Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi Özel Teknik Koleji’nde Okul Müdürü Rahmi Özyiğit, Teknik Müdür Yardımcısı Bülent Seğmen, Robot Takımı ve sorumlu öğretmenleri ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Müdür Özyiğit söyleşimizde okul hakkında genel bilgiler verirken, Teknik Müdür Yardımcısı Seğmen Robotik Kulübünü anlattı. Öğrenciler ise bugüne kadar Robot Takımı’nda yapmış oldukları eserleri tanıttı ve başarılarını anlattı.

Söyleşimize ilk olarak Okul Müdürü Rahmi Özyiğit ile başladık.

SANAYİMİZİN 20 YILLIK HAYALİYDİ

EOSB Özel Teknik Koleji neden kuruldu?

Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu’nun Eskişehir sanayicisinin 20 yıllık hayali olarak düşündüğü, planladığı ve nitelikli teknik eleman ihtiyacını karşılaması için kurulmasına karar verdiği bir okuluz. Sanayicilerin bugün üretim yapılıp dış dünya ile rekabet etmesi için, ürettikleri ürünü bir defada kaliteli bir şekilde üretmeleri ve işçilik maliyetini düşürmeleri lazım. Aynı zamanda bunun için de kaliteli eleman lazım. Üretenin kaliteli olması, ürünün tekrar tekrar yapılmaması gerekir. İşte bu sebeple Türkiye’nin gündeminde mesleki teknik eğitimin belli bir dönemde geriye gitmesinden sonra OSB’ler ve Sanayi Odaları işi kendi üzerlerine aldıkları için Türkiye’nin muhtelif yerlerinde OSB’ler içinde mesleki eğitim kurumları kurulmaya başlandı. Bunların en güzel ve detaylılarından bir tanesi 26 bin metrekare kapalı alanı olan okulumuzdur. Okulumuz ilk kurulurken, küçük bir okul olarak kuruldu. 100 öğrencilik bir okulduk. Bugün 766 öğrencimiz var. Önümüzdeki yıl bin 150 öğrenci 2023-2024 eğitim öğretim yılında ise bin 560 öğrencimiz olacak.

5 ALANDA EĞİTİM VERİYORUZ

Hangi alanlarda eğitim veriliyor?

Okulumuzun içinde 5 tane alan var. Bu 5 alanın seçimi tamamen Osmangazi Üniversitesi’nin sanayici ile yaptığı yüz yüze görüşmeler, anketler sonucunda ortaya çıkmıştır. Makina Teknolojileri, Plastik Teknolojileri, Elektrik Elektronik Teknolojileri, Endüstriyel Otomasyon Teknolojileri ve Metal Teknolojileri olmak üzere 5 alanımız var. Her birinin işlevi birbirinden farklı. Eskişehir sanayi içinde plastik sektöründe 5 bin kişilik bir işgücü var. Belki de daha fazla. Ancak plastik eğitimi almış, plastiğin üretiminin eğitimini almış hiç kimse yok. İnsanlar kendileri yetiştiriyor kendi elemanlarını. Bu okuldan sonra Eskişehir’de ilk plastik bölümü kurulduğu için plastikçilerin hazır yetişmiş elemanları olacak. Aynı şey diğer bölümler için de geçerli. Makina teknolojileri alanında en çok değer verdiğimiz dallardan biri bilgisayarlı makina imalatı yani CNC dalı. CNC dalında küçük tezgahlarla çocuklarımıza makinayı bilen, makinayı çalıştırabilen, makinanın içerisindeki hareketin nereden gelebildiğini görebilen elemanlar yetiştiriyoruz. Önce küçük tezgahlarda 3-4 ay yetiştiriyoruz. Ardından Eskişehir sanayiinde kullanılan ana makineleri aldık. Yani atölyelerde görmüş olduğunuz bütün makinalar, Eskişehir sanayiinde en çok kullanılan makinalar. Çocuklar, eğitim makinasından aynı mantıkla çalışan büyük üretim tezgahlarının başına geçiyor. Biz buralarda orta vadede üretim yapacağız ve sanayiye de hizmet edeceğiz. Bunun ötesinde Endüstriyel Otomasyon kısmı da çok önemli. Bu alan hem mekaniğin olduğu hem elektrik elektroniğin olduğu hem de otomasyon sistemlerinin olduğu bir alanımız. Dünyadaki bütün sanayi artık otomasyonlaşıyor. Endüstri 4.0’dan bahsediliyor. Endüstri 4.0 dünyada bitti, Endüstri 5.0’a geçildi. Biz daha 4.0’dan bahsediyoruz. Endüstri 4.0’ın içerisinde birbiri ile konuşan makinalar vardı. Kısaca tanımı bu. Verilen ürün veya malzeme, ilk makinada işi bittikten sonra ikinci makinaya, sonra üçüncü makinaya geçerek, ardından ürün olarak çıkıyor. Bu mantığın öğretildiği alan Endüstriyel Otomasyon Sistemi ve Makina sistemi. Burada biz çocuklarımıza aslında robot teknolojisini öğretiyoruz. İşte okulumuzun içerisinde kurulan değişik ekipler ve takımlar, robot mantığını, insansız hava aracının mantığını ve drone mantığını öğreniyor.

