Yunus Emre’nin “YORT EY GÖNÜL” adlı şiirine kulak vermeli. Vermeli ki, gönül huzuruna nasıl erişildiğini bir de onun şiir dilinden duymalı.  O çağırır insanı erdemliklere, yüceliklere… İnsan ulviliklere sevgi, saygı, hoş görü, uzlaşı, paylaşım, merhamet, tevazu ve hak sahibinin hakkını teslimle yükselir. Yunus Emre, insanı hakkaniyete çağırıyor. Kötülüklerden uzak olmayı, iyiliklerle buluşmayı dizelerinde gönül sesiyle haykırmış. Onun derdi mağdurların, mazlumların ahlarını yansıtan haykırışlarını duyacak kulak, değerlendirecek idrak lazım!

İnsan nefsine dur diyecek iradeye sahip olmalı ki, mazlumların boynu bükülmesin. Arşıâlâya yükselen her mağdurun ahı Allah’ın öfkesini kabartır. Şerler, hiç kimseye hayır getirmez. Hırsız ne kadar çalarsa çalısın akıbette fakirdir. Hali perişandır. Her hırsızlık bir mağdur doğurur. Hırsızlıklar toplumsal sıkıntılara sebeptir. Mazlumun gönül bağına çatılan ateşin hararetinden gökler gözyaşı dökerken yerler mateme durur. Yunus Emre bu şiirinde, gönül dağlarına atılan yangınlara mani olmanın gerekliliği öğüdünü yapmış, insaf sahiplerine. 

“Hakikate bakar isen nefsin sana düşman yiter / Var imdi ol ile uruş savaş tokuş yürü

Nefsidir eri yoldan koyan kalır nefse uyan / Ne işin var kimse ile nefsine kakı boş yürü

Diler isen bu dünyanın şerrinden olasın emin / Terk eyle bu kibri kini hırkaya gir derviş yürü

Kimse bağına girmeyegör kimse gülünü dermeyegör /  Var kendi maşukun ile bahçede ol alış yürü”

İnsan hayattan ne bekler, neler umar? Umutlarına, beklentilerine ne kadar ulaşır? İnsan başkalarına niçin, başkaları da kendisine niye kinlenir? İnsan, neden kibirlenir? Kibir, başkalarını aşağılamaktır.  İnsanın kendisine kötülük olarak kini ve kibri yeter. İnsan, bazı sorulara cevap bulmaya mecbur. Hırsızlık, hilekârlık, sahtekârlık, riyakârlık, hokkabazlık, yobazlık, bağnazlık, şarlatanlık, yalancılık, müfterilik gibi tutumların insan için birer şer değil midir? Şerlerden korunmak ve kaçınmak her Müslümana farzdır.

İnsanın şerlerden korunmak ve faziletli davranışlarla hasbihal olmak için nefsiyle mücadelesi şarttır. Gönül huzuru isteyen kötülüklerden kaçıp iyiliklere koşmalı. Her yalan bir adaleti yok eder. Gerçekler, adaletle hayata geçer. Mazlumlar mağduriyetten gerçeklerle kurtulur.  Hakikatle behemehâl olmak dürüstlük, doğruluk, merhamet, adalet ve hoş görüdür. Dürüst davranışlar, doğru sözler başta insanın kendi nefsine dokunur. Nefsi arzulardır insanı dürüstlükten uzaklaştıran, yalanlara sürükleyen, kötülüklere meyil ettiren.

Gerçekler, toplumsal yaşamın uyumunu sağlar. Gerçekler ve yalanlar ibret ve derslerle doludur. Uykudan uyanan her insanın yapacağı ilk iş “Ya bismillah” deyip önce kendi, sonra da toplumsal pencereden baktığında yalan ve gerçeklerle yüzleşmeli. Hakikat ile yalanın farkını idrak eden vicdan sahibi başkasının hak ve mahremiyet alanına tecavüz etmez. Başkasının el emeğine, alın terine, göz nuruna çökmez.  Kin ve kibirden kaçınıp hak gasp etmeyen gönül huzuruna müstahaktır. Kinden, kibirden uzak durmayanın yükü tasadır-kaygılarıdır, diyor Yunus Emre.

İnsanın gönül huzuruna kavuşması nefsin şerrinden emin olmaya bağlı. Nefis insanı kine, kibre kışkırtır durur. İsra suresi ayet 34’den 38’e, ayetlerin meallerinden özetle: “Mazlumun malına el koymayın, sözünüzü yerine getirin, verilen sözde sorumluluk vardır. Ölçüyü, tartıyı tam yapın. Hayırlısı ve doğrusu budur. Bilmediğinizin peşi sıra gitmeyin. Kulak, göz, kalp, dil, akıl gibi her bir varlığından kişi mesuldür. Büyüklük taslayarak yürüme. Ne kadar büyüklenirsen büyüklen ne yerleri yırtabilirsin, ne de dağlara erişebilirsin. Allah’ın koyduğu yasakların hepsi Rabbin katında çirkindir.” buyuruyor.

Dünya gerçeklerinden biri de şerler denilen kötülüklerdir. Şerlerden emin olmak insanın kendi elindedir. Şerlerden korunmak isteyen kibir ile kini terk etmeli. Başkalarına kin beslemeyen, kibirlilik taslamayan başkalarının kin ve kibrinden emin olur.  Kötülük görmek istemeyen başkalarının haklarına saldırı, tecavüz, gasp gibi fenalıklardan kaçınmak zorunda... Gerçekler ve yalanlarla yüzleşen merhamet, dürüstlük, doğruluk, adalet, hoşgörü kültürüyle zenginleşir. Dikkat etmeli ki, mazlumlar mağdur olmasın. Ömrünüz uzun, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!














Yunus Emre GÜLLÜ - 18 MART 2023 / Milli irade