Çocukluğumuzun Orhan hocasıyla arkalı önlü sokaklarda oturmanın, daha sonra da gazeteci olarak çeşitli ortamlarda bir araya gelen bir gazeteci olarak Prof. Dr. Orhan Oğuz’un vefatından son derece üzgün olduğumu belirtmek isterim.

O zamanlar çocuk aklımızda Atatürk Caddesi üzerindeki “Hakkı Dede” apartmanı bizler için özeldi, çünkü orada değerli bir insan vardı.

Cumhuriyet ile yaşıt olan Oğuz, önceki gün aramızdan ayrıldı.

Eskişehir’e, Türkiye’ye ve dünyaya büyük katkıları oldu.

Bilim insanı, siyasetçi, eğitimci Orhan Oğuz arkasında çok şeyler bıraktı.

Bir Eskişehirli olarak onunla aynı memleketli olmanın verdiği onur bir başka.

***

“Haşlak beyin” onun tabiridir.

Bilindiği üzere Eskişehir’de halen var ama geçmiş yıllarda hamamlar daha fazlaydı.

Hamamların belli günleri de kadınlara aitti.

Kadınlar erkek çocuklarını hamam görevlisinin “Babasını da getireydin hanııım” diyene kadar kadınlar hamamına götürürlerdi.

Eee sular da sıcak.

“Analarımız sıcak suları başımızdan döke döke ‘haşlak beyin’ yaptılar” derdi.

***

Eğitimciliğinin yanı sıra siyasetçiydi de.

Eskişehir milletvekilliği, Milli Eğitim Bakanlığı yaptı.

Bir keresinde Adalet Partisi Genel Başkanı Süleyman Demirel’e karşı, genel başkanlığına da aday olmuştu.

Sonra da siyaset yapmadı zaten.

Eskişehir milletvekilliği ve Milli Eğitim Bakanlığı sırasında gerek ülkeye gerek şehrine çok sayıda hizmet yaptı.

***

Cenaze töreninde konuşma yapan Orhan Oğuz’un kızı Prof. Dr. Sedefhan Oğuz, “Eminim ki unutulmaktan çok korkan babam, şu anda mutludur. Hep söylediği şey; arayan, gelen, gazetede adı geçince, demek ki hala bizi hatırlayanlar var diyordu. En son Anadolu Üniversitesinden 80 kişilik öğrenci ve öğretim üyesi ziyarete geldi. Çocuklar aşağıda pankartlar açtılar. Babamın gözleri 10 senedir görmüyordu ama anlattık. 2 tane öğrenci temsilen yukarı gelip elini öpmek istedi. Babam ‘beni de aşağı indirin’ dedi. Aslında yürüyemiyordu, ama koluna girip asansörle indirdik. Bir sandalye bıraktık, oturdu ve gelen herkese elini öptürdü. O gün gerçekten son senelerin en mutlu günlerinden bir tanesiydi. Türkiye Cumhuriyeti ve Türk eğitimine ömrünü adamış, bütün çalışma hayatı boyunca birçok üniversitenin kuruluşuna öncülük etmiş, katkıda sağlamış ve gönülden hizmet etmişti. Elinin yettiği, yardımı dokunabilecek herkese yardım etti. Herkese bir parmağı dokunduğu için umarım ki mekânı cennettir. Ben böyle bir babamın çocuğu olduğum için, çocuklarım ve damadım böyle bir dedenin torunları olduğu için hepimiz çok şanslıyız” ifadelerini kullandı.

***

Çok sayıda değerli insan yetiştirdi. Yetiştirdikleri de insanları yetiştirdi.

“Hocaların hocası” denmesi boşuna değildir.

1991 yılında Fransa tarafından Legion D’honneur ödülünün de sahibiydi.

Işıklar içinde uyu Sayın Prof. Dr. Orhan Oğuz…