Rus lider Putin, Ukrayna’ya karşı savaşla Rus ruleti mi oynamaya kalkıştı? Batı’ya ve Amerika’ya meydan mı okuyor? Bu oyunda şakağına silah dayanan ülke niye Ukrayna? Putin, Dünya’ya efelenme görüntüsünü hangi güce güvenle veriyor? Ortalıkta görünmeyen bir güç mü var? Bu güç, Yahudi lobisi mi yoksa Hıristiyan dünyası mı? Bütün bu minvaller dışında masanın üstünde bilek güreşi imajı verilirken alt tarafta bir şeylerin el sıkışması mı yapılıyor?   Batı ve Amerikan aklı Ukrayna’yı, Rusya’nın önüne yem mi, attı? Ya da Rusya, Ukrayna’yı bombardımana tutmakla birilerine gözdağı mı vermek istiyor? Rusya’nın rüyası eski Rusya’yı yeniden inşa mı? Savaşın fitilini ateşleyen gizli güçler mi var?  

Rus ruleti denilen tehlikeli oyun ilk kez Çarlık Rusya’sı zamanı 1917’de Rus askerleri arasında oynanmış. Haznesi altı mermi alan bir tabancaya tek mermi konulup oyuna katılanlar arasında tek kurşunlu silahı sırayla herkesin kendi şakağına dayayarak bahtıma deyip tetiğe bastığı oyun…  23 Şubat 2022 Günü saldırıya geçip savaşı başlatan Rusya... Toprakları işgale maruz kalan ülke Ukrayna…   Oyuna istemeyerek katılıp şakağına Putin tarafından silah dayanan Ukrayna... Durum böyle olunca Rus ruletinin diğer tarafları kimler? Biri NATO, biri AB, biri de Amerika iken ya diğeri kim? O da, rantiyeciler mi, dersiniz. Her şey ihtimal dâhilinde…  

Ya Belarus, kimin değirmenine neyin suyunu taşıyor? Yanlış hesabın faturası ağır olur. Her ne olursa olsun biz, kendi milli menfaatlerimizden ödün veremeyiz. Savaşanlar, komşularsa arabuluculuk rolü üstlenmek önemli vazife olur. Belli ki,  Rusya öteden beri Ukrayna rüyası görüyormuş. Ama rüyasının kâbusa dönüşebileceğini hesaba katmamış gibi. Ukrayna topraklarının kendileri için bataklık olabileceğini göz önüne getirdiler mi? Ukrayna’da böyle bir direnişle karşılaşma yargısında bulundular mı? “Öfkeyle kalkan zararla oturur.” atasözü bir kere daha mı anlamını buluyor? Rusya, hayalinde tarihi tekerrür mü ettirmek istiyor. Ukrayna’dan sonra sıradaki ülke hangisi?

Niyet okuyuculuk başka, öngörü başka…  Gidişatı doğru izlemeli. Atılan adımlara aklın gözüyle bakmalı. Ağızdan çıkanı aklın kulağı ile dinlemeli. 24 Şubat 2022 Günü Amerikan başkanı BIDEN’IN bu savaşla ilgili demecinde: “Her ne olursa olsun bizim hedefimiz Amerikan halkının çıkarlarını korumaktır.” hususuna dikkat çekiyordu. Benzerini, Tramp’ta, Amerikan Başkanı seçildiği zaman ki teşekkür konuşmasında: “Her ne olursa olsun gayemiz Amerikan halkının menfaatlerini korumaktır.” demişti. Görülüyor ki kişiler değişse de Amerikan’ın amaç, ilke ve ideali aynı… Batı’nın düşüncesi de bu zihniyetten farklı değil. 

25 Şubat 2022 Günü, NATO zirvesi sonu NATO Genel Sekreteri açıklamalarında: “Kendimizi ve bizimle olanları koruyup kollamak adına Rusya’ya siyasi, mali, askeri ve insani müdahaleleri merhaleler halinde devreye sokacağız.” dedi. Batı ve Amerika, Ukrayna’nın Ruslar tarafından günlerdir hırpalanmasına niçin bu kadar uzak durdular? Kılı kırk yarıp Rusya’ya uzun vadeli kement mi atmak istiyorlar? Rusya’nın güçlenmesine seyirci kalırlar mı? Ya da kendilerine kafa tuttururlar mı? Rusya, Amerika ve Batı tapulamak istedikleri dünya denizlerinde istemedikleri gemileri yok etmenin planı peşindeler mi? 

