Modern yaşamın getirdiği stres, yalnızlık ve duygusal yorgunlukla baş etmenin yolları arasında evcil hayvanlar her geçen gün daha çok öne çıkıyor. Uzmanlar, özellikle köpek ve kedilerin insan psikolojisi üzerinde olumlu etkiler yarattığını vurguluyor.
Psikiyatrist Dr. Zeynep Altınay, hayvanlarla vakit geçirmenin beyinde oksitosin (sevgi hormonu) ve serotonin gibi mutluluk verici kimyasalların salgılanmasına yardımcı olduğunu belirtiyor:
“Hayvanlarla temas kurmak, kişinin stres düzeyini düşürüyor, kalp atışlarını düzenliyor ve güven duygusunu artırıyor. Bu da psikolojik dengeyi olumlu etkiliyor.”
Ayrıca hayvan sahibi olmanın günlük rutine katkı sağladığı, sorumluluk duygusunu geliştirdiği ve özellikle yaşlı bireylerde yalnızlık hissini azalttığı ifade ediliyor.
Amerika Psikoloji Derneği tarafından yapılan bir araştırmaya göre, evcil hayvan sahiplerinin depresyon ve anksiyete düzeylerinin, hayvanı olmayan bireylere göre %30 daha düşük olduğu saptandı.
Evcil hayvanlar sadece bireysel psikolojiyi değil, aile içi iletişimi de güçlendiriyor. Ailelerde ortak ilgi ve bakım alanı oluşturarak bireyleri yakınlaştırıyor. Özellikle çocuklarda empati, sabır ve sorumluluk gibi duyguların gelişmesine katkı sağlıyor.
Sonuç: Hayvanlar, sadece dost değil, aynı zamanda ruh sağlığımızı dengeleyen doğal terapistler. Özellikle pandemi sonrası dönemde artan evcil hayvan sahipliği, bu etkinin toplumda giderek daha çok kabul gördüğünü gösteriyor.