Küllüoğlu Sosyal ve Kültürel Etkinliğinde; Büyükyayla piknik alanında geçirilen yedi veya sekiz saatlik zamanın maddi olarak değer tespitini yapmak mümkün değil…

Piknik alanı, Gökbahçe istikametinde köyün hemen güney çıkışındadır. Orman İşletmesinin metruk binalarının da olduğu yaklaşık 200 hektarlık çayır ve çimenle kaplı bir alandır. Bu alandaki devasa çam ağaçlarının gölgesi hem gönlünüze ve hem de üzerinize serinlik verir.

Büyükyayla orman, su, temiz hava, insan ve huzurun buluştu mekândır. Bölgeye girişten yaklaşık yarım saat sonra içinizde tatlı bir huzur canlanır. Ciğerleriniz ile solunum yollarınızın bayram ettiğini anlarsınız.

O günü, şenlik günü olarak adlandırmak kısır isimlendirme olur. Çünkü şenlik ifadesi o gün yaşananları ifade etmekte kifayetsiz kalır. O gün, Küllüoğulları arasında duygulu anların yaşandığı vakitler de çok oldu. Küllüoğlu Sosyal ve Kültürel Etkinliği Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. O gün, Küllüoğlu’nun milli ve manevi değerlerine bağlılığı esas alındı. Ecdat, hayırla yâd edildi.

Etkinlik başlamadan önce Cuma namazı ile mükellefler, Cumanın şartlarını eda için Büyükyayla camiine gittiler. Büyükyayla halkından gelenler ile kalabalık bir cemaat oluştu. Belki de, bu caminin tarihinde ilk defa böyle bir kalabalıkla Cuma namazı kılındı. O alanda sevgi, saygı, empati ve hoşgörü bütün ayrıntılarıyla karşılıklı sergilenip yaşandı. Küllüoğlulları’nın bu etkinliğinin yörede sosyal barış adına öncü ve örnek olacağına inanıyorum.

Küllü oğlu bilir küçükten salayı ezanı / Mevla’sı için kaynar gönül kazanı

Bilir Küllü oğlu kıştan baharı, hazanı / İşini kendi görür demez ellere amânı

Küllü oğlu mukaddes bilir anaları, ataları / Misafire açıktır Küllüoğlu’nun gönül kapıları

Erdemliktir onlar için kurdukları sofraları / Misafir için erzak doludur onların torbaları

Küllüoğlu’nun en önemli özelliklerinden biri de toplumsal barış, toplumsal kaynaşma, yardımlaşma ve dayanışmaya verdiği katkıdır. Küllüoğlu’nun tarihi derinliğine bakıldığında misafirperverliği, cömertliği ve içtimai yaşamda barışa verdiği değer göze çarpar.

Küllüoğlu’nun sosyal yaşamda günün şartlarına uygun gelişim hamleleri göz ardı edilemez. Ayrıca yörede ilim, bilim ve eğitimci ruha sahip oldukları da bariz şekilde belli olur. Küllüoğlu, iyiliğin ve güzelin öncüsüdür. Küllüoğlu’nun kötülüklere olan tepkisi de yüz ifadesinden hemen okunur.

Dönemin teknolojik gelişimlerinden olan su değirmenini Gökbahçe deresinde ilk kuran Küllüğoğlu’dur. Yine yörede, tahsil hayatına atılan ilklerden biri de Küllüoğlu neslindendir.

Tarih yazılırken beşeri, siyasi, iktisadi, ticari, coğrafi, kültürel ve dinsel güçlerle yazılır. Yazılmak istenen tarih, değerler manzumesi oluşturamıyorsa o etkinlik tarih değildir. Değer içermeyen geçmişin, tarihi seyri olamaz.

Tarih, mazinin derinliklerinde ecdadın çok yönlü olarak bıraktığı eser ve izlerdir. Tarihin kapsam alanında beşeri, askeri, siyasi, iktisadi, coğrafi, sosyal, kültürel, dinsel değerlerin gelişim ve oluşumları yer alır. Bir milletin uluslararası başarısı başta siyaset, ticaret ve kültürel olarak üç alanla başlar. Ticaret ve kültürel değerleriyle başarılı olamayan hiçbir nesil diğer değerlerde de başarılı olamaz.

Genel tarihe kısaca açıklık getirdikten sonra konuyu uzatmadan ve çerçeveyi daraltarak Küllüoğlu Destanı üzerinde durmak istiyorum. Destan, sadece kılıç ya da mermi ile yazılmaz. Kahramanlığı sadece silahlı olarak cephede verilen savaşlardaki başarılarla sınırlamak tasvir ve tarifte güdük kalır. Kahramanlık vatanın bölünmez bütünlüğü ve milletin bekası için hayatın her alanında verilen üstün mücadeledir. Uluslararası tüm alan ve piyasalarda vatan, devlet ve millet adına ben de varım diyebilmektir, kahramanlık! DEVAM EDECEK!

Ömrünüz uzun, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!