NE OLACAKSANIZ EN İYİSİ OLUN

Öğrenciler mezun olduğunda iş imkanları neler olacak?

Bütün bunlar neticede geleceğimiz olan çocuklarımızın, hayal güçlerini geliştirebilmek için. Onlara sık sık ‘Hayal kurun. Hayallerinizin peşinde koşun ve bu hayallerinizi tasarıma çevirin. Atölyelerdeki bu tasarımla yeni icatçılar olun’ diyoruz. Bu çok önemli bir mantık. İkincisi ise ‘Her ne yapacaksanız, en iyisini yapın. Her ne olacaksanız olun, en iyisi olun’ diyoruz. Yani çocuk CNC’ci olacaksa hedefi, önce kendi arkadaşları içerisinde, daha sonra çalıştığı fabrikada, daha sonra da bölgede bir numaralı CNC’ci olma hayali olması lazım. Bugün anne ve babalar, çocuğum mühendis olsun, beyaz yakalı olsun, oturarak iş yapsın istiyor. Oysa kendisini kabul ettirecek şekilde iyi bir CNC’ci, iyi bir kalıpçı, iyi bir makina ressamı, iyi bir plastikçi, iyi bir metalci bugün binlerce dolar para alabilecek güçteler. Yani velilerimiz hep şöyle düşünüyor. Mezun olduğu zaman çocuğumuz asgari ücretle mi çalışacak. Bizim ana hedefimiz, mühendis maaşlarına yakın veya üzerinde maaş alabilecek çocuklar yetiştirmek. Onun için de çocuğun kendisini iyi yetiştirmesi, okulun da onu desteklemesi lazım. İşte biz burada bunu yapıyoruz.

BU KADAR KAPSAMLI BİR OKUL GÖRMEDİM

EOSB yönetiminden gerekli desteği alıyor musunuz?

OSB Yönetim Kurulu’nun vizyonu çok büyük ve fedakarlıkları çok fazla. Ellerinden gelen hiçbir şeyi esirgemiyorlar bizden. Okulumuzu ve öğrencilerimizi kendi evlatları gibi görüyorlar. Kafalarının arkasında hiçbir art düşünce olmadan yapıyorlar bunu. Okulumuz gerçekten sanayinin en güçlü makinaları ile donatılmış bir okul ve gelecekte dünyanın gündemine girebilecek bir okul. Ben 29 yıl yöneticilik yapmış bir okul müdürüyüm. 21 senesini sadece müdürlük yaptım. 34 yıl devlette çalıştım. Bu süreç içerisinde bu kadar kapsamlı ve detaylı bir okul görmedim. Devlette yapamadığımız her şeyi, talep ederek bu okula yaptırdık. Bu okulun sınırları daha tarlayken, yönetim kurulu bizi buraya çağırarak nasıl bir meslek lisesi istiyoruzu anlattı. Biz onun üzerine bu okulu OSB Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Küpeli, Başkan Vekili Metin Saraç ve yönetim kurulu üyeleri ile tasarladık. Bugün eğer ki onlar art düşünceleri olmuş olsaydı, bu kadar eksiksiz bir okul olmazdı. Bugün Türkiye’nin gündemine oturan ve gelecekte Türkiye’nin gündeminden düşmeyecek icatların olabileceği, yeni imalatların olabileceği bir okuldur burası. Bu okul ileriki dönemlerde OSB’ye bir teknik üniversitenin kapısını açacak. Onun için ben başta Yönetim Kurulu Başkanımıza ve yönetim kurulu üyelerinin tamamına, okulumuzdan sorumlu yönetim kurulu üyesi olan Başkan Vekilimiz Metin Saraç’a ve çocuklarını buraya güvenerek gönderen sayın velilerimize teşekkür ediyorum. Bize bu fırsatı verdiğiniz için de teşekkür ederim.

