Türkiye’nin dış politika ve güvenlik mimarisinin en kilit isimleri, Suriye’nin başkenti Şam’da çok yönlü bir çalışma ziyaretine imza atıyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan önderliğindeki heyetin bu ziyareti, özellikle 10 Mart Mutabakatı sonrası şekillenen yeni dönemde, Ankara ve Şam arasındaki ilişkilerin geleceğini belirleme noktasında büyük önem taşıyor. Görüşmelerin ana eksenini, bölgedeki mevcut siyasi ve ekonomik gelişmelerin yanı sıra her iki ülkenin ulusal güvenliğini doğrudan ilgilendiren stratejik maddeler oluşturuyor.
Ziyaretin en dikkat çekici başlıklarından biri, İsrail’in saldırgan tutumu ve DEAŞ’ın bölgedeki boşluklardan yararlanarak yeniden canlanma ihtimaline karşı geliştirilen ortak refleksler. Türkiye, Suriye’nin uluslararası koalisyonlara katılımı ve terörle mücadele kapasitesinin artırılması noktasında aktif bir rol üstlenirken, iki ülke arasındaki "3+3" mekanizması bu sürecin ana taşıyıcısı konumuna gelmiş durumda. Bu kapsamda, sadece güvenlik değil, aynı zamanda Suriye’nin yeniden inşası ve kurumsal kapasitesinin güçlendirilmesi gibi hayati projeler de masada kapsamlı bir şekilde değerlendiriliyor.
Şam Büyükelçisi olarak atanan Nuh Yılmaz’ın da heyete eşlik etmesi, diplomatik ilişkilerin kalıcılığına dair güçlü bir mesaj verirken; son bir yıl içinde ivme kazanan Ankara-Şam diyaloğu, bölgenin istikrarı için tarihi bir fırsat penceresi sunuyor. İki ülke arasındaki üst düzey temas trafiği, 15 yıllık ihtilafın ardından bölge siyasetinde yepyeni bir sayfa açıldığını kanıtlar nitelikte.





