Dün Sevinç mahallesinde kömür ocağı ile ilgili bilgilendirme toplantısı adı altında bir toplantı vardı.
Bu toplantıya kamunun yanı sıra Eskişehir’deki sivil toplum kuruluşları ve belediyeler de katıldı.
Ayrıntılarını haber sayfalarımızda okuyacaksınız.
Ben Eskişehir’deki sivil toplum hareketlerine değinmek istiyorum.
Bu konuda Eskişehir oldukça hassas.
Şehri ilgilendiren konularda hele de şehir için olumsuzsa, zararı varsa, sivil toplum hareketi hemen ön plana çıkıyor.
Yerel basını da öyle.
***
Bunların öncülüğünü de Kent Konseyi yapıyor.
“Kendiniz ve kentiniz için. Kent Konseyi sizin için” sloganını benimsemiş olan Eskişehir Kent Konseyi ve diğer sivil toplum kuruluşları hemen tepkilerini koyuyorlar.
Dün de öyle oldu.
Yılın ilk günlerinde bu kömür ocağı konusu gündeme geldiğinde Kent Konseyi Başkanı Nuray Akçasoy, başından beri işin içindeydi.
Halen de öyle.
İlk açıklama da oradan gelmişti zaten.
Başkan Akçasoy, süreci anlatan açıklamasından sonra görüşlerini şöyle dile getirmişti.
***
“Sevinç mahallemizde, Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından Yapılması Planlanan Kömür Ocağı Projesi’nin, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yeniden ÇED sürecinin başlatıldığı haberi ile karşı karşıyayız. Yani “Kabus Geri Döndü.”
Eskişehir’de kömür madeninin çıkarılmaya çalışılması ile son derece tehlikeli bir iş yapılıyor. Proje hayata geçerse birçok ürünün yetiştiği kıymetli Alpu ovamızda tarım ve hayvancılık büyük zarar görecektir. Kömür Partikülü ile dolu meralardan beslenen hayvanlar hastalanacaktır. Eskişehir kent merkezine olan yakınlığı nedeniyle Tepebaşı ve Odunpazarı ilçeleri ile Alpu ilçe merkezimizin ve tüm mahallelerinin havası, suyu kirlenecektir. Pandemi ile temiz suyun önemini bir kez daha hatırladığımız zamanda, maalesef ki günden güne azalan, başta Porsuk olmak üzere bölgedeki su kaynaklarımız da zarar görecektir. Kısacası çok büyük çevre sorunlarına yol açacaktır. Dünya günden güne fosil yakıt ve özellikle kömür üretim ve kullanımını bırakırken, Eskişehir'in geleceğini düşünen herkes bu projenin karşısında olmalıdır. Çünkü gelecek; temiz ve yenilenebilir enerjide. Bizler, bu güzel şehirde yaşayacak çocuklarımızın geleceği için havamızın, suyumuzun ve toprağımızın temizliğini korumakta kararlıyız.”