ÖĞRENCİLERİMİZİN HEPSİ BURSLU OKUYOR

Burası bir özel okul. Ücreti ne kadar?

OSB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne kapıdan girdiğinizde kocaman bir özel yazısını görmüşsünüzdür. Okulum gerçekten çok özel ama özel okullar bildiğiniz gibi öğrenciden ücret alırlar. Biz öğrenciden ücret almak istesek, 60 bin lira gibi bir rakam talep ederiz çünkü öyle bir eğitim veriyoruz. Ancak biz öğrencilerimizden en küçük bir eğitim ücreti almadığımız gibi yemek ücretini de biz veriyoruz. Verdiğimiz yemekler belki fabrikalarda verilen yemeklerden üst sınıfta, lokantalarda verilen yemeklerden aşağı kalır değil daha fazla. Dikkat ediyoruz buna. Onun için de sayın velilerimiz çocuklarını buraya huzur içinde gönderiyorlar.

EĞİTİM DIŞINDA DA BİRÇOK FAALİYET VAR

Öğrenciler eğitim dışında okulda ne gibi faaliyetler ile uğraşıyor?

Okulumuzda 25 tane kulüp var. Sportif kulüpler, sosyal faaliyet kulüpleri, gezi kulüpleri gibi. Her sınıf öğretmenler tarafından 2’ye bölünmüş durumda. Sınıf 30 kişiyse 15, 15 bölünmüş durumda. Bu öğrenciler 3’er tane ekip kurmuşlardır orada. Başarıyı arttırma ekibi, sosyal faaliyet ekibi ve okul ortamını güzelleştirme ekibi. Bu çocuklar aynı zamanda bununla alakalı da çalışıyorlar. Öğretmenlerimiz ve yöneticilerimiz bir problem olduğu zaman velilerle görüşmek üzere evlerine gitmekteler. Bütün bunlar farklı yaptığımız çalışmalardır. Her şeyin fiyatını bilen ama kıymetini bilmeyen bir gençlik var. Anne ve babalarının sofraya getirdiği domatesin, biberin, kavunun karpuzun nasıl üretildiğini öğretebilmek için okulumuzun arka tarafında küçük küçük bahçeler yaptık. Çocuklarımız ve öğretmenlerimizle ürettik. Buradan aldığımız ürünleri en son aşamada, Kimya dersinde mayalanma konusunda turşu haline getirdik. Arka tarafta 3 dönümlük arazimize aralarında 5’er metre olmak üzere 150 tane değişik meyve ağacı diktik. Buradaki amacımız çocuklarımız meyvelerin nasıl yetiştiğini görsünler, arzu ettiklerinde gitsinler oradan meyve yesinler. İleriki yıllarda da çok meyve vermeye başladığında belki de evlerine bir poşet meyve göndereceğiz. Ailesine okulda, kendi ürettikleri meyvelerden bir paket göndereceğiz. Biz çok farklı düşünüyoruz. Eğitimi kişide istenilen davranışları geliştirme süreci olarak düşünüyoruz. Vatanına milletine bağlı, dürüst, çalışkan, mesleğini en iyi şekilde yapan, yabancı dil de konuşabilen öğrenciler yetiştirebilmek en büyük hayalimiz.

Söyleşimize Teknik Müdür Yardımcısı Bülent Seğmen ile devam ettik.

