1963’ün Mayıs’ında Dedem ile bir akşamvakti ağıldan öküz arabasıyla köye dönerken“Gavur kırdı” mevkide bir adam“DURUN!” diye, bağırdı. Dedem durdu ve adamı arabaya aldı. Dedem, adama: “Koca Mevlut, torbandaki kemikler nedir?” diye sordu. Koca Mevlut: “Mehmet Ağa, leylek bacağı.” dedi. Dedem: “Ne yapacaksın onları?” dedi. Koca Mevlut: “Kim evinde leylek bacağı bulundurursa fakirlik görmezmiş, bereket yağarmış.” deyince, Dedem: ”İnanmayın böyle mavallara. Allah, insana aklı veçalışması nispetinde verir. O kemikler kurttun, kuşun hakkı. Onları doğaya geri bırak.” dedi. Akabinde köye geldik.
Evde sohbet sırasında mevzu leylek kemiklerine geldi. Dedem: “Laf anlamayana söz dinletmek zordur. İpe sapa gelmez tarzda konuşana lüzumundan fazla söz söylenmez. Ön yargılı, şartlanmışla mesele tartışılmaz. Batıl da olsa başkasının inancına hakaret eden kendi inancına zarar verir. Hiç kimsenin kutsal bildiği değerlerine sövüp saymayın. Bağırıp çağırarak, ona-buna saldırarak Allah’ın dini savunulmaz. Din, yaşanır. Allah’ın dini doğruluk ve dürüstlükle tebliğ edilir.Dinen zayıf gördüğünüz kişinin yarın sizden daha kavi Müslüman olmayacağı ne malum! İnancınızı düzgün yaşayın ki,İslam’ın istediği Müslüman olun. Kötü de, kötülükte hiç kimseye yâr olmayın.” dedi.
Hurafeye inanmak abesle iştigaldir. Müslüman ölçülü, mutedil olur. Misalen namaz, oruç vs. bile ölçüyledir. Davranışlarda itidal ve ölçü adaletin ta kendisidir. Müslüman ifrat ve tefrite dalmaz. İfrat ve tefrit adaletten sapmaktır. Hurafe, hakikati yalanlamaktır.Hurafe ve batıla itibar inanç zafiyetidoğurur. Bazıları muzır teferruata o kadar dalmışlar ki, doğruyu yanlıştan ayıracak bilgiye ihtiyaç duyulmaz olmuş. Hurafe İslam’ın emri sayılır vaziyet almış. Doğru zannedilen yanlışla zihinlerkirlenmiş. İslam’ın olmazsa olmazları bilgi kirliliğinden arınmak… Adaletli olmaktır.Haramla düşüp kalkmamak... Yalana, riyaya alkış tutmamak... Mukayese, murakabe ve muhasebe yapmaktır.
İslam’dan zannedilen hurafeler Müslümanı şirke, küfre ve affa mazhar olmayan günaha sürükleyebilir.Müslüman coğrafyasında bile manzara hazin! ÇoğuMüslüman birbirini alt etmenin, hezimete uğratmanın, yerle yeksan etmenin derdinde… Kim, kimden ne çarpabilir imin hesabında. Kendisinevarlığımünasip görürken başkasınayokluğu müstahak görmekte…Kısa süre önce bir cenaze defin işlemi sırasında görüp geçirmiş, güya tahsil görmüş birinin ballandıra, ballandıra ilim satar gibi anlattığı: “Yakın tarihte kazdığımız mezardan kemik parçaları çıktı. Büyüklerimizden gördüğümüze, öğrendiğimize göre kazılan mezardan kemik çıktığında o mezara para bırakılırmış. Aksi felaket getirirmiş. Bizde öyle yaptık. Kimin cebinde bozuk para varsa mezarabıraktı.”anlatısını etraftakilerincan kulağı ileağızları açık dinlemesinekerhen tanık oldum. Ortam teati mahalli değildi. Her sözün her yerde konuşulmasıda abesle iştigaldir.
Müslüman, Allah’ın adaletine dikkat etmedikçe… Bir başkasının hak ve hukukuna özen göstermedikçe… Hangi çıkar uğruna olursa olsun Müslümana zulümden vaz geçmedikçe Siyonist zulümden kurtulması mümkün değildir. Müslüman, Siyonist esintilere göre yaşamına yön verdikçe İslam inancıyla tezatta düşmesi kaçınılmazdır.Kirli ilişkilerden arınmayan Müslüman nasıl temiz olabilir?Müslüman günah denilen kirli ilişkilere bulaşmayan insandır. Müslümanın kirli ilişkilerle behemehâl olması abes değil mi?
Müslüman kendisini kirletenhurafe, hile, fitne, yağma, intikam, zulüm, zina, riyagibi haram addedilen pisliklerden arınmadıkça selamete çıkması mümkün mü?Onur kırmakinsana yapılacak en büyük zulümdür. Müslüman değil Müslümana hiç kimseye zulüm yapmaz, yapamaz.
Kur’an okumaktan kasıt Kur’an’ı mana olarak anlayıp o emirler doğrultusunda yaşamaktır. Müslüman Kur’an ahlakına göre davranışlarını düzeltmedikçe Kur’an’ı anlamış sayılır mı? Yalandan, talandan, iftiradan, suizandan, laf taşımaktan, gıybetten, mürailikten, müzevirlikten, münafıklıktan kendini kurtarmadıkça Kur’an buyruğu olan kurtuluşa erenlerden olabilir mi?
Ömrünüz uzun, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!
Yunus Emre GÜLLÜ - 16 ARALIK 2023 / Milli irade