çocukların geleceğini önceleyen bir anlayışın sonucudur.

Valiliğin bu insan odaklı yaklaşımı, sadece Eskişehir’e değil, Türkiye’ye örnek olmalı. Çünkü bir şehir, en çok çocuklarına sahip çıktığında güzelleşir.