TEKNOLOJİYE İLGİSİ OLAN ÖĞRENCİLERİ SEÇTİK

Robotik kulübünün serüveni nasıl başladı?

Proje konusunda bütün her şey benim üzerimden yürüyor.  Bazı koordinatör arkadaşlarım var ve birçok arkadaşım projelere mentörlük yapıyorlar. Geçen yıl, elektrikli araç, model roket, model uçak, otonom araç ve robotik kodlama gruplarımız vardı. Bunlardan robotik kodlama grubumuz bir adım öne çıktı. Aslında birçok yarışmaya başvuruda bulunduk ancak pandemi nedeniyle birçoğu ertelendi ve katılamadık. Öncelikle bilişim öğretmenimize robotik kodlama konusunda eğitim aldırdık. Öğrencilerimize temel olarak başlangıcı o yaptı. Daha sonra Tuğba Hoca’yı benim ikili ilişkilerim sayesinde okulumuza kazandırdık. Daha önceden kendisinin bu konu ile ilgili çalışmaları vardı. Robotik grubunu ona verdik. Daha sonra öğrencilerimize bir çağrı yaptık. Robot grubunda çalışmak isteyen öğrencilerimiz bize başvuruda bulundular. Biz aralarından seçtik. Seçerken de çocukların teknolojiye olan ilgisini test ederek belirlemeler yaptık. Yaklaşık 15 kişilik bir grup tespit ettik.

YARIŞMAYI KAZANMAK MOTİVASYON SAĞLADI

Öğrencileriniz bir de yarışma kazandı. Bundan da bahseder misiniz?

Bu grubun içinde aktif olarak çalışan 5-6 öğrencimiz var. Kısa zamanda ilerlemeler gösterdiler. Bu ilerlemeler göstermelerinin sonucunda 5 aylık bir çalışmayla İnegöl’de düzenlenen yarışmada, mini sumo dalında öğrencimiz birinci oldu. Sadece bir round kaybetti, onu da kendi arkadaşına kaybetti. Diğer tüm maçlarını yenilgisiz kazandı. Tabii ki bu ayrı bir motivasyon sağladı öğrencilerimize. Robot kısmında bir elektrik elektronik kısmı var ve bir de mekanik kısmı var. Mekanik kısmında da ben yıllar yılı edindiğim tecrübeleri hem öğrencilerimize hem de öğretmen arkadaşlarıma aktardım. Bu da bizim başarıyı yakalamamıza sebep oldu. Sadece bu robot yarışmasıyla değil, öğrencilerimizi birçok konuda işler yapmaya teşvik ettik.

ÖĞRENCİLERİMİZ BİRÇOK PROJEDE ÇALIŞIYOR

Mini sumo dışında ne gibi projeler yapılıyor?

Bunlardan en başta gelen benim proje olarak sunduğum dezenfektan yapımıydı. Bir manuel dezenfektan ünitesini otomatik çalışır hale getirdiler, uyarı yapan bir sistem kurdular. Önümüzdeki günlerde bu sistemi profesyonel piyasaya satılabilecek bir hale dönüştürmeyi planlıyoruz. Şu anda onun çalışmaları başladı. Bunu yaparken gerek 3D yazıcılarda gerek elektronik kartlarda gerekse programlama tarafında bizim öğrencilerimiz çalıştılar. Tasarımı da onlara ait. Sonrasında kendi aralarında geliştirdikleri bazı projeler de oldu. Örneğin sulama sistemi projesi. Önümüzdeki günlerde biz bu sistemin büyük versiyonunun prototipini yaparak bahçemizdeki tarım kulübünün sulamalarda bunu kullanmasını sağlayacağız. Çalışmalarını başlattık bunun da. Bu bizim çok üzerinde durduğumuz projelerden birisi. Biliyorsunuz bütün dünya iklim değişikliği ile uğraşıyor. Bizim okulumuzdan bir öğrenci grubu 13 bin okul arasında 250 mükemmel okul arasına girdi iklim eylem projesinde. Bu projeyle bunu bir ileri seviyeye taşımak istiyoruz. Daha sonra bize hazır gelen ve sadece programlamasını öğrencilerimizin yaptığı bir robot kolun, aynısını ama farklı işlemlere sahip olmak kaydıyla tamamının tasarımı, 3D yazıcıda çıkarılması, Solid programında çizilmesi gibi öğrencilerimiz yaptı. Şu anda bitmek üzere. Bir yerden bir yere bir yükü taşımak için kullanacağız önümüzdeki günlerde.

