Trafiğe kayıtlı motosiklet sayısı her geçen yıl hızla artıyor. Özellikle son üç yıldaki tablo, bu yükselişin ne kadar çarpıcı olduğunu ortaya koyuyor. 2023 yılında 5 milyon 79 bin 396 olan motosiklet sayısı, 2024’te 6 milyon 261 bin 927’ye, 2025 Temmuz itibarıyla ise 6 milyon 769 bin 964’e ulaştı. Bugün Türkiye yollarında neredeyse her dört tekerlekli araca karşı bir motosiklet görmek mümkün. Hatta Aydın, Kilis, Manisa, Muğla, Şanlıurfa ve Iğdır gibi bazı illerde motosiklet sayısı, otomobil sayısını bile geçmiş durumda.

Bu tablo, bir yandan motosikletin sunduğu avantajların tercih edildiğini gösteriyor. Daha ekonomik olması, trafiğe kolayca uyum sağlaması, park sorununun olmaması ve özellikle restoran, hazır gıda ve alışveriş hizmetlerinde kullanımı, motosikleti cazip hale getiriyor. Ancak işin bir de karanlık yüzü var: Motosiklet kazaları.

Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı verileri, motosiklet kazalarının her yıl arttığını ortaya koyuyor. 2024 yılının ocak-ağustos döneminde 65 bin 291 ölümlü veya yaralanmalı motosiklet kazası yaşanmışken, bu sayı 2025’in aynı döneminde yüzde 17 artışla 76 bin 162’ye yükseldi. Yani yalnızca sekiz ayda on binlerce sürücü ya da yolcu hayatını kaybetti veya yaralandı. En fazla kazaların yaşandığı ayların yaz ayları olması da dikkat çekici. Sıcak havalarda motosikletin daha çok tercih edilmesi, kazaları da beraberinde getiriyor. Ağustos ayında tek başına 12 bin 655 motosiklet kazasının yaşanması, durumun vahametini gözler önüne seriyor.

Motosiklet, sunduğu kolaylıkların yanında ciddi riskler barındırıyor. Küçük bir kazada bile sürücünün sağlığı açısından hayati tehlikeler ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle yalnızca motosiklet sahibi olmak yetmez, bilinçli sürüş de gerekir. Avrupa ülkelerindeki uygulamalar bu noktada dikkat çekici. Almanya’dan Fransa’ya, Belçika’dan Portekiz’e kadar birçok ülkede onaylı kask kullanımı zorunlu. Bunun yanında hız sınırlarına, trafik kurallarına ve alkol yasağına sıkı sıkıya uyuluyor. Reflektif yelek taşımak, gündüz farı yakmak, hatta bazı ülkelerde yedek ampul bulundurmak gibi kurallar bile kazaları azaltmak için yürürlükte.

Türkiye’de de artık benzer bir bilinç oluşturmak zorundayız. Çünkü yalnızca sayılar değil, yaşanan acılar da her geçen yıl artıyor. Bir motosikletin sağladığı hız, pratiklik ve kolaylık, ancak güvenli bir şekilde kullanıldığında anlamlıdır. Aksi halde hem sürücüler hem de trafikteki diğer vatandaşlar için geri dönülmez sonuçlara yol açabilir.

Unutulmamalıdır ki motosiklet kullanımı yalnızca bir ulaşım tercihi değil, aynı zamanda bir sorumluluk işidir. Sürücüler kurallara uymalı, denetimler artırılmalı, eğitimler yaygınlaştırılmalıdır. Ancak bu şekilde artan motosiklet sayısının beraberinde getirdiği riskler en aza indirilebilir.