Mayıs ayı bitmeden Temmuz ayında yapılacak zamlar tartışılmaya başlandı.

Bir de bayram ikramiyesi var tabi.

Geçtiğimiz Ramazan Bayramında emeklilerin bayram ikramiye artışı fos çıkmıştı.

Daha bayrama birkaç ay varken başlayan tartışmalarda çeşitli rakamlar havada uçuşmuş ama günün sonunda mevcut ikramiye aynen kalmıştı.

Bazılarının milyonluk, milyarlık vergi borçlarını affedenler iş çalışana, emekliye gelince cimri davrandılar.

Davranmaya da devam ediyorlar.

***

Çarşı-pazardaki enflasyon yüzde 150’leri aşmışken, halen TÜİK yüzde 60’lardan söz edebiliyor.

Kıymanın kilogramı Eskişehir için 150’lirayı geçmiş, domates 25 liradan satılıyor.

Bir ufak rakının fiyatı 150 TL olmuş.

Sigaraya ise neredeyse ayda iki kez zam geliyor.

Alkollü içki ve sigara devletin en çok vergi aldığı ürünlerin başında geliyor.

Birbiri ardına yapılan zamlar bu ürünlerden uzaklaşılmasını sağlıyor.

Çünkü insanlar artık kendi ürünlerini kendileri yapmaya başladı, bunların sayısı da her geçen gün artıyor.

Devlet de önemli bir vergi gelirini kaybediyor.

***

Gelelim çalışan ve emeklilere yapılacak zamlara.

Bu zamlar TÜİK’in belirlediği enflasyon rakamlarına göre yapılıyor.

TÜİK ile piyasanın rakamları arasında uçurum olduğundan verilen zamlar da verildiği gibi eriyor.

Yani zam cebe girmeden tükenmiş oluyor.

Bu Temmuz ayında yapılacak olan zamlar vatandaşın umduğu ve beklediği gibi olur, ama gidişat onu hiç göstermiyor.

Yine bir takım rakamlar havada uçuşmaya başladı.

Uçuşan rakamlar bile gerçek enflasyonun yanına yaklaşmıyor.

***

Bu yılın Kasım ayında bir erken seçim yüksek dille seslendirilmeye başlandı.

Çeşitli ortamlarda seçimin yıl bitmeden yapılacağı konuşuluyor.

Siyasi partilerin ortaya koyduğu performanslar da bunun bir işareti sayılabilir.

Hani eğer böyle bir şey olursa Temmuz’da verilecek zam ile Bayram ikramiyesi belki biraz yükselebilir.

Uygulanacak seçim ekonomisi ise enflasyonu daha da azdırmaktan başka bir işe yaramaz.

Önemli olan hayat pahalılığının önüne geçmektir.