Türkiye ve Macaristan arasındaki Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Toplantıları için Ankara’ya gelen Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Budapeşte-Ankara ilişkilerine dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yapacağı görüşme öncesinde basına konuşan Orban, iki ülkenin bölgesel ve küresel meselelerdeki ortak yaklaşımını vurguladı.
Erdoğan'a Barış Vurgusu
Macaristan Başbakanı, iki ülke arasındaki işbirliğinin temelinde ortak bir anlayış olduğunu ifade etti. Orban, "Türkler de bizim gibiler. Biliyorlar ki, savaşın sadece kaybedeni olur. Bu yüzden iki ülke (Türkiye ve Macaristan) barışı teşvik etmek için işbirliği yapıyor," sözleriyle Türkiye'nin barış çabalarına desteğini açıkladı. Macaristan'ın resmi yayın organlarından Hungary Today gazetesinin haberine göre, Orban son dört yılda sadece Türkiye'nin Ukrayna tahılının Afrika'ya ulaştırılması gibi kritik anlaşmaları sonuçlandırmayı başardığını da dile getirdi. Bu durum, Türkiye'nin uluslararası diplomasideki kilit rolünü bir kez daha gözler önüne serdi.
İşbirliğinde Dört Ana Başlık
Türkiye ve Macaristan'ın her yıl en önemli meseleleri gözden geçirdiğini belirten Başbakan Orban, mevcut müzakerelerin dört ana maddesinin ekonomi, göç, Ukrayna'daki savaş ve enerji meselesi olduğunu kaydetti. Bu düzenli Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Toplantıları, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Avrupa ve Avrasya'daki durumu "iki arkadaş" olarak birkaç saat boyunca ele alma fırsatı sunuyor.
İki ülke arasındaki ticaret hacmindeki önemli artışa da dikkat çeken Orban, ilk başta hedeflenen 2-2,5 milyar avroluk ticaretin ikiye katlanarak şu anda 4,5-5 milyar avroya ulaştığını aktardı. Orban, Türklerin Macaristan ekonomisinde yerini aldığını ve Macaristan'ın da Türkiye ekonomisindeki varlığının arttığını vurguladı.
Enerji ve TürkAkım Hattının Önemi
Enerji meselesine de değinen Macaristan lideri, daha ucuz Rus gazının Macaristan'a sadece TürkAkım boru hattı üzerinden geldiğine işaret etti. Ukrayna'daki savaşın etkisiyle bu hattın Macaristan'ın enerji güvenliği açısından stratejik öneminin daha da arttığını belirtti. Türkiye, bu hayati enerji koridorunun güvenliği ve sürekliliği için kritik bir rol oynamaya devam ediyor.
