Bugün 23 Nisan. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından dünyada çocuklara armağan edilmiş tek bayram. Ne yazık ki salgın nedeniyle bayram kutlamaları bu yıl biraz buruk yaşanacak. Bu burukluğu biraz giderebilmek adına Büyükşehir Belediyesi çeşitli online etkinlikler düzenleyecek. Aynı şekilde 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı da yaklaşıyor. Önümüzdeki bayramları eski günlerdeki gibi kutlayabilmek için bu bayramlarda kutlamaları evimizden yapacağız. Emek Partisi Eskişehir İl Örgütü, Eskişehir Halkevi, Sol Parti Eskişehir İl Örgütü, Türkiye Komünist Partisi Eskişehir İl Örgütü tüm vatandaşlara 1 Mayıs’ı balkonlarından kutlama yönünde çağrı yaptı. Tekrar bayraklarımızla stadyumlarda, alanlarda bayramlarımızı kutlamak için maske, mesafe ve hijyen gibi önlemleri uygulamaya devam etmemiz gerekiyor. Aşılanma da diğer önemli bir etken. O yüzden aşı olmayacağım dememeli, ulaşabildiğimiz bir Covid-19 aşısını olmalıyız.

KISA ÇALIŞMA UZATILDI

Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş, geçtiğimiz günlerde ESO olarak sanayiciler ile yaptıkları bir anketin sonuçlarını paylaştı. Binden fazla işletmenin katıldığı anketin sonuçlarına göre Sanayicilerin yüzde 84’ü Kısa Çalışma Ödeneğinin yeniden başlatılmasını istiyor. Yüzde 91’i Kamuya yapılacak vergi ve benzeri ödemelerin ertelenmesi talebinde bulunuyor. Yüzde 87’si işletmelerinin yeni kredi desteklerine ihtiyaç duyduğunu belirtmekte. Haksız rekabetin önüne geçilmesi ise gelen taleplerin başında bulunuyor. Anket sonuçlarının paylaşıldığının hemen ertesi günü kısa çalışma ödeneği 3 ay uzatıldı. Muhtemelen diğer taleplere de yakın zamanda olumlu yanıtlar gelir. Pandeminin başından bu yana hükümet ekonomiyi ayakta tutmaya yönelik kararlar alıyor. Ekonominin en büyük temel taşlarından olan sanayicilerin de talepleri bu yüzden olumlu karşılanıyor. 

HAKSIZ REKABET!

Öte yandan küçük esnaf her geçen gün küçülmeye devam ediyor. Böyle giderse de pandemi sonuna kadar birçok esnaf kepenk kapatacak. ETO Başkanı Metin Güler, zaten zor durumda olan küçük esnafa bu dönemde büyük darbeyi vuran etkenlerden birinin de süper marketler olduğunu savunuyor. Kısıtlama günlerinde gıda ürünleri satanlar hariç tüm esnaflar kapalı. Süper marketlerde ise A’dan Z’ye tüm ürünler bulunuyor. Vatandaş da markete girmişken gıda dışındaki ürünleri de süper marketlerden alıyor. Kısıtlama günlerinde de gıda dışındaki ürünlerin satışının yapılması da haliyle haksız rekabete yol açıyor. Ortada bir haksızlık var mı? Hem de nasıl. Peki iktidar bu konuda bir adım atar mı? Hiç mi hiç sanmıyorum.