Şehirlerin, şehirlerine en büyük hizmeti olanlar, en özer ve değerli insanları; o şehrin sanatçılarıdır. Sanata emekleri olanlardır. Bu şehir bir de Eskişehir ise, sanatçıları da tabi ki Lületaşı sanatçılarıdır. Çünkü, onlar Atatürkümüzün dediği gibi “Tabiat ananın sadece Eskişehir’e verdiği, yerin derinliklerinden çıkarılan, dünyanın en ender taşını, lületaşımızı sanat eserine dönüştüren, değerine değer katan. Eskişehirimizi dünyaya tanıtan sanatçılarımızdır.

fsfsf

Gelişmiş, sanata, sanatçılarına büyük önem veren ülkelerin şehirlerindeki sivil sanat kurumu, sanat dernekleri gibi Eskişehir Sanat Derneği de  sanatın her alanında, Eskişehir’de sanata emeği olmuş vefat etmiş sanatçılarına şehrin vefa borcu olarak, unutulmamaları için anma, yeni kuşaklara tanıtma etkinlikleri düzenliyor.Bu bilinçle Eskişehir Sanat Derneği bilhassa bunların arasında özellikle lületaşı sanatçılarımıza  büyük önem veriyor Çünkü; Eskişehirin sanatçı evlatları yaklaşık 130 yıldır lületaşını sanat eserine dönüştürüyor. İlk lületaşı sanatçımız Ali Osman Denizköpüğü’nden bugüne kadar sayısız usta sanatçımız gelip geçti. Kiminin adını biliyoruz, kiminin adını bile bilenimiz yok. Yaptıkları hep yurt dışına gitti, oralarda koleksiyonlarda müzelerde. Bizde ise birer fotoğrafları bile kalmamış geride…

     Şimdi bu bilgileri Eskişehir Sanat Derneği bünyesindeki “Lületaşı Tanıma-Tanıtma- Geliştirme Birim” ile derlemeye çalışıyor.

Büyük duayen lületaşı sanatçımız İsmet Bekler de bunlardan biridir. 2018 yılında vefat etti. İsmet Bekler, lületaşımızın en kibar, saygılı kişiliğiyle,, en üretken ve adını öne çıkarmayan, lületaşımızın zanaat yönünün değil, sanat yönünün öne çıkmasını savunan sanatçılarımızdandı.1934 yılında Eskişehir’de doğdu. Çocukluğu lületaşımızın maltaşı da denilen yani üzerinin temizlenip yarı mamül haline getirerek yurt dışına gönderiminde çalışan babası ve dedesinin yanında geçmiş. Lületaşımızın ilk ustası Ali Osman Denizköpüğü’nün yanında çıraklık, kalfalık yapmış. Daha sonra kendi atölyesini açarak kendi modellerini ve pazarını yaratmış. 1974 yılında davetli olarak gittiği Amerika’da 2 ay kalarak değişik eyaletlerde lületaşımız uygulamalı ve televizyonlarında tanıtmış. Bir dönem Lületaşıcılar Derneği’nde başkanlık yapmış  ve o çocukluğunda yaşayarak gördüğü  lületaşımızın ham olarak yurt dışına gidişi ve sonraki yıllarda gittiği Viyada’na gördüğü ve Viyana’dan dünyaya “Viyana Taşı” olarak tanıtılmasına çok içerleyip, günün birinde dur diyecek mücadeleyi vermiş ve Süleyman Demirel  Başbakan iken onunla görüşüp kanun çıkarmasını sağlayarak lületaşımızın Eskişehir’de işlenerek “Eskişehir Taşı” olarak tanılmasında büyük çabalar göstermiş lületaşımızın büyük ismidir. Eskişehir Sanat Derneği İsmet Bekler’e 2009 yılında Yılın Lületaşı Ödülünü vermişti.

Eskişehir Sanat dergisi 20 yaşında

Bir şehrin sanat hayatında; tiyatro,konser, sergi salonu gibi ilk önce,olmazsa olmazlarında biri de o şehirde bir sanat dergisinin yayınlanmasıdır.Kısaca sanatın alt yapılarından biridir. Sanat etkinliklerinin ve sanatçıların tanıtımında şehrin sanat basını olması ile beraber şairlerin şiirlerinin, yazarların öykü, araştırma, söyleşi gibi alanlardaki yazılarının, karikatür ve fotoğraf sanatçılarının eserlerinin yayınlandığı, okuru ile buluştuğu ortamdır. Aynı zamanda  haberleşme, geleceğe belge, bilgi bırakan görevi de  vardır.

Dergi 215

    Eskişehir’de sanat dergilerinin, edebiyatın dününe baktığımızda 1930’lu yıllarda Halkevleri döneminde yayınlanan Halkevi dergisi, 1960’lı yılların Yücel Saraçoğlu’nun yayınladığı Özgür ve yine aynı yıllarda Halkevi’nin yayınladığı Emre dergilerinin dışındaki yayınlanan dergileri hep ya bir sayı  yada 2 sayı yayınlanmıştır, uzun ömürlü ve işlevini yerine getiren dergileri olmamıştır. 2000’li yıllara girerken Eskişehir’in ciddi anlamda dergi sorunu vardı. Ona bağlı edebiyat çevresinin sorunu da dergidir. Eskişehir Sanat Derneği’nin kurulmasıyla öncelikli işlerinin başında dergi gelmiştir.

Eskişehir Sanat dergimiz 2004 yılının 1 Ocak günü yayına başladı. Hep,her yıl, yeni yılı kutlarken Eskişehir Sanat dergimizin de 5. yılı, 10.yılı diyerek yaşını kutluyoruz. Şimdi Eskişehir Sanat dergisinin sayılarına baktığımızda  20 yılı geride bıraktığımızı görüyoruz.

    Eskişehir Sanat dergisi, Eskişehir Sanat Derneği’nin Eskişehir’de sanatın sorunlarını çözme  sorumluluğundan en büyük gereksinimi olduğu için yayınlanmaya başladı. Yayına başladığımızda derneğin bilgisayarı bile yoktu. Matbaalar yazıları bilgisayarda yazılmış istiyorlardı ve biz Zehra Çam ile akşamları müşterisi azalan internet kafelerde hazırlıyorduk. Yurt dışında ve bizde bazı derneklerin dergilerini şamelkağıta bastığını gördüğümüz için bizde şamelkağıta 16 sayfa olarak başladık 2008 yılında böyle yayınlandı.2 yıl dergiye reklam alamadığımız için fotokopi ile yaptık. 2010 yılında tekrar matbaa baskısına döndük. Sanat dergisine Eskişehir’de reklam almanın zorluğunu yaşayarak 2014 yılında internet ortamında 24 sayfa olarak yayınlamaya başladık. Bizim internet ortamına geçmemizdeki olayımız. Amerika’da 99 yıldır yayınlanan ve dünyanın en yüksek trajlı sanat dergisi New York Art’ın internet ortamına geçmesi idi. Eskişehir Sanat dergisi bugün 216. Sayıya gelmiş 20. yaşını yaşarken ülkemizin en çok izlenen  ve ülkemizde tek 15 günde bir yayınlanan sanat dergisidir. 15 günde bir yayınlanmasının nedeni de Eskişehir’de her gün birkaç sanat etkinliğinin yoğun yaşanması ve aynı zamanda Eskişehiri yurt düzeyine ulusala, ulusal sanatımızı da Eskişehir’e taşımasını üstlenmesidir.