Bakmayın siz seçim anketlerinden çıkan sonuçlara.

Geçtiğimiz gün bir araştırma şirketinin yetkilisi, kararsız seçmen değil, konuşmayan seçmenden söz etti.

Seçim anketlerini yapan kuruluşlar vatandaşın ilk kez anketlere konuşmadığından yakınıyor.

18 kişiden görüş alabilmek için önceki seçim öncelerinde 35-40 kapı çalınırken, şimdi çalınan kapı sayısının 100’leri aştığı bildiriliyor.

Bu ne demek?

Vatandaş konuşmuyor, konuşmak istemiyor, korkuyor.

 

***

Bu konunun uzmanlarının dikkat çektiği başka bir konu daha var.

Parayı bastıran istediği gibi anket sonuçları çıkarttırabiliyor.

Özellikle iktidara yakın anket şirketlerinin açıkladığı anket sonuçlarının bu nedenle güvenilir olmadığı, vatandaşı yönlendirmeye yönelik olduğunu belirtiyorlar.

Aslında halk da bunun farkında.

Bazı anketlerde anket kuruluşlarını yanlışa düşürmek için verilen cevapların da olduğunu duyuyoruz.

Bilindiği gibi bu anket sonuçlarının açıklanması 14 Haziran’da sona erecek.

Seçime 10 gün kaldığı için anket sonuçları açıklanamayacak.

Bir dip dalgadan, bir sessiz çoğunluktan söz etmek mümkün.

Kararsız seçmen değil, kararını açıklamayan seçmen var.

Bu da 24 Haziran seçimlerinde çok farklı sonuçların çıkabileceğinin göstergesidir.

 

***

Ülkede son yıllarda bir de seçim güvenliği sorunu yaşanıyor.

16 Nisan seçimlerinin üzerindeki iddialar halen kapanmış değil.

Sadece ülke seçiminde değil, diğer seçimlerde de aynı sorunun yaşandığını görüyoruz.

Hafta sonunda yapılacak Fenerbahçe kulübünün kongresinde bile başkan adaylarından Ali Koç seçim güvenliğinden söz ediyor.

Adil seçimden söz ediyor, eğer seçimler adil olursa kazanırım diyor.

Seçimin güvenli yapılabilmesi için oluşturulan platformlar ha bire çalışıyor bütün amaçları seçimin adil yapılabilmesi.

 

***

 

CHP’lilerin yandaş olarak adlandırılan televizyon kanallarındaki diyalogları da son günlerin en öne çıkan konuların başında geliyor.

Muharrem İnce’nin programları halen konuşuluyor.

Geçtiğimiz gün CHP Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan, CNN’deki “Ne Oluyor” programında bir televizyon yayıncılığı dersi de verdi. 

Kendi konuşması kesilerek 45 dakika Recep Tayyıp Erdoğan’ın konuşmasının verilmesine tepkiliydi.

Kendisi gazetecilikten, televizyonculuktan gelme bir milletvekilidir.

Bizler, yani yerel medya için çok önemli bir şey söyledi.

“Biz iktidara geldiğimizde yerel medyayı destekleyeceğiz” dedi.

“Kent rantından yerel medyaya pay vereceğiz” dedi.

Bu yerel medya için çok önemli bir gelişmedir.