Ankaragücü-Rizespor maçının ardından sahaya giren Ankaragücü Başkanı Faruk Koca’nın hakem Halil Umut Meler'e yumruk atması ve ardından yanındakilerin yerdeki hakemi tekmelemeleri tam bir rezaletti.
Futbolun bir eğlence olduğu, maçın sonunda yenmenin de, yenilmenin de olduğu uzun yıllardır unutuldu Türk futbolunda.
Hakemler eleştirilebilir, hakemlere verdikleri kararlardan dolayı kızılabilir ama hiçbir gerekçe Pazartesi akşamı yaşananlar olmamalıdır.
Yapılan çirkin saldırı tüm spor camiasında kınandı.
Yapılan açıklamalarda böyle bir saldırının olmaması gerektiği vurgulandı.
***
Bu çirkin saldırıyı gerçekleştiren Faruk Koca’nın AK Parti eski Ankara milletvekili ve Parti kurucusu olduğu biliniyor.
Yanındakilerle birlikte tutuklanan Koca’nın AK Parti’den de ihraç edileceği haberleri yayıldı.
Bu yıl içinde Türkiye Futbol Federasyonu tarafından Fair-Play ödülü verilen Koca’nın böyle bir saldırıyı gerçekleştirmesi gerçekten akıl alır bir durum değil.
Ama yorumcular ve ortaya çıkan haberler böyle bir durumun meydana gelebileceğinin işaretlerinin daha önce ortaya çıktığını ifade ediyorlar.
***
Örneğin; 14 Ocak 2023'te Adana Demirspor deplasmanında 3-1 kaybeden Ankaragücü'nde Başkan Faruk Koca adeta bu günleri işaret eden bir demeç veriyor.
Mağlubiyeti mağduriyete bağlayan Koca aynen şu ifadelerle sanki daha sonra yapacaklarına dair bir mesaj veriyor: ''Ankaragücü mağduriyete uğradı. Eğer bu böyle devam ederse hakemlerin tarihinde görmemiş büyük tepkilerle karşılaşacaklarını bilmelerini isterim. Baktık ki yetkililer ve karar mercileri eğer bu tavırlarına devam ederlerse farklı yöntemlerin olacağını bilmelerini isterim."
***
Eskişehirspor’un eski başkanı ve AK Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu da saldırıyı kınadı ve “sahalarda şiddet ve düşmanlık görmek istemiyoruz” dedi.
Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin açıklaması da oldukça anlamlıydı.
“Her defasına lanetledik, kınadık. Ama bir arpa boyu yol gidemedik. Hiçbir önlem alınmadı, hiçbir şey değişmedi. Futboldaki kaos ve kavga sonunda hakem Halil Umut Meler’in yüzünde patladı.
Bunda kimlerin mi payı var? Futbolu bir spor ve eğlence olarak görmeyen, sadece başarıya endekslenmiş (Vur kır parçala, bu maçı kazan) diyen seyircinin.
Her pozisyonda hakemin etrafını sarıp itiraz eden ve tribünleri galeyana getiren futbolcunun.
Kendini geliştirmeyen hakemin.
Her kötü sonuçta kendi başarısızlığını örtmek için hakemlere, rakip kulübe ve federasyona yüklenip taraftarının gözünü boyamaya çalışan yöneticinin.
Hiçbir radikal karar almayan, sadece günü kurtarmaya çalışan Futbol Federasyonunun.
Futbola siyaseti bulaştıran politikacıların.
Raiting ve tiraj uğruna kulüp amigoluğuna soyunmuş spor medyasının.
Artık yeter! Türkiye Spor Yazarları Derneği olarak- kendimize de pay biçerek- bu bir milat olsun diyor ve düğmeye basılmasını talep ediyoruz. Artık Türk futbolunda yeni bir sayfa açılmasını istiyoruz. Hangi kesim olursa olsun, bunu yapmayanların artık peşinde olacağımızı kamuoyunun bilmesini istiyoruz.
Tekrar ediyoruz. Lanetleme, kınama devri geride kalmıştır. Devir hep birlikte eli taşın altına sokma devridir. Biz sonuna kadar varız. Ya siz?”
