Demokrasilerin “olmazsa olmazı” durumundaki basın ya da günümüzdeki adıyla medya Anadolu’da zaten yıllardır çok zor koşullar altında mücadele veriyordu, şimdi işimiz iyice zorlaştı.

Artık yaygın basın dediğimiz İstanbul çıkışlı gazeteler her ne kadar çoğu yandaş da olsa onların işleri de öyle çok kolay değil.

Döviz artışından kaynaklanan girdi fiyatlarının astronomik olarak artması, kağıt sıkıntısı, bulunsa bile fiyatlarının uçmuş olması, yerel basını bitirme noktasına geldi.

Tüm bunlara rağmen hükümetin aldığı hiçbir önlem yok.

 

***

CHP artan döviz kuru ve yerli üretim olmaması nedeniyle yaşanan kağıt krizinden gazetelerin ve yayınevlerinin daha fazla etkilenmemesi için çağrıda bulunarak, atılması gereken adımları sıraladı.

Bunu da gazeteci kökenli Eskişehir milletvekili Utku Çakırözer dile getirdi.

Çakırözer yerel ve yaygın medyanın biraz olsun nefes almasını sağlayacak paketi sunarken şöyle de bir değerlendirme yaptı.

“Gazete kâğıdı fiyatı döviz krizinin de etkisiyle 4 kat arttı. Gazeteler yayımlarına ayırması gereken zamanı ve emeği, gazetelerin ihtiyaçlarının temini için harcamak zorunda kaldı. Gazeteler eklerini kapattı, sayfa sayılarını azalttı. Habertürk ve Vatan gazeteleri kapandı, Aydınlık gazetesi yayınına üç gün ara verdi, Sözcü gazetesi ekini kapattı, Millî Gazete sayfa sayısını düşürdü; Dünya, Sözcü, Bir Gün, Posta ve Cumhuriyet zam yapmak durumunda kaldı. Resmî ilanlara son dört yılda sadece yüzde 15 artış yapıldı. Resmî ilanlara her gazete eşit olarak ulaşamıyor, yerel gazeteler teker teker kapanıyor. İzmir'de 7 gazete artık hafta sonları çıkmıyor. Aydın'da, Kastamonu'da gazeteler artık haftalık çıkma kararı alıyor.”

 

***

Yerel gazetelerin genel durumu bu.

Medya tanımının içine giren yerel televizyonların durumu da hiç de iç açıcı değil.

Onların da en baş belası uydu kiraları.

Yüzbinlerce lirayı bulan uydu kiraları, yerel gazetelerin belini bükmekle kalmıyor, çökertiyor.

Yerel gazetelerin önemli bir girdi kaynağı olan resmi ilan fiyatları son 4-5 yılda sadece yüzde 15 artmış.

CHP’nin öneri paketinde bu zammın en az yüzde 50 olması öneriliyor.

Ama yapılması mümkün değil.

 

***

Türkiye’de en büyük basın meslek kuruluşu olan Türkiye Gazeteciler Federasyonu da bu konularla yakından ilgileniyor. Geçmişte, yerel basının biraz nefes alabilmesi için her türlü yolu deneyen TGF şimdiler de konuların çözüme kavuşabilmesi için Cumhurbaşkanlığı düzeyinde çalışmalarını yürütüyor.

Bakalım sonu nereye varır.