ROBOT GRUBU HEDEF BÜYÜTTÜ

Robot grubu bundan sonra neler yapacak?

Robot grubumuz biraz daha hedef büyüttü. Örneğin bir otomatik yükleme hattı yapacağız. Bir led küp yapımı olacak. Otomatik mama ve su kabı yapacağız dışarıdaki sokak hayvanları için. Otonom insansı bir robot yapacağız. Bir simülasyon yapacağız yükleme ve rotasyonla ilgili. Amazon’da olduğu gibi rafa yükleme ve raftan alma sistemi yapacağız ancak küçük ölçekli olacak tabii ki. Bunun yanında yeni yarışmalara yeni başvurular yapıyoruz. Çizgi izleyen robot konusunda kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Önümüzdeki günlerde okul olarak ve robot grubu olarak daha büyük başarılara imza atacağımızı düşünüyorum. Bu arada farklı okullarla da bu konuda bağlantılar kurduk. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Eskişehir Teknik Üniversitesi ve bazı okullarla işbirliği sürecine girdik. Bu konularda onlarla da bir işbirliği yapıp başkalarını da daha ileriye taşımak istiyoruz.

BİZLERİ ÇOK GURURLANDILAR

Yarışmada birincilik olsun, öğrencilerinizin yaptığı eserler olsun gurur duyuyor musunuz?

Bu bizi çok gururlandıran bir şey ama size daha önemli bir şey söylemek istiyorum. Bizim öğrencilerimizin yetişmesinde ilk olarak üzerinde durduğumuz şey iyi ahlaklı öğrenciler yetiştirmek. Biz İnegöl’deki yarışmada bu çabamızın karşılığını gördük. Oradaki organizasyon komitesi, yarışma organizatörleri ve hakemler hepsi bize gelerek öğrencilerimizin ne kadar disiplinli, uyumlu ve çalışkan olduğunu bizzat belirtme gereği duydular. Bu da bizi çok gururlandırdı gerçekten. Aldıkları başarının yanına çok güzel bir şey daha ekledi.

Söyleşimiz Robot grubu mentor öğretmenleri ve öğrenciler ile devam etti.

onur röportaj 2

 

ÖĞRENCİLERİMİZİ 2 GRUBU AYIRDIK

Bilişim Teknolojileri Öğretmeni Ebru Özdemir: Robot atölyesini geçen yıl teknoloji gruplarımızla beraber, öğrencilerimize online bir tanıtım yaparak oluşturduk. O zaman tabii ki pandemi şartlarından dolayı öğrencilerimizle çok az bir araya gelebildik. Bu sene daha üst seviyeye çıkarak, yeni öğrencilerimizi de aramıza kattık. Robot atölyesi mekanik ve yazılım olmak üzere 2 adımdan oluşuyor. Ben Bilişim Teknolojileri Öğretmeni olarak yazılım ayağındayım. Öğrencilerimizi de 2 grup haline ayırdık. Önce küçük robotik kodlama eğitimleri veriyoruz. Daha sonra ise mekanik kısmına geçiyoruz.

