Aşk şiirleri ile tanınan Yücel Saraçoğlu, Eskişehir’de şiire şair olarak, uzun süren dergiliği ve kitap yayıncılığı ile sadece edebiyata değil sanat galericiliği ve Eskişehir Sanatçılar Birliği’ni beraber kurduğumuz Eskişehir Sanat Derneğinde de beraber olduğumuz, sanata bir ömür büyük hizmeti ve emekleri olmuş unutulmayacak büyük isimdir. 2007 yılında vefat etti, aramızdan ayrıldı.
Eskişehir’de sanat çevresinin ve Eskişehir’in ona vefa borçu var. Bu nedenle Eskişehir Sanat Derneği vefatının 10. Yılından beri Yücel Saraçoğlu’na anma, adına etkinlik yapmayı sürdürüyor ve bu yıl 5.sini yaptığı “Yücel Saraçoğlu Aşk Şiirleri Buluşması”nı gerçekleştiriyor.
Eskişehir Sanat Derneği, ülkemizin ciddi sivil sanat kurumlarımızdan biri olarak ona; hadi bir araya gelip şiirlerimizi okuyalım etkinliği yapımazdı.
Çünkü o bir ömür aşk şiirleri yazmış şairdi ve uzun yıllar yoğunlaşarak Dünya Şiirinde Aşk Şiirleri, Türk Şiirinde Aşk ve Sevda Şiirleri Antolojilerine çalışmış, hazırlamış, yayınlamıştı. Onun için, adına etkinlikde Aşk Şiirleri alanında olmalıydı. Onu gerçekleştirdik.
Ülkemizde herkes aşk şiirleri yazıyordu ama bu alanda hiç etkinlik yoktu. Hatta her yıl ülkemizde sayısız şiir yarışmaları düzenlenmesine karşın, hiç aşk temalı şiir yarışması da yapılmıyordu.İşte buradan başladık. Etkinliğimizin adı da “Yücel Saraçoğlu Aşk Şiirleri Buluşması”oldu ve bu etkinliğimizin içersinde, bir de Aşk temalı, ülke çapında şiir yarışması da düzenledik. Ülkemizin değişik şehirlerinden aşk şiirleri aktı Eskişehir’e Ödülünü almaya gelenler aşk şiirleri okudular. Onlarla tanıştık, şiir dostlarımız oldu. Böylece, ülkemizdeki şiir etkinlikleri ve şiir yarışmaları arasında gurur duyacağımız saygın bir yerimiz oldu.
Niçin daha önce aşk şiirleri yarışması düzenlenmediğini düşündüğümüzde önce, aşk şiiri denilince herkesin yazabildiği sanılıyor. Hatta şiire yeni başlayanların aşk şiiriyle başlıyor olması, çok geniş örneği olması nedeniyle de zordur ve önünüze makas şiirler de gelebilir riskı vardır. İşte biz bunu bilerek gerçekleştiriyoruz.
Şiirin geçmişine gittiğimizde her çağda, her coğrafya daki ilk şiirlerin aşk şiirleri olduğunu bunu dünyanın bilinen yani yazıya geçmiş en eski şiirlerin Sümerlilerin tabletlere çivi yazısıyla yazmış olduğu şiirlerden biliyoruz. Antik çağın ilk kadın şairi Sappho’nun şiirleri de aşk şiiridir. Bu gün her şairin hangi şiirine bakarsak bakalım, şiirlerin içersinde mutlaka aşk vardır. Şairin ustalığı ve şiirinin güzelliği aşkı dozunda kullanmasındadır.
Bu yıl, Büyükşehir Taşbaşı Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinlikte önce Yücel Saraçoğlu Şiir Yarışmasının ödülleri de verildi. Nurhan Noyan Kaya, M.Kuddusi Çetinkuş, Güngör Kibaroğlu, Şehabeddin Tosuner’den oluşan seçici kurulun değerlendirdiği yarışmada Birincilik Ödülünü Cuma Mant, İkincilik Ödülünü Gürcan Banger, Üçüncülük Ödülünü Evrim Sabur, Mansiyonları Özge Balçın, Abdullah Töre, İbrahim Şaşma alırken Eskişehir Sanat Derneği Özel Ödülünü Melahat Depecik, Yücel Saraçoğlu Ailesinin Özel Ödülünü Melisa Gür aldı.Ödül töreninden sonra şairler bir kendilerinden bir de ülkemizin hatta dünya şiirlerinden şairlerin en seçme aşk şiirlerini okudular. Etkinliğe Yücel Saraçoğlu’nun kızı Seramik sanatçısı Özgür Saraçoğlu Kaptan’da katıldı.
