Maduro ile Kritik Telefon Görüşmesinin Ardından Gelen Gelişmeler

ABD medyasında yer alan ve yetkililerin doğruladığı bilgilere göre, Oval Ofis’teki bu üst düzey toplantı, Başkan Trump'ın Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesi iddialarının hemen sonrasında geldi. Trump, pazar günü yaptığı açıklamada Maduro ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini doğrulamış, ancak görüşmenin içeriğine dair detay vermemişti.

ABD medyasında çıkan haberlere göre, 21 Kasım'da gerçekleştirilen telefon görüşmesinde Trump'ın, Maduro'ya iktidarı bırakıp ailesiyle birlikte petrol zengini Güney Amerika ülkesinden 28 Kasım'a kadar ayrılması için süre verdiği iddia edilmişti. Ancak Maduro'nun bu talebi reddettiği; buna karşılık tüm ABD yaptırımlarının kaldırılması ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’ndeki önemli davanın sonlandırılması da dâhil olmak üzere "tam yasal af" talebinde bulunduğu belirtilmişti.

Karayipler'de Artan Askeri Baskı ve Operasyonlar

Maduro’nun istifa etmeyi reddettiği iddialarının ardından Trump’ın Beyaz Saray’da üst düzey danışmanlarıyla "Venezuela’ya yönelik atılabilecek adımları" değerlendirdiği yönünde yorumlar yapıldı. Trump yönetimi, ülkede çok sayıda ölüme yol açan yasa dışı uyuşturucuların tedarikinde Maduro’nun rol oynadığını savunuyor. Maduro ise yasa dışı uyuşturucu ticaretiyle herhangi bir bağlantısı olduğunu reddederek, ABD’nin bu girişimlerin kendisini devirme amacı taşıdığını belirtiyor.

ABD’nin bölgedeki askeri hareketliliği de bu süreçte tırmanışa geçti. ABD birlikleri, Eylül ayından bu yana Karayipler ve Pasifik’te uyuşturucu taşıdığı gerekçesiyle teknelere yönelik en az 21 saldırı düzenleyip 83 kişiyi öldürmüştü. ABD yönetimi son olarak "Güney Mızrağı Operasyonu" kapsamında bölgeye 11 savaş gemisi ve 15 bin asker yığmıştı. Bu durum, Venezuela’daki gerilimi daha da artırmıştır.

Kaynak: Haber Merkezi