Oğlum, sizlere ancak ilkokulu okutabildik. Ağabeylerin ile seni ancak köy şartlarına yetkin yetiştirebildik. Gönül isterdi ki, sizleri kentsel şartlara yetkin yetiştirebilelim. Zamanın teknolojik koşullarına elverişli yetiştirebilelim.

Evlâdım İsmet, senden bazı isteklerim olacak. Sakın ha! Toplumun sırtına kambur olma. Çalış, üretken ol! Ne iş yaparsan yap, işinin en iyisi olmaya çalış! Topluma yararlı insan olmaya gayret et! Hiçbir zaman toplum parazitlerinden olma! Asalakların akıbeti felakettir. Kavga değil barış adamı ol! İtiş kakış yerine uzlaşıdan yana ol!

Ailevi bağların sağlam olsun! Toplumsal diyalogların yerli yerinde olsun! Toplumdaki bilgi kirliliklerine karşı duyarlı ol! Birileri sürekli suyu bulandırıp bulanık suda balık avlamaya çalışırlar. Kaos fırsatçılarına karşı uyanık ol! Kültürel açılımdan korkma. Sosyal gelişime ayak uydur. Teknolojik oluşumlara adapte olmaya çalış. Bir Allah’ın yasak ettiklerinden ve bir de devletin yasak ettiklerinden uzak dur. İktisadi kalkınmayı önemse. Hz. Peygamber bazı hadis-i şerifinde şöyle buyuruyor:

-Hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünya için çalış, yarın ölecekmiş gibi öbür dünya için çalış!

 Müslüman elinden, dilinden vs. uzuvlarından başkalarının emin olduğu kişidir. Müslüman akıllı kişidir. Müslüman, zararlı olamaz! Çalıp çırpamaz. Hem dünya ve hem de ahiret işleri için çalışırken adaletten, iyilikten ve hakkaniyetten ayrılma! Fuhşiyattan, fenalıktan ve azgınlıktan sakın! Önce söylenenleri iyi dinle, iyi anla, doğru değerlendir ve düzgün yap! Bu dediklerime dikkat edersen huzurlu olursun. Toplum içerisinde huzurla yaşarsın. Bu sözlerimin gereğini yaparsan sosyal barış ortamında yaşarsın. Kendinle, insanlarla ve ilahınla barışık olursun! Önerilerime kulak asıp meseleleri iyi dinler, doğru anlar ve düzgün işler yaparsan başarıya çabuk ulaşırsın. İşin net ve kazancın temiz olsun! Bazı şeyleri fırsat bilip birilerinin çoluk çocuğunun rızkını çalıp çarpmaya çalışma. Aman ha, Hz. Peygamberin bu hadis-i şerifindeki uyarısını unutma!

Külkedisi İsmet, annesine sordu:

-Anne, hadis-i şerif ne demektir?

Döne Kadın, oğlu Külkedisi İsmet’in sorusunu şöyle cevapladı:

-Evladım, savaş zamanı rahmetli deden ile hastanede yatan o bilge kişinin hadis-i şerifler için dediklerini deden şöyle açıklardı:

-Hz. Peygamber Efendimizin insanlara sosyal, dinsel, iktisadi, insani, bedeni, akli, ruhi, kültürel ve toplumsal ilişkilerde ders, öğüt veya hüküm içeren sözlerine “Hadis” denir. Hadislerin her biri Kur’an’ın tefsiridir. Hadisler, şerefli sözler olduğu için onlara “Hadis-i Şerif” denilmektedir.

Biliyorsun ki, ağabeylerinin ikisi de şehre gittiler. Her ikisi de iş tuttu. Bir insanın mesleğine saygı duymak başka şeydir, bir işi benimsemek başka şeydir. Devlet kapısı hak kapısıdır. Müteşebbis olamazsan yani kendi işini kuramazsan sigortalı bir işe gir. Devlet işi olsun! Devlet bir babadır. Devletin bir baba olduğunu aklından çıkartma!  Vatanın da bir ana olduğunu hiçbir zaman unutma! Vatan toprağı kutsaldır. Babana ve anana saygılı ol! Babana da, anana da sahip ol! Vatanına ve devletine sahip ol! Vatanını ve devletini sen korumazsan senin vatanını ve devletini kim korur? Vatansız millet olur mu? Vatanı olmayanın devleti olur mu? Devleti olmayanın bayrağı olur mu? Bayrağı olmayan bağımsız olur mu? Bağımsız olmayan milletler huzurlu olur mu? Devlet kapısında da bir iş sahibi olamazsan önce müesseseleşmiş kurumlarda iş ara. Sağlıklı bir insanın hayatını idame ettirmesi için mutlak işe ihtiyacı vardır. İşler, uzun vadeli sürelerdir. Uzun soluklu ya da vadeli ne iş yaparsan yap muhakkak yazılı sözleşmen olsun! Allah, Kur’an’ın 2’inci süresi 285’inci ayetinde: “…Akitleriniz yazılı olsun!..” buyuruyor. Benim cahil aklım, bu kadar alıyor.

Ömrünüz uzun, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!