Lösemili Çocuklar Haftası, hastalıkla mücadele eden çocukların sesini duyurmak, onları yalnız olmadıklarını hissettirmek ve toplumda farkındalık yaratmak için çok değerli bir fırsattır.

Bir çocuğun gülüşü, bir maskenin ardına saklansa da gözlerindeki umudu hepimiz görürüz. O maskeler yalnızca koruyucu değil, aynı zamanda direncin, sabrın ve yaşam sevgisinin sembolüdür. Lösemi sadece tıbbî bir hastalık değildir; bir aileyi, bir mahalleyi, bir şehri içine alan büyük bir sınavdır.

Lösemiyle mücadele yalnızca sadece tıbbi gelişmelere değil, en çok bir umuda, küçük bir tebessüme bağlıdır aslında. Minik yüreklerin içindeki yaşam sevincini, desteklemek bir toplumun en önemli görevidir.

Bazen bir gülümseme, bazen bir ziyaret, bazen de en hayati desteği sunan kan ve kök hücre bağışıyla…

Kan bağışı birkaç dakikanızı alır ama bir ömür armağan eder. Kök hücre bağışı ise bir çocuğun yeniden hayal kurmasını, okuluna dönmesini, arkadaşlarıyla koşup oynamasını sağlayabilir. Üstelik süreç düşündüğünüz kadar zor değildir. Eskişehir’deki Kızılay kan bağışı merkezleri ve çeşitli kök hücre toplama noktaları, sizleri bekliyor.

Belki de sizin birkaç damla kanınız, bir çocuğun yarınına ışık olacak.

Lösemili çocuklar yalnızca tedavi süreciyle değil, sosyal hayatlarında da desteğe ihtiyaç duyarlar. Onlara moral olmak, umut vermek, toplum olarak onları kucaklamak hepimizin görevi. Unutmayalım, lösemi bulaşıcı değildir; ama umut bulaşıcıdır.

Bu hafta vesilesiyle gelin, hep birlikte bu umudu çoğaltalım.

Bir maske ardındaki gülümsemenin anlamını fark edelim.

Bir çocuğun hayatına dokunmanın ne kadar kolay olduğunu görelim.

Belki de bir gün, bir çocuğun annesinin şu sözlerini duyarsınız:

“Bağışlanan o kan torbası, benim çocuğuma yeniden nefes oldu.”

Ve o zaman anlarsınız; bir insanın hayatına dokunmanın ne kadar büyük bir iyilik olduğunu.

Unutmayalım: Lösemi değil, umutsuzluk öldürür.

Umudu yaşatmak ise hepimizin elinde.