EKİBİ BÜYÜTMEYİ DÜŞÜNÜYORUZ

Otomasyon Teknisyeni Tuğba Bek: Bu ekibe ben Mart ayında dahil oldum. Öğrencilerle bir robot ekibi kurduk. İlk olarak öğrencilerimize robotik nedir, robotik kodlama nedir bunları anlattık. İlgisi olan öğrencilerimizi ekibe dahil ettik. Daha sonradan da katılım çok fazla olduğu için 2 gruba ayırmaya karar verdik. Ben biraz daha robotik yarışma ve projelerde tecrübeli olduğum için öğrencilere o kısımlarda yardımcı oluyorum. İlk başta yarışma odaklı başladık ancak öğrencilerimiz farklı projelerde geliştirdiler. Topluma faydalı projeler yapmaya çalışıyorlar şu an için. Robotik kodlamayı temel seviyede öğrenen öğrencilerimiz ardından robotik ekibine dahil olarak işin hem mekanik hem elektrik elektronik kısmını hem de programlama kısmını geliştirerek devam ediyorlar. Okulumuzdaki tüm bölümlerden öğrenci alıyoruz. İlk katıldığımız yarışma olan İnegöl Belediyesi’nin düzenlemiş olduğu Robot Festivali’nde öğrencilerimiz ‘mini sumo’ kategorisinde birincilik aldı. Daha önce de aslında başvuru yapmıştık bir yarışmaya ancak pandemi şartlarından dolayı ertelendi. O yüzden ilk tecrübemiz bu oldu. Ekibimizi daha da büyütmeyi düşünüyoruz.

ÖĞRENCİLER VE ÜRETTİKLERİ ESERLER

Elif Aksulu: Manuel özellikle çalışırken sensörle çalışır hale getirdik. Tüm tasarımı bize ait. Altına bir sensör koyduk. Sensör algılayınca dezenfektan veriyor size. Ayrıca sesli bir şekilde dezenfektan kullanmanız için uyarı veriyor. Yapımı yaklaşık 1 buçuk ay kadar sürdü.

Emirhan Uluçay: Burada görmüş olduğunuz robotlarımız ‘Mini Sumo’. Bunlar yurt dışında sumo güreşlerinden esinlenerek yapılmış olan robotlar. Bunları biz kendimiz imal ettik. Bunların içerisine taktikler atıyoruz. Rakibini pistten dışarı atmaya çalışıyor. 3 raunt oluyor 2 raunt kazanan bir üst tura çıkıyor. Beraberlikte savaşmaya devam ediyorlar. 8 tane sensörümüz var. Rakibini buna göre algılayıp dışarı atıyor. Yapımları yaklaşık 1 ay kadar sürdü.

Muhammed Enes Şekercioğlu: Bu bizim ilk yarışmamızdı. 2-3 ay kadar bir süre hazırlandıktan sonra İnegöl Belediyesi’nin hazırladığı yarışmaya katıldık. Yarışmanın ilk turunda kendi arkadaşımla karşılaştım. O maçı kazandıktan sonra hiç yenilmeden finale çıktım. Finalde de hiç raunt kaybetmeden kazandım. Bundan sonra başka yarışmalara da katılıp başarılar kazanmak istiyoruz.

Ali Çensi: Burada görmüş olduğunuz robotlar temel seviye kodlamayı öğrendiğimiz robotlarımız. Burada blok üzerinden temel seviye kodlama öğreniyoruz.

Mehmet Ali Çayır: Elimde gördüğünüz akıllı bir araç. Telefondan kontrol ediliyor. Programını kendim yazdım. Motorları besleyen pilimiz var. 4 çeker bir aracımız. 2 ay civarı sürdü yapmam. Daha da geliştireceğim. Önüne bir sensör koymak istiyorum park için. Şu an Bluetooth ile kontrol sağlanıyor, Wi-Fi kontrolü eklemek istiyorum. Ayrıca Akıllı Sulama Sistemi projemiz de var. Toprağa batırılmış bir nem sensörümüz var. Bu sensör toprağın nemini algılıyor ve motorumuzu çalıştırıyor. Motoru çalıştırdığında ise bitkimiz sulanıyor. Tatile gittiğimiz dönemlerde bitkilerimiz için güzel bir çözüm sunuyor. Yine bu tarzda hayvanlar için bir mama kabı projesi geliştirmek istiyorum.

İsmail Enes Şimşek: 5 eksen robot kolunu tanıtacağım. Bu 5 eksenli robot kolunu kendimiz programlayarak ahşap üzerine kazıma yaparak ufak süs eşyaları hazırlıyoruz. Biz de kendimiz niye robot kolu yapmayalım diyerek, 3D tasarımını hazırladık ve okulumuzdaki printerlarda bastık. Programlamasını ve kodlamasını da yaptık ve kendimiz bir robot kolu hazırladık. Yapımı biraz meşakkatli oldu. 2-3 ay kadar sürdü.

Röportaj: Onur Şentürk