Bir şairimiz “Aşk şiir yazdırır. Şiir yazdırmayan aşk yarımdır, eksik kalır” der
Yunus Emre demez mi “Bir sevdik aşık olduk / Sevildik maşuk olduk” yani sevilen olduk der.Ayrıca Yunus sadece tanrıya şiirler yazmamış, “Kulağı küpeli güzele” diye aşk şiiri de vardır.
6. yüzyılda yaşamış, bizim Egeli hemşerimiz Sappho da; “Aşkın da payı var güneşin parıltısında” demiş.
Gürcan Banger’den Aşkın kitabı
Okuyacağım kitabı iki yoldan seçiyorum. Biri kitap dergilerinde tanıtılan kitaplar arasından seçerek, diğeri kitapçı dükkanlarına gider, raflardaki kitaplara bakarak, elime alıyorum, sayfalarına bakıyorum, arka kapağındaki kitabı tanıtan özeti bilgiyi ve yazarı kimmiş ona da bakıyorum. Bir de hayranlık duyduğum yazarlar vardır. Kendime hoca, usta seçtiğim yazarlar. Onları takip ederim. Çünkü onlar düşünür, araştırıcıdırlar. Yazılarında derinlik ve birikim vardır, eksikliğimi, yalnızlığımı gideririm.
Eskişehir’de bu araştırmacı, düşünür yazarlardan Gürcan Banger var. Çok şey öğrendiğim yazarlardandır. Onun “Aşkın Anlamları Kitabı” nı okuyorum.
Nedir bu Aşkın Anlamları? Derken karşıma sevgi, sevmek, sevilmek konusu çıktı.
Yunus Emre, “Bir sevdik aşık olduk / Sevildik maşuk, sevilen olduk” dediği gibi.
Sevgi, sevgi der dururuz. Sevginin sevmek, sevilmek olduğunu hiç düşündüğümüz, öyle algıladığımızı hiç sanmıyorum. Sevgi en çok duyduğumuz sözcüklerden biri. Hele Eskişehir’de sanatta, edebiyatta bir yarışma düzenleniyorsa konusunun karşısına hemen ‘sevgi’ yazılır. Sevginin karşılığı nedir, ne istenmektedir. Onun için sevginin karşılığını birileri anlatmalıdır, diye düşünürüm. Eskişehir Sanat Derneği’nde 22 yıldır resim, şiir,karikatür, fotoğraf, kompozisyon alanlarında yarışmaları yapılır, şimdiye kadar‘sevgi’konusu hiç verilmemiştir. Bir fotoğraf yarışmasını anımsıyorum. Çatal köklü havuzun kökleri birbirine sarırmıştı. Herkes köpeğin kolları arasındaki kedi fotoğrafı getirmişti. Yunus Emre anmalarındaki şiir yarışmalarında da doğru dürüst, insanı etkileyecek bir sevgi şiiri görmedim.
Gürcan Banger “Aşk sevginin özel durumu, bir yaşamdır” diyor ve ekliyor “günlük yaşamımızda zihnimizi en çok işgal eden kavramlar arasında ilk sıralarda yer alıyor. Bu konuda bilgi,deneyim ve donanımlı olmaya yeterince önem ve değer verdiğimiz söylenemez. Eğitim yaşamımızda pek çok farklı konu için emek, kaynak harcadığımız halde sevgi üzerine yeterli yoğunlukta odaklanamıyoruz. Hepimiz için değerli yaşam unsurlarından birisi olan sevgi, kendimizi geliştirmek için en az çaba harcadıklarımız arasına terk edilmiş halde kalıyor. Sevgi açlığı çekiyoruz, ciddi bir çaba içinde değiliz” diyor. Kitabı okurken her satırın altını çiziyorsunuz.
Kitapta Aşk, Sevme yeteneği, Yalnızlık, Anlamak gibi 13 bölümde ele alıyor. Okurken sevgisizliğimizi düşünüyorsunuz. Oysa Gürcan Banger sevginin daha ana karnında başladığını anlatıyor, sonradan insanın nasıl sevgisiz olduğunu düşündürüyor.
Okunması gereken önemli kitap. 240 sayfa Dorlion yayınlarında çıkmış.
Yorumlar