Hayat hızlı, baskı yüksek, zaman yetmiyor... Derken stres kapımızdan içeri buyuruyor. Ama bu misafir, sadece ruhumuzu değil bedenimizi de yavaş yavaş çökertiyor. Peki ama nasıl?
Stres aslında doğamızda var olan bir savunma sistemi. Tehlike algıladığında beyin, “savaş ya da kaç” tepkisini başlatıyor. Kortizol ve adrenalin hormonları salgılanıyor, kalp hızı artıyor, kaslar geriliyor. Kısa süreli stres hayatta kalmak için faydalı; ama kronikleştiğinde işler değişiyor.
Uzman doktor Gaye D.:
“Vücut sürekli tetikte kaldığında bağışıklık sistemi baskılanıyor. Bu da hem enfeksiyonlara açık hale getiriyor hem de otoimmün hastalıklara zemin hazırlıyor.”
Stresin fiziksel etkileri arasında şunlar yer alıyor:
Bağışıklık düşüklüğü: Sık hastalanma, yavaş iyileşme.
Kalp-damar hastalıkları: Yüksek tansiyon, damar sertliği riski.
Sindirim sorunları: Mide ağrısı, irritabl bağırsak sendromu.
Cilt problemleri: Egzama, akne, saç dökülmesi.
Kas-iskelet ağrıları: Boyun, sırt ve çene kaslarında kronik gerilim.
Üstelik stres sadece fiziksel değil, duygusal yıpranma da yaratıyor: kaygı, uykusuzluk, hafıza problemleri ve motivasyon düşüklüğü stresin “görünmeyen yüzü.”
🌿 Peki Ne Yapmalı?
Stresi yok etmek mümkün değil, ama bedenle uyumlu hale getirmek mümkün. Meditasyon, yürüyüş, nefes çalışmaları, sosyal destek ve dijital detoks gibi yöntemlerle stresin etkisi azaltılabiliyor. Unutma: Zihnine iyi bak, bedenin seni zaten takip eder.