Geçen yıl bugün Türkiye büyük bir felakete uyandı.

Kahramanmaraş merkezli ve 11 ili kapsayan büyük felaketin izleri aradan geçen 1 yıla rağmen halen devam ediyor.

Büyük felaketin yaşandığı 6 Şubat günü, resmi rakamlara göre 55 bin canımızı kaybettik.

Hayatını kaybedenlerin sayısının daha fazla olduğunu söyleyenler de var.

Binlerce bina yıkıldı, bir o kadarı ağır ve orta hasarlı.

Bölgede yaşayan insanların büyük bir çoğunluğu halen çadırlarda ve konteynırlarda büyük zorluklar içinde hayatlarını sürdürmeye çalışıyorlar.

***

Her meslekten insanlar hayatlarını kaybetti.

Biz gazeteci olduğumuz için meslektaşlarımızın kaybı da en az vatandaşlarımız kadar canımızı yaktı.

6 Şubat büyük felaketinde bölgede aktif olarak görev yapan 32 meslektaşımızı kaybetti.

Görevleri habercilik olan gazeteci, televizyoncu meslektaşlarımız şimdi aramızda değiller.

Hayatlarını kaybeden gazetecilerden bizzat tanıdığım arkadaşlarım da vardı.

Bütün hayatlarını kaybedenler ile birlikte gazeteci meslektaşlarımızı da rahmetle anıyorum.

***

Aradan geçen süreçte tartışmalar halen devam ediyor.

Çok sayıda insan henüz evine kavuşmuş değil.

Depremin birçok yıkıcı etkisi oldu ancak ders alınmadığı görülüyor.

Apartman altlarına mahkum edilen aile sağlığı merkezleri yeni şehir planlamalarında yok!

Güvenli, sağlam ve afet durumunda dimdik ayakta, hizmet verir halde kalacak sağlık kurumları inşa etmek zorundayız. Deprem başta olmak üzere doğal afetlerde sağlık hizmetleri önem arz ediyor.

Afet planlaması afetler olduktan sonra değil öncesinde yapılmalıdır.

Çok ciddi bir felaket yaşamış olmamıza rağmen stratejik çözümler üretilmedi, yaralar sarılmadı ve dersler alınmadı. Günü geçirecek kararlar değil, ciddi çözümler istiyoruz.

***

Son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Merkezi yönetim ile yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre bir şey gelmez. Hatay’a geldi mi? Şimdi Hatay mahzun kaldı” sözleri tartışılıyor.

Başta siyasiler olmak üzere çeşitli kesimlerden eleştiri alan bu sözlerin ne anlama geldiği de tartışma konusu.

Allah bir daha ülkemize ve insanlığa böyle felaketler yaşatmasın dileğinde bulunurken gazeteci meslektaşlarımız ile tüm hayatını kaybedenlere rahmet diliyorum.