76 canımızın yandığı Kartalkaya felaketi…
Hepimizi acı ve hüzne boğdu…
Almak gereken çok ders var…
Bazı tespitler yapıp genele yayalım…
Bizim aslında güya düsturlarımız var…
“ Önce tedbir, sonra tevekkül “
“ Atını sağlam kazığa bağla”
Ama uygulamada yokuz…
Bir kriz var ise anında tepki verip organize olabilen dinamik bir toplumuz buna karşın…
Depremler, yangınlar…
Kurtuluş savaşı…
15 Temmuz…
UMKE, AFAD, Kızılay, yüzlerce STK…
Kriz yönetiminde yeryüzünde üzerimize yok…
Bu reaktif bir toplum…
Bazı toplumlar ise proaktif yapılanırlar…
Kriz zamanında yukarıdaki süreçleri yürütme becerisi zayıftır…
O yüzden riskleri hesaplar, maksimum tedbirleri alır ve muhtemel bir krizin ihtimalini sıfıra yaklaştırmaya çalışırlar…
Biz ise sükunet zamanlarında hiç önemsemeyiz riskleri…
İş Sağlığı ve Güvenliği meselesi de böyledir…
Yasa çıkar…
Ama…
Yükümlülüklerin büyük kısmı 13 yıl boyunca yine yasa ile ertelenir…
Ki bu otel de 13 yıllık erteleme kapsamındaki gruptan idi…
Velev ki isg uygulamalarını yapanlar…
Birinci öncelik yasa yüzünden ceza yememektir…
O yüzden çalışmaların büyük kısmı yasaya asgari uyum, az maliyet ve cezadan kaçınmaya yöneliktir…
Hızlı bir örgütlenme vardır…
Trafikte radar uygulaması varsa mesela , karşı şerit sürücüleri hemen farları ile -kriz uyarılarını yapmaya doğal(!) olarak başlarlar…
Kötü niyet mi?..
Asla hayır…
Çünkü risk gerçekleştiğinde fark edersiniz ki samimi gayret ile insanlar, düşünmeden yardıma koşar, gerçekten üzülür ve aslında olmaması gerektiği şekilde kadere bağlarlar…
Halbuki “ kader gayrete aşıktır “ sözü de bizimdir…
Ama bunu riskleri azaltmak ve tedbir için de kullanmak yerine pozitif bir gelecek için çok çabalamak olarak algılarız sadece…
Bu konularda ne yapmalıyız o zaman?…
Yüzyıllardır var olan toplumun davranış kodlarını bir anda değiştirmek mümkün olmuyor ise ki olmuyor…
Katı kurallar ve ağır yaptırımlar ile zorlamak mevcut kriz gibi görünmeyen ama kriz olan durumun ilk plandaki kriz çözümüdür…
AZ DA SAĞLIK…
İngiltere Hükümeti, Covid aşılarının yaygın kullanımından önce potansiyel zararların farkında olduğunu artık kabul etti.
Aşılar çok çabuk geliştirildi ve gerekli kapsamlı klinik araştırmalar yapılmadan dayatıldı.
✅ Aşıların "güvenli" olduğunu iddia etmek yanıltıcıydı ve bireyleri bu aşıları olmaya zorlamak veya zorunlu kılmak etik dışıydı.
✅ Daha da endişe verici olan, ülkenin çocuklarını ciddi zarar görme ve ölüm riskine maruz bırakma kararıdır; üstelik bu risk gereksiz ve önlenebilirdi.
Hükümet, koronavirüs aşısının sebep olduğu zararlar için 1,7 milyar sterlinlik bir fatura öngörüyor…
-Prof.Dr.Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA
ESKİLERDEN…
Belediye otobüslerinin içinde bir de biletçi olurdu, binişler orta kapıdan yapılırdı.
Hemen orta kapı girişinde küçücük bir masa ve koltukta oturan biletçi herkesin parasını alır, biletini keserdi…