Geçtiğimiz gün Marmaray’da yaşanan olay, tüm ülkenin gündemine düştü. Bir baba iki çocuğunun yanında darp edildi, burnu kırıldı.
Olayın başlangıcında darp edilen şahsın, kapının kenarındaki genç bir kadına bağırıp hakaret ettiği iddia ediliyor. Genç kadının da videoda ağladığı görülüyor. Diğer şahıslar da kadını savunmaya geçiyor. Ardından başka bir gencin olayı iyice tahrik etmesiyle işler büyüyor ve bir adam, çocuklarının önünde babaya yumruk atarak burnunu kırıyor.
Hayatın içinde tartışmalar elbette ki kaçınılmaz. Gel gelelim şiddet bu işin içine girdiği zaman hak hukuk ortadan kalkıyor. Sözlü tartışmalar yaşanır, iş hakaret boyutuna varırsa da bunun çözümü şiddet değil, mahkemedir. Türkiye bir hukuk devletiyse, hakkımızı hukuk yoluyla aramak zorundayız.
Bir babanın çocuklarının önünde başka birini hakaretlerle ağlatması ne kadar yanlışsa, çocuklarının önünde o babanın darp edilmesi de o kadar yanlıştır. Olan yine masum çocuklara oldu yani anlayacağınız. Ömür boyunca belki o günün travmasını yaşayacaklar. Filler tepişti, çimenler ezildi. Umarım çocuklara psikolojik destek sağlanır.
Yine geçtiğimiz gün, Eskişehir’de yan bakma kavgası yaşanmış. Aralarında önceden bir husumet, herhangi bir tanışıklık da yok. ‘Ne bakıyorsun, yanımda kız var, kafam bozuk’ diyerek sadece 17 yaşındaki çocuğu 3 yerinden bıçaklamış. Kafası bozulan birilerini bıçaklayacaksa, birilerine yumruk atacaksa vay halimize.
Prof. Dr. Behçet Yalın Özkara, olayı Güney Kore’ye bağlayıp, orada tek bir kavga görmediğini söylemiş. Orada da insanların tartıştığını ama kimsenin yumruk atmadığını belirtip, çünkü ilk yumruğu atanın sorumlu olduğunu aktarmış. İlk yumruğu atan, günler boyunca yumruk attığı kişinin tüm masraflarını karşılamak zorundaymış. Bu masraflar da bayağı bel büken cinstenmiş. Özkara’nın daha önce de bir videosunda Güney Kore’de ‘Hukuk’tan korkmuyor musun?’ diye bir kalıp söz olduğunu söylediğini hatırlıyorum.
İşte aslında mesele de bu ya. Türkiye’de belli ki hukuktan korkmuyor kimse. Özellikle kavga gürültü konusunda. Daha caydırıcı, daha ciddi yasalara ihtiyacımız var ve tabii ki bu yasaların layıkıyla da uygulanmasına…