Yangın sonrası ilk adımın etüt ve planlama olduğu belirtilirken, orman tipi, toprak yapısı, iklim koşulları ve mevcut durumun detaylı şekilde analiz edildiği ifade edildi. Özellikle Kızılçam ormanlarında, toprak koşulları uygun olduğunda doğal gençleştirmenin tercih edildiği vurgulandı. Bu yöntemde, yangın sonrası toprakta kalan kozalaklar yüksek ısıyla açılarak, ilk yağmurlarla filizleniyor.

Fidan dikiminin, doğal gençleştirme yeterli olmadığı veya tohum stoku yetersiz olduğunda yapıldığı kaydedildi. Ayrıca, her bölgede o bölgenin şartlarına uygun fidan yetiştirilen fidanlıklar bulunduğu ve İzmir gibi farklı bölgelerde dikilen fidanların başarısının sabitlenmesine dikkat çekildi.

Orman mühendisleri, ekolojik yapıya dayanıklı türlerin ağaçlandırma planlarında öncelikli olduğunu belirtirken, tek başına meyve türleriyle (zeytin, badem vb.) orman oluşturulamayacağını hatırlattı. Bu türler, su, gübre ve bakım ihtiyaçları nedeniyle ekosistem hizmetleri açısından destek sağlıyor.

Öte yandan, gelir getirici türler kapsamında zeytin, badem ve ceviz gibi ağaçların, orman köylerinin ekonomisine katkı amacıyla planlara dahil edildiği kaydedildi. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 169’uncu maddesi gereği yanan orman alanlarının yeniden ağaçlandırılması ve başka amaçlarla kullanılamayacağı da hatırlatıldı.

Kaynak: BÜLTEN