Müslümanın çok iyi bilmesi gereken konuların başında “Siyer-i Nebi, Kelam ve Fıkıh” bilgileri gelir. Kelam, iman esaslarını işleyen ilimdir. Siyer-i Nebi, Hz. Peygamberin İslam’ı yaşamak ve yaşatmakla ilgili hayatının bilgileridir. Fıkıh, haklar manzumesinin hudutlarını belirleyen ilimdir. Allah’ın rahmetine erişmek ve gazabından kurtulmak için bu kapsamlı ilimler Müslümanın hayat ölçüleridir.

Müslümanın doğru bilmesi gereken bilgilerden biri “KELAM” dır. Bakara suresi, ayet 82’de, Allah: “İman edip iyi işler yapanlar ebediyen cennette kalmaya ehildirler.” buyuruyor.  İman etmek başka şey, iyi işler yapmak daha başka şey. Allah indinde kurtuluşa ermek için yalnız iman etmek kifayet etmiyor. İman ile birlikte iyi işler yapmak gerekiyor. İman edip faydalı iş yapanlar Allah’ın gazabından kurtulup rahmetine kavuşanlardır. Faydalı iş, kişinin kendisine ve başkaları yararına yaptıklarıdır.

Müslümanın günlük yaşamında helal ve haram bağlamında hayata geçirmesi gereken hususlar “Fıkıh” konusu bilgilerdir. Bu bilgilere Tövbe suresi, ayet 112’de Allah: “Tövbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, oruç tutanlar, rükûa varanlar, secdeye kapananlar, iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah’ın belirlediği sınırları koruyan o mü’minleri müjdele.” hükmüyle dikkat çekiyor. Fıkıh ilmi. Müslümanın günlük, haftalık, yıllık ibadet ve davranış biçimlerinin bir tür eylem planıdır. Kötülüklerden kaçınıp iyiliklerle behemehâl olmadıkça kişiyi namaz ve oruçları uhrevi kurtuluşa eriştiremez. Ankebut suresi ayet 25’de Allah: “Sana vahyolunan kitabı güzel güzel (hakkınca, anlamınca) oku ve namazı kıl. Doğru kılınan namaz edepsizlikten ve ahlaksızlıktan alıkoyar…” buyuruyor. En mühim iş, kişinin işinde ve sözünde Allah’ın hesabını unutmamasıdır. 

Müslümanın İslami tutum ve davranışlarında peygamberin yaşantısından ders çıkarması gereken ilim, “Siyer-i Nebi” ilmidir. Hz. Peygamberin olaylar ve meseleler hakkındaki duruş ve tavrını konu alan bu ilim “Siyer-i Nebi” ismiyle adlandırılmış. Müslümanım diyen kişinin dinsel işlevlerinde örnek alması gereken önder İslam Peygamberidir. Haşr suresi ayet 7’de ise Allah: “…Bir de Peygamber, size ne emretmişse ona uyun yasakladığından sakının ve Allah’tan korkun, Allah azabı şiddetli olandır.” buyuruyor. Müslümanın İslami hususlarda peygamberin emirlerine uymak mecburiyeti Allah’ın emri olduğu yukarıdaki ayet mealinde görülmekte.

Bedir harbinde su kuyuları Müslümanlar tarafından kontrol altına alınmış. Düşman birliğinde de suya ihtiyaç olmuş. Düşman askerleri, Müslümanlardan su istemek zorunda kalmış.  Hz. Peygamberin, kendilerini öldürmek için savaşa gelen düşman askerlerinin su almalarına müsaade vermiş. Allah, kendini inkâr eden müşriklerin bile rızkını kesmiyor. İslam Peygamberi fırsat bu fırsat deyip kanlı Bedir Savaşında düşman askerlerine su vermemek yapmamış.  İslam’ın merhametteki anlayışı böyle iken bir Müslüman bir başkasının haklarını hangi insaf ve izanla elinden almaya kalkışır?

Toplumun huzuru, barışı, refahı ve güvenliği için yazılı ve yazısız kurallar olur. Bu kurallar genel olduğu kadar yerel de olabilir. Bu kurallar “ahlâk” olarak nitelenir. Ahlâk, hak sahibine hakkının hakkınca teslimidir. Kişi ya da toplum haklarının ihlali ahlâk dışı davranışlarla tezahür eder. Ahlak yoksa merhamet, merhamet yoksa ahlak olmaz. Merhamet ve ahlakın olmadığı yerde huzur, barış, refah ve güven olur mu?

Toplumsal yaşamda elzem olanların başında sevgi, ahlak, merhamet ve adalet gelir. Bunlar söz konusu olduğunda Allah’ın hesabı akla geliveriyor. İnsan, konu oluyor. Sevgi, ahlak ve adaletin olmadığı yerde hüsran olur. Allah ile insan arasındaki ilişki ağı önemlidir. İnsanla insan arasındaki münasebetler öne çıkar. Sevgi, ahlak ve merhamet Allah’ın insan üzerindeki özellikli lütuflardır. Ad, Semud, Lut, Hut, Nuh kavimleri gibi sevgi, adalet, merhamet ve ahlaki değerleri yitirmiş toplumların akıbetleri hüsran olmadı mı?

Huzurlu ve güvenli yaşam için iş, ticaret ve siyasal ahlaka özen esastır.  Tarihe bakıldığında helak olan kavimlerin felaketlerine neden ahlaksızlıklarıdır. Hz. Peygamber ümmetinin toplu helake duçar olmayacağı Allah’ın vadi ama kısım kısım felaketlerin yaşanacağı da mukadder. .

Ömrünüz uzun, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!





Yunus Emre GÜLLÜ - 08 EKİM 2022 / Milli irade