Yıllar sonra 40yıl evvelin Süt’ten dostlarıyla… Mülga Türkiye Süt Endüstrisi Kurumu Genel Müdürlüğü’ne bağlı Eskişehir Süt ve Mamulleri Fabrikasında 5 yıl birlikte çalıştığım memur arkadaşlarımdan Mustafa Yüksel, Hulusi Yılmazer, Hamdi Türköz,Nail Kibaroğlu ile Eskişehir Öğretmen Evi Çay Bahçesinde 03 Haziran 2024 günü saat 15,00’de buluştuk... Birkaç saatlik sohbetimiz mevcut ahvalimiz ile birlikte geçirdiğimiz çalışma hayatımızın anıları üzerine oldu. Kurban bayramı sonu, Yediler Parkı Çay Bahçesinde buluşmak üzere vedalaşıp ayrıldık.

O zamandan bu zamana gördüğüm durum her birimizin yirmili, otuzlu yaşlarında delikanlı iken 70’lik birer dede oluşumuzdu. Bu arkadaşların her biri işlerinde ilkeli, bilgili ve ilgili kişilerdi. Önemli olan insanın insana hile yapmadan, kin beslemeden dürüstçe yaşaması...Çok şükür bu yaşlara sağlıklı erişmek nasip oldu. O kurumda işe başladığımız yıllarda birer fert iken o günlerden bugünlerde dallı budaklı birer aile olmanın hazını yaşıyoruz.İnsanın karakter göstergesi davranışlarına dair İsra suresi ayet 80’de, Allah’ın: “De ki: “Rabbim! Gireceğim yere doğruluk ve esenlikle girdir. Çıkacağım yerden de doğruluk ve esenlikle çıkar. Katından bana yardımcı bir kuvvet ver.” öğretisi Peygamberin şahsında umum insanlığa şamil duadır. İnsan nereye ne için girerse girsin, nereden nasıl çıkarsa çıksın dürüstçe, doğruca olmadıkça esenliğe erişmek, başarıyı yakalamak ne mümkün…

İnsanların kimisi iyi, kimisi de kötü karakter üzeredir. Kim neyi isterse onunla behemehâl olur. Marifet kötülüklerden uzak iyiliklerle bezenene bilmekte... Kim neyi ne kadar gizli yaparsa yapsın mutlak bir gün ortaya dökülür. Kim olursa olsun nihai hesaba çekilmeden kendisiyle murafaa olmalı. Günümüz tabiriyle kendisi ile duruşma yapmalı, ahir pişmanlık gelmeden… Kıyamet zamanı pişmanlık kimin neyine yarar? Düzgün karakter sahipleri sözü doğru, işi dürüst, kime karşı olursa olsun adiltavırlı olanlardır. İtibarlı olmak isteyen adaletli olsun. Adalet ailede başlar. Sosyal çevrede devam eder. İş başında ya pik yapar ya da dip… Her mesleğin külfeti de, ülfeti de olur. Hangi meslek sahibi olursa olsun mesleğin icra vakti iltifat görebilir. Asıl itibar ilişik bittikten sonra gösterilen itibardır.

Hekim, tedavi sonrası hastasından… Hukukçu, hukuki kararın akabinde hak sahibinden… Öğretmen öğrencisinden… İdareci mahiyetindeki kişiden… Patronun çalıştırdığıemekçiden yıllar sonra konumlar değiştiğindegördüğü itibardır riyasız, hilafsız, yalansız itibar. Adaletle davranan her kişi daim takdirle anılır. İtibarla karşılanır. Herkesin göreceği itibar adaleti kadardır. İş bilgiyle, adalete, güvenle yapılmalı. İş ilkeli davranış, bilgi birikimi ister. İnsan hak sahiplerine karşı empatiyi ihmal etmemeli. Kanun, nizam ne ise öyle davranmalı. 

Çalışma hayatımın bir döneminde İnsan Kaynakları Müdürlüğüne atandığımda o günün iş yeri sendika başkanının müracaatı üzerine Başkan: “İşçi haklarını müdafaada İş Kanunu, Sosyal Güvenlik Kanunu, Toplu Sözleşme Kanunu ve Borçlar kanununa göre hak kaybı olursa öyle muhatap olalım. Gereksiziddia  ile kör döğüşü misali cebelleşmeyelim.” dedim. Başkan hassasiyetime muttali olmuş ki, kısa bir süre sonra memnuniyetini izhar etti. Toplumsalgüven, saygı, hoşgörü ve sevgi adaletle sağlanır. Aksi kuşku,kin ve nefret doğurur.  Gece gündüze, gündüz geceye ulalı sistem içerisinde insan ömrü akıp gidiyor.Kim ömrünü rahat, güven, saygın ve sevinçli geçirmek istemez ki? Kim kendisini heder etmek ister?

İnsanın pek çok sorumlulukları vardır.  Sorumlulukların başında doğru sözlü, dürüst davranışlı olmak gelir. İnsanların karakter yansımaları toplumsal yaşamda başlar ve şekillenir.  Toplumsal yaşamda paylaşım başlayınca işler değişir. Birden iyi denilenler kötü, kötü denilenler iyi olabilir.İnsan hayatının adalet bağlamında en kritik evreleri çalışma hayatında geçen zamanlarıdır. İnsana toplum nezdinde itibar kazandıran da, kaybettirende çalışma vaktindeki performansıdır.

Ömrünüz uzun, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!





Yunus Emre GÜLLÜ – 08 HAZİRAN 2024 / Milli irade gazetesi

.