Toplumun hemen tüm kesimleri ekonomik hakları, demokrasi ve özgürlük için, kadın cinayetleri için çeşitli nedenlerle sesini duyurmaya çalışıyor.

Geçtiğimiz hafta emekliler de Türkiye’nin dört bir yanından haklarını aramak için Ankara’ya geldiler.

Bu hak arayışı belki de emekliler için yapılmış bu kadar kapsamlı ilk hareketti.

Yoksulluğu derinden hisseden emekliler şimdiye kadar emekli kuruluşları aracılığıyla seslerini duyurmaya çalışıyorlardı.

Ancak ne kadar duyuluyordu o belirsiz.

Emeklilerin durumuna bakıldığında pek de seslerinin duyulmadığı ortaya çıkıyor.

***

Hayat pahalılığını derinden hisseden, sağlık erişimine ulaşamayan, örgütlenmeleri engellenen emeklilerin acil talepleri arasında ücretlerin ve ikramiyelerin artırılması ve örgütlenmelerinin önündeki engellerin kaldırılması yer alıyor. Emeklilerin en temel sorunları arasında ücretlerin erimesi yer alıyor. Emeklilerin maaşı kamu emekçisi, işçi, esnaf ya da çiftçi olmalarına göre değişiklik gösteriyor.

Emeklilere bağlanan aylık çalışırken aldıkları ücretin yüzde 28’si ile 40’ı arasında değişiyor.

Emekliler ücretlerinde yüzde 80’e varan kesintiler yaratan 5510 sayılı yasanın kaldırılmasını istiyor.

Ramazan ve Kurban bayramlarında 1000 lira ile verilmeye başlanan ikramiyeler sadece geçen yıl 100 lira zamlandı.

Artan hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında eriyen bayram ikramiyesinin de arttırılması isteniyor.

***

Emekliler belki de ilk kez düzenledikleri bu hak arama mücadelesinde sorunlarını da şöyle dile getirdiler

Emekliler önce nasıl hayatta kalacaklarını düşünüyorlar.

Sağlıklarını bir kenara bıraktılar en kötü koşullarda nasıl yaşayabilir bunun derdindeler. Bir kısmı, eğer varsa köyündeki yakınlarıyla kurduğu dayanışma ilişkileriyle ayakta kalmaya çalışıyor. Bir kısmı köpek gezdirmekten tutun çocuk bakıcılığına, inşaat bekçiliğinden sanayide işçiliğe, depo bekçiliğine kadar birçok işte çok düşük ücretlerle sigortasız güvencesiz çalışmak zorunda kalıyorlar. Çünkü hayatta kalmaları gerekiyor. Bizler çalışırken devlete dünya kadar primler ödedik. Şimdi kesintiler yapılıyor, istediğimiz hastaneye dahi gidemiyoruz. En iyi koşullarda yaşayacağımızı düşünüyorduk. Bizim haklarımızı elimizden aldılar. Kamu emekçileri bir şekilde örgütlenmesini tamamlayarak sendikal haklarını kazandılar ve devletle masaya oturabiliyorlar. Ancak emekliler örgütsüz kaldığı için şu anda toplumun en alt kesiminde ve sömürüyü çok daha derin yaşıyor.

***

Durum budur.

Ancak emekliler de bundan böyle seslerinin daha gür çıkması ve ülkeyi yönetenlerin seslerini duyabilmeleri için önümüzdeki süreçte hak arama mücadelelerini demokratik yollarla vermeyi sürdürecekler.