Emperyalistler sofralarında masumların el emeği, alın teri ve göz nuru bulunmadıkça kan dökmekten geri kalmazlar.  Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, Ukraynalı için kimliğini ve kişiliğini konuşturma meselesi. İstiklal ve istikbal sorunu... Ukrayna lideri Zelenski: “Ülkemizdeyiz. Topraklarımızı sonuna kadar savunmak vatani görevimiz.” derken, Rus lider Putin: “Ukrayna ordusu, mevcut hükümeti düşürüp idareye el koyun ki, biz de harekâtı durduralım.” diyor. Durumu böyle özetledikten sonra gelelim genel ahvale… Bugün için Ukrayna masum ve mağdur konumda... Ukrayna, birilerine güvenerek bu duruma düşmüşse çok yazık… Ukrayna açısından vaziyet böyle ise ne büyük gaflet! Gafletin sonu sefalettir. Durum hiç de böyle göstermiyor. Ukraynalının sivili, askeri silaha sarılıyor. Rus’a, pabuç bırakacağa benzemiyorlar.   

Rusya gözü dönmüş külhanbeyi gibi nara ata, ata Ukrayna’ya saldırıyor. NATO’ya göre: “Rusya’nın bu tutumu stratejik büyük hata…” olarak değer buldu. Kısa vadede Ukrayna’nın bu saldırıda hasar gördüğü, gerçek… Uzun vadede Rusya bu savaştan kârlı çıkar mı? Doğru cevap zamanla görülecek. An itibariyle her şey muamma… Rusya’nın destursuz bu çıkışı, dalâlet mi?  Yaptırımlar Ruslar için ne denli caydırıcı olabilir? Rusya, savaşın getirisini götürüsünü hesaplamayacak kadar cehalette mi? Rusya’nın, AB ülkeleri arasında çatlak ses çıkartacak gücü ne? Yer altı kaynakları mı, yer üstü zenginlikleri mi yoksa gökyüzü meziyetleri mi? Rusya’nın en önemli güvencesi Avrupa’ya akıttığı doğalgaz mı?

Dünya tarihinin en çok savaş ve ihtilaller yaşayan coğrafyası Rus diyarıdır.  Ha, Avrupa toprakları da oradan geri değildir. Ruslar ve Batılılar, dünyanın kavgacı çocuklarıdır. Hepsi, hep bizim olsun isterler. Bu isteklerini gerçekleştirmek için başkalarına hayat hakkı tanımak istemezler. Savaşın kaybedenleri olur. Kazananı olmaz. Ama savaşanların savaşından, savaşmayanlardan kârlı çıkan birileri olur. Saldıranın zayiatı daha çoktur.  

Ya Belarus’a ne demeli?  1936 Yılında imzalanan ülkemizin de taraf olduğu “Montrö Sözleşmesi” önemli… Uluslararası antlaşmalar bağlayıcıdır. Bizim ülkemiz barıştan yanadır. Savaşlarımız bile barış için olmuştur. Ülkemiz diplomatik hamlelerde daim cesur, kararlı ve hesaplı davranır. Bu savaş içinde yarın ya da yarından da yakın Uluslararası Adalet Divanı müdahil olmalı. Herkes müstahakkını bulmalı.

Sahadan sonra masa başı müzakereler gündeme gelir. Ukrayna, masa başı haklılığını ortaya koyabilecek tavır sergiliyor. Dünya çocukları barışı istiyor. İnsanlık baharı bekliyor. Yaz, güz derken kış günleri bu yılda geçti.  Bir bahar daha sıcaklığını hissettirmeye başladı. Mevsimler ve günler ne kadar geçerse geçsin olan insana oluyor. Aslında gelip geçen insan ömrüdür. Mevsimler ve günler yürüyen merdivenler misali insanı alıp ölüme taşıyor. Herkes, önüne şapkayı koyup hangi zemine bastığını düşünmeli. 

Ne yazık ki, insanın öfke ve öç duygusu sükûnete ermiyor. Öfke ve öç sona ermedikçe kavgalar ve savaşlar bitmeyecektir. Yaşanmakta olan bu savaşın manzaraları bir kez daha savaşın acı yüzünü gösterdi. Böyle durumlarda birileri ezilecek, öldürülecek ve sömürecektir. İnsan, insanı daha ne zamana kadar öldürecek ve sömürecek? Bu vahamete “Dur” diyecek aklıselim vicdan sahipleri barış görüşmelerini ağırdan almasınlar. Yarın ya da yarınlar çok geç olabilir.  
Ömrünüz uzun, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!
          

 Yunus Emre GÜLLÜ - 03 MART 2022 / Milli irade