İmamoğlu Vesayeti Kırılmadı, Özgür Özel Hâlâ “Vekil” Görünüyor…

CHP’nin 21. Olağanüstü Kurultayı’ndan bu yana tam bir yıl geçti.

Özgür Özel, “değişim” nidalarıyla, Kemal Kılıçdaroğlu’nu devirip genel başkanlık koltuğuna oturdu. Herkes “artık eski vesayet bitti, parti yeni bir sayfa açtı” sanıyordu. Ama dün akşam açıklanan yeni Parti Meclisi (PM) listesi tek bir gerçeği suratımıza çarptı: Vesayet bitmedi, sadece sahibini değiştirdi.

Artık CHP’yi yöneten isim, görünürdeki Özgür Özel değil; hâlâ Ekrem İmamoğlu ve onun gölgesi.

PM listesine baktığınızda bunu açıkça görüyorsunuz. İstanbul kanadı, yani İmamoğlu’nun doğrudan kontrol ettiği ya da onay verdiği isimler liste dışında tutulmuş. İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik PM’ye alınmadı. Murat Ongun alınmadı. Turgay Özcan alınmadı. İmamoğlu’nun 31 Mart zaferinde en ön safta çarpışan hemen hiçbir isim yok. Yerine kimler geldi? Genel merkezin yıllardır beslediği, İmamoğlu’nu “tehlike” gören eski Kılıçdaroğlu bürokrasisinin “güvenilir” kadroları”: Oğuz Kaan Salıcı, Engin Özkoç, Bülent Tezcan, Tekin Bingöl, Ali Öztunç… Bunlar hâlâ listede, hem de en üst sıralarda.

Bu tablo şunu söylüyor: Özgür Özel, kurultayı kazanmış olabilir ama partiyi yönetemiyor. Genel başkanlık koltuğunda oturan kişi, hâlâ İmamoğlu’nun onay vermediği hiçbir kritik kararı tek başına alamıyor.

PM’yi İmamoğlu’na bırakmamak için eski vesayet aktörlerini yeniden devreye soktu. Yani bir yandan “İmamoğlu’na teslim olmayacağım” diyor, öbür yandan onun dışında kimseye de güvenemiyor.

Sonuç: Ne eski vesayet bitebildi ne de yeni bir irade doğabildi.

Anahtar liste ve BYKP kontenjanı yine genel başkanın (yani aslında İmamoğlu ile pazarlık masasının) iki dudağı arasında.

Delegenin iradesi yine göstermelik.

Mansur Yavaş’a yakın tek bir isim bile listede yok.

Neden?

Çünkü İmamoğlu, Yavaş’ı da potansiyel rakip görüyor; Özgür Özel ise ikisini birden dengelemeye çalışıyor. Ortaya çıkan manzara tam bir acziyet: Genel başkan, ne İmamoğlu’nu karşısına alabiliyor ne de onun gölgesinden çıkabiliyor.

Kısacası, CHP’de bugün gerçek genel başkan hâlâ Ekrem İmamoğlu’dur.

Özgür Özel ise sadece onun izniyle nefes alan, onun çizdiği sınırlar içinde hareket eden bir “vekillik” makamında oturuyor.

PM listesi bunun en somut belgesi oldu.

Eğer bu böyle devam ederse, 2028’e kadar CHP’nin başına ne gelirse gelsin, suçlu yine “parti tabanı yeterince çalışmadı” diye ilan edilecek. Oysa asıl mesele, genel başkanın genel başkan gibi davranamamasıdır.

Bir lider, kendi PM’sini bile İmamoğlu’na rağmen oluşturamıyorsa, o koltukta ne kadar oturursa otursun, sadece “geçici vekil” muamelesi görür.

Bu vesayet kırılmadan, bu acziyet görüntüsü bitmeden CHP’nin ne iktidar umudu olur ne de kendine saygısı kalır.

AZ DA SAĞLIK…

Hormon diyince, hormonlu diyince öcü görmüş gibi gözleri dışarı fırlayan, korkan kaçan insanlar avuç avuç D vitamini içmekte bir beis görmüyor…

D vitamini bir hormondur…

NE DEMİŞ?..

“Özgürlük adına Amerika kıtasını sefalete boğmak ABD'nin alışkanlığıdır.”

-Simon Bolivar