(Edward Said’in aynasında Türkiye)

“Oryantalizm yalnızca Batı’nın Doğu’ya bakışı değildir; bazen bir ülkenin kendi halkına bakışıdır.”

Edward Said, “Oryantalizm” kitabında Batı’nın Doğu’yu nasıl bir hayal olarak kurguladığını anlatır…

Doğu, Batı’nın aynasındaki “öteki”dir: geri, duygusal, irrasyonel…

Batı, kendi üstünlüğünü kurabilmek için Doğu’yu böyle tanımlar…

Ama işin ironik yanı şu:

Bugün biz, tam da o Batı’nın bize yaptığı şeyi birbirimize yapıyoruz…

İç( Self) Oryantalizm: Kendi Halkına Yabancılaşmak…

Türkiye’nin içinde kendi “Doğu”sunu yaratan bir bakış var artık.

Şehirli, seküler, eğitimli kesimler için “taşra” hâlâ bir aşağılama etiketi…

İktidar ise “yerli-milli” kimliği yücelterek kendi modernlik karşıtını yaratıyor…

Herkesin bir “ötekisi” var; herkes, tıpkı Batı gibi, ötekini tanımlayarak kendini var ediyor…

Medya: Kimin Hikâyesi Anlatılıyor?..

Kimin acısı haber olur, kimin sesi susturulur?

Bu sorunun cevabını artık vicdan değil, iktidarın dili veriyor.

Bir yanda Filistin için gözyaşı döküyoruz, öte yanda içerideki haksızlıklara sessiziz…

Batı medyasının çifte standardını eleştirirken, aynı standardı biz de kendi ülkemizde üretiyoruz…

Said’in dediği gibi: “Temsil, masum bir eylem değildir.”

Her hikâye, bir iktidar ilişkisini yeniden kurar.

Akademi: Bilgi Yerine Konum…

Üniversiteler artık fikir değil, aidiyet üretim merkezleri…

Kavramlarımız ithal, dilimiz tercüme, zihnimiz başkalarına ait…

Said’in söylediği gibi, Batı artık topraklarımızı değil, düşünme biçimlerimizi yönetiyor…

Biz hâlâ kendi entelektüel sözlüğümüzü kuramadık…

Entelektüel: Rahatsız Etme Cesareti?..

Said’e göre entelektüel, hiçbir yere tam olarak ait olmayan kişidir…

Ne iktidarın kalemi olur, ne muhalefetin simgesi.

Ama Türkiye’de bu duruş neredeyse tehlikelidir; çünkü herkes kendi tarafının doğrularına sıkı sıkıya bağlıdır…

Kimse aynaya bakmak istemez.

Oysa Said’in aynası, tam da o bakışı üzerimize çevirir.

Batı’nın Gözünden Kendimize Bakmak…

Belki de artık Batı’nın bizi nasıl gördüğünden değil,

bizim kendimize nasıl baktığımızdan korkmamız gerekiyor…

Oryantalizmin en sinsi biçimi, başkalarının seni küçümsemesi değil —

senin, kendini onların gözünden küçümsemendir…

“Kendini özgür sanan toplum, başkalarının aynasında şekil alıyorsa, hâlâ sömürgedir.”

AZ DA SAĞLIK…

Hastaneye yatırılan 3 hasta grubunun değerlendirilmesinde, eozinofillerin antibiyotik kullanımı, sistemik inflamasyon ve kötüleşen sonuçlarla pozitif yönde ilişkili olduğu belirlendi.

Buna göre, influenza enfeksiyonu sırasında antibiyotik tedavisi, akciğerlere eozinofillerin toplanması yoluyla zararlı immünolojik sonuçları olan ve böylece ikincil bir bakteriyel enfeksiyon gelişme riskini artıran bir uygulamadır.

Gelelim neticeye…

Bu araştırma, viral enfeksiyonlarda antibiyotik kullanımının bağışıklığı bozduğunu ve bakteri süper enfeksiyonlarına zemin hazırladığını ortaya koyuyor.

Yok öyle ateşim var, boğazım ağrıyor, öksürüyorum diye antibiyotik kullanmak!

NE DEMİŞ?..

“Türklerin din adamlarını ele geçirip, kullanabilirsek, onlara kendi devletlerini yıktırabiliriz."

-Winston Churchill