Süperman, çok uzun zamandır beyaz perdede göğe yükselen, adaleti simgeleyen, “insanüstü” bir kahraman değil sadece; o, aynı zamanda her dönemin umut arayışının simgesi. 2025’te 11 temmuzda ülkemizde vizyona girdi. Yeni Superman filmi, James Gunn yönetmenliğinde DC Evreni'ne yepyeni bir soluk getirmeyi vaat ediyor. Ancak bu yeni yorum, kaçıncı Süperman olacak? Ve asıl soru şu: Hangisi “gerçek” Süperman’dı?
İlk Süperman filmi 1978 yılında Christopher Reeve’in efsanevi performansıyla geldi. Reeve’in canlandırdığı Süperman; naif, idealist ve zamana meydan okuyan bir figürdü. Onun mavi kostümü, çarpıcı bakışları ve “Ben buradayım, güvendesiniz” diyen duruşu sadece bir süper kahramanı değil, aynı zamanda bir dönemin Amerikan rüyasını temsil ediyordu. Devam filmleriyle birlikte Süperman, kült bir ikon haline geldi.
2006 yılında Superman Returns filmiyle Brandon Routh mavi kostümü devraldı. Ancak bu versiyon, Reeve’in mirasını yaşatma çabasıyla sınırlı kaldı. Görsel olarak etkileyici olsa da duygusal derinliği eksik bir Süperman portresi çizdi.
2013’te ise Zack Snyder’ın yönettiği Man of Steel ile Henry Cavill, modern dünyanın Süperman’i olarak karşımıza çıktı. Snyder’ın daha karanlık ve mitolojik yorumuyla Süperman, kırılganlığı, sorgulamaları ve tanrısallığı ile başka bir boyut kazandı. Kimileri için bu “gerçekçi” yorum yenilikçiydi, kimilerine göre ise Süperman’in özündeki masumiyet kaybolmuştu. DC'nin sinematik evrenindeki düzensizlik, Cavill’in yolculuğunu da yarım bıraktı.
Şimdi James Gunn’ın yeni Süperman’i biraz ezik olmuş, birazdan biraz fazla. Başrolde David Corenswet. Bu yeni yorum, hem klasik umut dolu Süperman anlayışına dönüş hem de çağın beklentilerine uyum çabası gibi duruyor. Gunn, karakterin “daha genç, daha idealist ama aynı zamanda dünyaya ait bir versiyonunu” yarattığını söylüyor. Süpermen yeniden Clark Kent olacak, Smallville’le Metropolis arasında, gazeteci kimliğiyle insanlara dokunacak.
Yeni film bir yanıyla nostalji, bir yanıyla yeni bir başlangıç. Çünkü bugün dünya, belki de 1978’dekinden çok daha fazla kurtarıcıya ihtiyaç duyuyor. Ama belki de artık kurtarıcı dışarıdan değil, içimizden biri olmalı. Yeni Süperman bu mesajı verebildi mi?
Bunu zaman gösterecek. Ama her şeyden önce, o “S” harfi hâlâ göğsümüzde bir umut ışığıysa, Süperman’in dönüşü sadece bir film değil, bir duygunun yeniden canlanmasıdır.