Son iki haftadır mesleğimiz ile ilgili şehir dışındaki etkinlikleri sizlerle paylaşmıştım.

Yerel Medya Çalıştayı ile Türkiye Gazeteciler Federasyonu’nun 10. Olağan Genel Kurulu’nda mesleğin sorunları ve yerel medyanın durumu ele alındı.

Yaygın medya dediğimiz İstanbul çıkışlı gazeteler ile yine İstanbul ve Ankara ağırlıklı yayın yapan televizyonların durumu malum.

Yüzde 95’inin iktidarın yanında olduğu bir yaygın medyada halk yeterince bilgi sahibi olamıyor.

Çünkü bu yayınlar iktidarın istediği şekilde yayın yapıyorlar.

Bağımsız medya ise bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıdaki gazete ve televizyonlarıyla halka gerçeği anlatmaya çalışıyor.

***

10 Büyükelçi ve teskere oylamasında durumların nasıl çarpıtıldığını gördük.

İktidara yakın medya büyükelçilere diz çöktürüldüğünü anlatırken, yabancı medya Türkiye’nin U dönüşünden söz ediyor.

Teskere oylamasında da tezkerenin kabul edileceği zaten belliyken, büyük zafer kazanıldığı söyleniyor.

***

Bu durumda yerel medyanın ön plana çıktığı da görülüyor.

Ama son zamanlarda yerel medyaya yönelik operasyonlar da yapılmıyor değil.

Yerel medyanın yaşaması için hayati önem arz eden resmi ilanların gazetelerde yayınlanmaması gibi durumlar gündeme geldi.

Ama yapılan baskılar sonucu bu konu geri çekildi ve yerel medya biraz nefes aldı.

Geçtiğimiz aylarda yayınlanan tasarruf genelgesi ayrı bir konu.

Bu genelge basın meslek örgütleri tarafından eleştirildi.

Hatta iktidara yakın basın meslek örgütleri bile bu genelgenin yerel medyaya büyük darbe vurduğunu ifade ettiler.

***

Geçtiğimiz gün Eskişehir’in gazeteci kökenli milletvekili Utku Çakırözer, konuyu TBMM gündemine taşıdı.

Çakırözer, bu konuda zaman zaman hatırlatmalar yapıyor.

Yerel medyanın durumunu gözler önüne seriyor ama pek de dinleyen yok.

Çakırözer, Anadolu’nun dört bir yanında gazete sayısının düştüğüne, televizyonların kapanma noktasına geldiğine dikkat çekerek, internet medyasını da içerecek bir ‘yerel medya destek yasasının Meclis’ten bir an önce çıkarılmasını istiyor.

TBMM’de ulusal ve yerel medyanın sorunlarının araştırılması için verilen önerge her zaman olduğu gibi AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.

Çakırözer şu konulara da dikkat çekti.

Son iki yılda bin 500 gazeteci işsiz kaldı, basın sektöründe işsizlik oranı yüzde 30’lara dayandı, yerel basın tasarruf genelgesi mağduru oldu. Merkezî kamu kurumları ve belediyeler bu genelgeye dayanarak aboneliklerini, ilanlarını kestiler. Bir yanda toplam 100 bin olan araç sayısına bu yıl 3 bin lüks araç daha eklenecek, diğer tarafta tasarruf diye 1 liralık, 2 liralık Anadolu gazetelerine el atılacak. Basın İlan Kurumu yeniden yapılandırılmalı, yerel basına destek arttırılmalıdır. RTÜK ekran komiserliğinden çıkarılmalı, gelirlerinden artarak Hazineye gelir kaydedilen bölümü yerel televizyonlara, radyolara aktarılmalıdır. Ulusal ve yerel yayıncıların lisans bedelinin aynı olması uygulaması terk edilmelidir. Türkiye'de yanlış gidişe dur demenin ilk durağı basınımızı özgürleştirmekten geçer.”