Bir taraftan küresel ısınma, diğer taraftan doğal su kaynaklarının bilinçsizce kullanılması kuraklık tehlikesini de biraberinde getiriyor.

Geçmiş yıllarda yeterli yağmur yağmaması nedeniyle meydana gelen bölgesel kuraklıklar oluyordu.

Ancak bu kez öyle değil.

Tüm dünyayı ilgilendiren bir sorun bu.

Küresel ısınma, iklim krizi, bunlar basitçe su kaynaklarının oluşumunu da etkiliyor.

Dünyaya değil, biz ülkemize bakalım, yıllar içersinde derelerin, göllerin kuruduğunu görüyoruz.

Bunlar hep su kaynaklarının yavaş yavaş yok olmakta olduğunu gösteriyor.

***

Uzmanlar kuraklık tehlikesine dikkat çekiyorlar, açıklamalar yapıyorlar.

Ama ne duyan var, ne de gören

Su azaldıkça kuraklık tehlikesi de daha çok artıyor.

Bu konulardan en çok şikayetçi olan ise köylerde yaşayan vatandaşlar.

Tarımsal üretimin çoğunluğu kırsal alanda yapıldığı için sulamada ciddi sıkıntılar yaşanıyor.

Yeterli yağmur yağmaması üreticileri zor duruma düşürüyor.

Bunun sonucu olarak çarşıda, pazarda gıda ürünlerinin fiyatları da alıp başını gidiyor.

***

CHP Eskişehir milletvekili Jale Nur Süllü, kırsal alanda yaptığı araştırma ve görüşmelerinden sonra bir açıklamada bulundu.

Dünya Ekonomik Forumu’nun 2021 yılı Küresel Risk Raporuna göre, önümüzdeki 10 yıl boyunca dünya ekonomisini etkileyecek ilk beş riskin arasında su krizini de kapsayan doğal kaynak krizi bulunduğunu belirtti.

Ülkemizde de giderek yaygınlaşmaya başlayan susuz tarımın daha çok teşvik edilmesi gerektiğine dikkat çekti.

***

Eskişehir’e bakacak olursak;

2012’de yüzde 54 olan Porsuk Barajı’nın su seviyesi, bu yıl yüzde 42 civarında.

Bu önemli bir düşüş.

Süllü’nün tespitlerine göre, şehrin tarımsal sulama sisteminin çok eski olması ve ana sulama kanallarının yaklaşık olarak yüzde 83’nün toprak kanal olması ile su iletiminde büyük kayıplar gerçekleşiyor. Bu kayıplara eklenen kuraklık ile çiftçinin ürünü tarlada susuzluktan yanıyor. Sondajlarda her geçen yıl su ya daha derine inilerek bulunuyor ya da bulunamıyor. Sivrihisar’da suların çekilmesi ile  13 adet obruk oluşmuş. Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere Cumhuriyet Halk Partili belediyeler, yeni tarımsal yöntemleri çiftçilerimize aktarmak için yoğun çaba harcıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan küresel iklim krizi gerçeği ile ürün deseni, çiftçi eğitimleri ve tarımsal sulama sorunlarının giderilmesi için yatırımların yapılması talep ediliyor.

Geçmişte petrol savaşlarının olduğunu biliyoruz, gelecekte ise su savaşlarının olacağı kaçınılmaz gibi görünüyor.