Odunpazarı’nda çini ustalığı yapan Serpil Işık, öğretmenleri tarafından oğlu Melih’e, engeli yüzünde ‘liseyi bile bitiremez’ sözlerini aldırış etmeden ona olan inancını yitirmedi. Liseyi öğretmenlerinin olumsuz düşüncelerine rağmen okulunu onur belgesi alarak bitiren Melih’in, şimdiki hedefi ise üniversiteyi kazanmak. Melih’in zihinsel zorluklarını çinicilik mesleğiyle birlikte aştığını ifade eden Serpil Işık, yaşadıkları süreci anlattı. Işık, "Atölyemizi kurmadan önce Melih 10 yaşındaydı. Hiperaktif dikkat dağınıklığı prematüre olduğu için gelişimi sürekli geriden gelen biriydi. Ben doğumundan itibaren Melih’le birlikte büyüdüm. Tamamen ona adapte oldum. Onun göz temasından bile ne demek istediğini anlıyorum. Melih benim ilk çocuğum. Onu topluma kazandırmak için başka bir çocuk daha tercih etmedim. Onun sürekli sağlıkçılarla ve eğitimcilerle birlikte hareketlerini gözlemleyerek, durumunu bu şekilde geliştirdik. Ben onun sürekli arkasındaydım, sürekli davranışlarını kontrol ederek ne yapıp ne yapamaz öğretmenlere nasıl davransanız daha etkili olur gibi yönlendirmeler yaptım. Lisedeki eğitimcileri, kat sorumluları falan yapamaz gözüyle bakıyorlardı. Ben Melih’in yapacağına inanıyordum. Stajını bile okulda yaptırdım. Ben 'yapabilir' dedikçe onlar 'yapamaz' dediler, ben ısrar ettim ‘oğlum okulda tüm eğitimcilerin gözünün önünde yapacak’ dedim. Normalde yasakmış, ama ben ısrar edince oldu. Melih onur belgesini alıp okulu başarıyla bitirince, kat sorumlusu Murat bey bana telefon açtı ‘Serpil hanım, biz Melih’e çok alıştık onun gitmesine de çok üzülüyoruz. Melih’ten ve sizden çok şey öğrendik. Bu çocuklara nasıl davranılmasının gerektiğini sizden öğrendik’ dedi. Melih zaten şuan da eğitimine rehabilitasyon merkezinde devam ediyor. Oğlumun şimdiki hedefi ise üniversiteye gitmek”