Mutfaklarda sıkça kullanılan alüminyum folyo, özellikle fırında pişirme ve yiyecek saklama işlemlerinde büyük kolaylık sağlıyor. Ancak son yıllarda yapılan araştırmalar, yüksek sıcaklıklarda ve bazı yiyecek türleriyle birlikte kullanıldığında bu alışkanlığın sağlık açısından risk taşıyabileceğini ortaya koyuyor.
Bilimsel çalışmalara göre, alüminyum folyo ısıtıldığında ya da fırında kullanıldığında, özellikle asitli (örneğin domates soslu yemekler) veya tuzlu yiyeceklerle temas ettiğinde, çok küçük miktarlarda da olsa alüminyum parçacıkları yemeğe geçebiliyor. Uzmanlara göre, bu geçişin miktarı genellikle düşük olsa da uzun vadede birikim olasılığı nedeniyle dikkatli olunması gerekiyor.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), günlük alınabilir alüminyum miktarını vücut ağırlığına göre sınırlandırıyor. Normal şartlarda vücut bu metali atabiliyor; ancak böbrek fonksiyonları zayıf olan bireylerde ya da aşırı maruziyet durumunda alüminyum birikimi, sinir sistemi ve kemik sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratabiliyor. Bazı araştırmalar, alüminyumun Alzheimer hastalığıyla olası bağlantısını da gündeme getirmiş durumda, ancak bu konuda bilimsel görüşler henüz kesin değil.
Beslenme ve gıda güvenliği uzmanı Dr. Melike Sarı, “Yiyecekleri alüminyum folyo ile pişirmek yerine, ısıya dayanıklı cam kaplar ya da pişirme kağıdı tercih etmek daha güvenli bir yöntemdir,” diyor. Ayrıca folyonun iç yüzeyinin parlatılmış olması, ısıyı daha fazla yansıtıp yiyeceği düzensiz pişirebileceği için hem sağlık hem de pişirme kalitesi açısından dezavantaj oluşturabiliyor.
Kısacası, alüminyum folyo mutfakta tamamen terk edilmesi gereken bir malzeme değil, ancak yüksek sıcaklıkta doğrudan temasla yemek pişirmede dikkatli kullanılması öneriliyor. Folyoyu daha çok soğuk saklama, sarma veya kısa süreli kaplama amaçlı kullanmak daha güvenli bir tercih olabilir.