Önce tanımdan başlayalım ki derdimizi doğru anlatalım…

Yobaz kelimesi herhangi bir görüşte, düşüncede aşırı bir görüşe ve anlayışa bağlı olmaktır…

Toplum içinde de bu şekilde kullanılmaktadır.

Yobaz düşünce yapısına sahip olan kişiler, başkalarına baskı yapmaya yöneldiği için sözlükte bu nokta da okuyucu karşısına çıkmaktadır…

Daha genel anlamda değerlendirme yapmak gerekirse kaba ve düşüncesiz insanlar için yobaz kelimesi kullanılmaktadır…

Muhafazakar da siyaset literatüründe aslında buna benzer bir manada kullanılır…

Yani mevcudu, statükoyu muhafaza etme taraftarlarını tanımlar…

Şimdi bir de Uğur Mumcu’nun bir toplantıda kullandığı bir alıntıdan bahsedeceğim…

"Bir gülmece dergisindeki şu tanım olayları yeterince sergiliyor.

Türk vatandaşı tanımı. diyor ki, Türk ne demektir?

Türk vatandaşı kimdir? Türk vatandaşı İsviçre medeni kanununa göre evlenen, İtalya ceza yasasına göre cezalandırılan, Alman ceza muhakemeleri yasasına göre yargılanan, Fransız idare hukukuna idare edilen ve İslam hukukuna göre gömülen kişidir."

İronik, kara mizah ama doğru bir tanımlama…

Önemli olan tespitin doğruluğu…

Nedenler, şartlar açıklamalar, tartışmalar bu hız çağında çok anlamlı değil…

Önemli olan; vizyon, siyaset, proje ve aksiyon…

İşte tam da tıkanılan nokta burası: yobaz takozlar…

Geçen yüzyıldan kalma pek çok sıkıntı var…

Maliye ve vergi sistemi, adalet, eğitim en başta gelen üç büyük sıkıntı…

O yüzden ki en baştan başlamak gerekiyor ki o da Anayasa…

Bu yobaz takozlar kitle ve kütle olarak küçük de olsalar Selçuk Bayraktar ‘ın deyimi ile koskoca uçağın hareketini engellemektedirler…

Bir çuval incirin berbat olması için nasıl bir çürük incir yeterli ise toplumun mayasındaki hızlı bozulmanın da en büyük etken bu yobaz takoz kafalardır…

Yürütmede temsili (!) demokrasiden doğrudan demokrasiye geçiş her ne kadar biraz hareket imkanı sağlasa da aslında durum bu sefer de cüceler ülkesinde gülliver’in başına gelenlere benziyor…

Bu üç büyük sorunda tüm bu yobaz takoz cücelere rağmen revizyonlardan ziyade büyük reformlara ihtiyacımız olduğu aşikar…

Eğer başaramazsak; yobazların çoğunluğa, özgürlüğe, refaha, güçlenmeye karşı takozluğu ve tahakkümü giderek artacak ve (Allah CC göstermesin) bugünümüzü arayacak durumda geleceğiz…

Çünkü mevcut sıkıntılı durumlar yobaz takozların güçlenmesinin en büyük sebebi ve enerji kaynağıdır…

Mevcut anayasa Emperyalist aparatı 12 Eylül darbecilerinin dikte ettiği bir anayasadır…

45 yıldır pek çok kez revize edilmeye çalışıldı ama zaten varlığı başından bir sorun olan metin neresine el atsanız elinizde kalıyor…

Her şeyden önce bir milli anayasa değildir…

Bir milli mutabakat metni değildir…

Yobazların ise en büyük güç kaynağıdır…

Keza ceza hukuku, idare hukuku, medeni hukuk…

Hepsi adaleti teminden öte adaletin gerçekleşmesinin önündeki en büyük engele dönüşmüştür…

AZ DA SAĞLIK…

-Sağlıklı bir hayat tarzı ile genetik bir riske sahip olanların bile bunama riski %32 oranında azalıyor…

Araştırmada, genetik riske ve uygunsuz hayat tarzına sahip olanlarda bunama riski 3 kat fazla çıktı…

Kaderimse, çekerim” anlayışına kapılmak doğru değil, doğru hayat tarzı ile bu riski azaltmak mümkündür..

ESKİLERDEN…

Eskiden müzik gönül telimizi titredirdi…

Şimdi ise müzik diye adlandırdıkları beynimizi silken bir gürültü karmaşası…