Eskişehir sadece bildik sanayi başarılarıyla değil, aynı zamanda motor teknolojileri, ileri üretim altyapısı ve kritik iş birlikleriyle de ülkemizin savunma hamlesinde hayati bir rol üstleniyor.

Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen IDEF 2025 Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nda imzalanan önemli bir anlaşma, Eskişehir’in bu alandaki stratejik rolünü bir kez daha gözler önüne serdi. Türkiye’nin havacılık motorlarındaki lider firması olan TUSAŞ Motor Sanayii A.Ş. (TEI), Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü (AFGM) ile 5 yıllık dev bir iş birliği sözleşmesine imza attı. Anlaşma kapsamında TEI, Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde yer alan ve operasyonel kabiliyeti açısından kritik öneme sahip Cougar helikopterlerinin motorlarına yani Makila 1A1’lere hayat verecek.

150’ye yakın Makila motorunun bakım ve onarımını başarıyla tamamlayan TEI’nin, 1’inci Hava Bakım Fabrika Müdürlüğü ile birlikte yürüteceği bu çalışmalar sadece bir teknik hizmet sunumu değil; aynı zamanda güvenliğimizin, caydırıcılığımızın ve bağımsızlığımızın da teminatıdır. Eskişehir’deki bu kapasite, Türkiye’nin hava gücünün sahada sorunsuz işlemesi adına ciddi bir güvence anlamına geliyor.

Ama savunma sadece havadan ibaret değil. Yerin altında da, karada da, hatta teknolojinin en ince katmanlarında da bir mücadele var. Eskişehir Sanayi Odası (ESO) üyesi Korel A.Ş.’nin Roketsan ile imzaladığı stratejik iş birliği protokolü de bu mücadelenin bir başka cephesini oluşturuyor. Bu iş birliği; elektronik sistemlerden ileri malzemelere, yerli üretim altyapısından teknoloji transferine kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor.

Korel A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Serdar Korkmaz’ın dediği gibi, bu protokol “sadece iki kurum arasında değil, Türkiye’nin teknolojik gücünü artıracak bir iş birliğinin başlangıcı.” Türkiye savunma sanayiinde dışa bağımlılığı azaltmayı, kendi teknolojisini üretmeyi ve hatta ihraç etmeyi hedefliyorsa; bunun yolu bu türden cesur, vizyoner adımlardan geçiyor. Ve bu adımların adresi yine Eskişehir.

Bakın dikkat edin, burada sadece üretimden, fabrikalardan ya da fiziki yatırımlardan söz etmiyoruz. Eskişehir, aynı zamanda yetişmiş insan gücüyle, mühendislik altyapısıyla ve Ar-Ge yetenekleriyle de ön plana çıkıyor. Üniversiteleri, teknoparkları, sanayi-üniversite iş birlikleri ve vizyon sahibi şirketleriyle bu şehir, Türkiye’nin savunma sanayiinde kendi başına bir ekosistem haline geldi.

Yıllardır “Eskişehir sanayisi nereye koşuyor?” sorusunun cevabı artık daha net: Geleceğe, yüksek teknolojiye ve savunmanın merkezine! Bu şehir sadece lokomotif üretmiyor; aynı zamanda milli güvenliğimizin de lokomotifi olma yolunda ilerliyor.

Bugün Eskişehir’de atılan her imza, yapılan her anlaşma, sadece bölgeye değil, tüm Türkiye’ye kazandırıyor. Eskişehir’in sessiz ama kararlı ilerleyişi, bir gün herkesin savunma sanayii denince ilk aklına gelen şehirlerden biri olmasını sağlayacak.

Çünkü Eskişehir, sadece üreten değil; aynı zamanda güven veren bir şehir. Ve bu güven, Türkiye’nin savunmadaki en büyük gücü.